Haber Detayı
07 Haziran 2018 - Perşembe 21:18
 
TES 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılı Değerlendirmesi
Eğitim Haberi


"Performans Değerlendirme Sistemi hayata geçerse, bu, öğretmenlerin iş güvencesinin ellerinden alınmasına kadar gidecek sürecin önünü açacaktır.
2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılında sendikamızın en büyük eleştirisi Öğretmen Değerlendirme Performans Sistemine yönelik olmuştur. Öğretmeni not veren konumdan not verilen konuma sürükleyen Bakanlık, bu sistemle öğretmene yönelik güvenin sarsılmasına, öğretmenlerin itibarının daha da azaltılmasına, hatta öğretmenin hor görülmesine yol açacaktır.
Öte yandan veli değerlendirmeleri ne ölçüde sağlıklı olabilir? Öğretmeni derste gözlemleme imkanı bulunmayan veli, öğretmeni nasıl değerlendirebilir? Ya kaç tane veli öğretmenin adını biliyor, yılda kaç kere okula uğruyor?
Okul müdürlerinin öğretmenleri değerlendirmesi ise başlı başına felakettir. Okulların büyük çoğunluğunun torpilli, ehil olmayan, biat kültürüyle yoğrulmuş insanlar tarafından yönetildiği düşünüldüğünde; bu okul yöneticilerinin hakkaniyetli, adaletli, liyakate göre puanlar vereceğini iddia etmek mümkün olamayacaktır. Bu sistemde öğretmenlerin meslektaşlarını değerlendirmesi de öngörülmektedir. Bu durum, öğretmen odasında huzursuzluk yaratacak, iş barışını bozacak, ‘Benim arkadaşım, benim sendikalım’ ayrımına yol açacaktır. Sendikamız, öğretmenlerin tecrübelerini yok sayan mesleki yeterlilik sınavına da karşıdır.
Türk Eğitim-Sen bu ucube sistem hayata geçerse, konuyu yargıya taşıyacak, ‘Meslektaşıma puan vermiyorum’ eylem kararını devam ettirecek ve demokratik haklarını kullanacaktır. 24 Haziran genel seçimlerine kısa bir süre kala, Bakanlık strateji gereği bu konuyu şimdilik gündeme getirmemektedir. Türk Eğitim-Sen’in talebi; MEB’in seçimler öncesinde performans uygulamasından tamamen vazgeçtiğini açıklamasıdır. 
Ayrıca 2018 yılı için 20 bin atama da ne öğretmen açığı sorununu çözecek ne de atama bekleyen öğretmenlerin beklentilerini karşılayacaktır. Örneğin sadece ilimizde 2100 ücretli öğretmen tüm Türkiye’de 63 bin 656 ücretli öğretmen görevlendirmesi yapılırken, norm kadro ihtiyacı 110 bine yakın iken, her yıl eğitim fakültelerinden 40 bin öğretmen mezun olurken, atama bekleyen öğretmen sayısı 400 bini aşkınken, 20 bin atama çok açık söylüyoruz ki, göstermelik yapılan bir atamadır. 2018 yılında 20 bin atamaya ek olarak en az 40 bin atama daha yapılmalıdır.
Yönetici atamalarında adam kayırma yapıldığını tespit edersek her türlü eylemi meşru görürüz.
Okulların bilgili, donanımlı kişiler tarafından yönetilmemesinin sorumlusu yönetici atamalarına mülakat garabetini monte eden Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Şayet mülakat sonuçlarının açıklanmasının ardından birilerinin kayırıldığını, diğerlerinin ötekileştirildiğini görürsek, ‘kendi adamım’ anlayışının hâkim olduğu bir tablo ile karşılaşırsak, bu mülakatın iptaline yönelik her türlü eylemi meşru görürüz. Talebimiz; MEB’in bir an önce mülakatsız bir yönetici görevlendirme yönetmeliği çıkarmasıdır.
Yeni lise geçiş sistemi nedeniyle başarılı öğrenciler dahi istediği okullara yerleşemeyecektir.
TEOG’un apar topar kaldırılarak, yeni bir sistem ihdas edilmesinin eğitimimizde ne tür zararlara yol açacağını defalarca dile getirmiştik. Özellikle bu yıl sınava giren 23000 öğrencimiz kendilerini neyin beklediğini bilmeden, soru tarzı hakkında fikri olmadan sınava girmiştir. Ayrıca sınavla öğrenci alacak liselere baktığımızda; Anadolu liselerinin sayısının yetersiz olması, hatta bazı ilçelerde hiç Anadolu lisesi olmaması, bazı fen liselerinden daha yüksek puanla girilen Anadolu liselerinin listedeye almaması Türkiye’de akademik eğitimin neredeyse ortadan kaldırıldığını ortaya koymaktadır. Meslek liselerine verilen kontenjanlar kapasitelerinin çok altındadır.   Bu durum, sınavla ve sınavsız giren öğrencilerin bir arada okuması anlamına gelecektir. O halde sınava neden ihtiyaç duyulmaktadır?
Bu sistemde hedef eve en yakın okul idi. Hatta yetkililer, “Öğrenciler istemedikleri okula gitmeyecek” diyordu. Türk Eğitim-Sen olarak çok net söylüyoruz: Gerek sınavla gerekse sınavsız olarak liselere yerleşecek öğrenciler kesinlikle istemediği okullara yerleşecektir. Başarılı öğrenciler dahi hedefledikleri okullara yerleşemeyecektir. Tercih dayatmasına da karşıyız. Tercih dayatması, çocukların evinden uzak ve istemediği okullara gitmesine yol açacaktır. Bu durumda aileler imkânlarını zorlayarak çocuklarını özel okula göndermek durumunda kalacaktır. Ayrıca Haziran ayı ile birlikte sınavsız alan ancak gözde olan okulların çevresinde kiralık ev arayışları da başlamıştır. Bakanlık kayıt döneminde tüm bu olumsuzlukların içinden nasıl çıkacaktır doğrusu merak ediyoruz. Mağdur öğretmen ve eğitim çalışanları yaratan Bakanlık, bu kez de mağdur öğrenciler yaratacaktır.
YARDIMCI HİZMETLER SINIFININ SORUNLARI
Türk Eğitim-Sen olarak Yardımcı Hizmetler Sınıfı ile ilgili taleplerimizi Milli Eğitim Bakanlığı’na iletiyoruz. Bu taleplerimizden bazıları şu şekildedir: Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan personele bir kereye mahsus sınavsız Genel İdare Hizmetleri sınıfına geçiş hakkı verilmelidir. Her yıl eğitim-öğretim yılı başında ödenen “Eğitim-Öğretime Hazırlık Ödeneği”; brüt bir maaş tutarında ve hizmet sınıfı ayrımı yapılmadan, MEB ve Yüksek Öğretim personelinin tamamına ödenmelidir. Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışan personel ek göstergeden yararlanmalıdır. Görev tanımlarının yapılması ve memur ve hizmetlilerle ilgili sübjektif değerlendirmelere yol açan “İdarenin vereceği diğer görevleri de yapar.” İbaresi ile diğer mevzuatlardaki benzer ifadeler kaldırılmalıdır. Devlet Parasız Yatılılık burslarında öğretmenlere ayrılan kontenjandan hizmetliler ve tüm eğitim çalışanları yararlanmalıdır.
Ayrıca diğer taleplerimiz ;
3600 ek gösterge sözü yerine getirilmeli, tüm memurlarımız için ek gösterge rakamları 800 puan artırılmalı, yardımcı hizmetler sınıfı da ek göstergeden yararlanmalıdır. Öte yandan bir defaya mahsus olmak üzere yardımcı hizmetler sınıfı genel idari hizmetler sınıfına alınmalı, görev tanımları yapılmalı, görevde yükselmelerinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Özür grubu mağduriyetleri giderilmeli, aileler birleştirilmelidir.
Sözleşmeli istihdam kaldırılmalı, sözleşmeli çalışanlar kadroya alınmalıdır.
Bayram ikramiyesi görev başındaki tüm kamu çalışanlarına da verilmelidir.
MEB, tüm mahkeme kararlarını istisnasız uygulamalıdır.
Bakanlık ivedilikle yazılı sınav esasına dayalı adil bir yönetici atama düzenlemesi gerçekleştirmelidir.
Mahrumiyet bölgelerinde görev yapan öğretmenlere mahrumiyet derecesine göre 1 brüt asgari ücret ile 2 brüt asgari ücret arasında değişen miktarlarda zorunlu hizmet tazminatı ödemesi yapılmalıdır. Bu şekilde, belli bölgelerde öğretmenler gönüllük esasına göre çalışacaktır.
Eğitime-öğretime hazırlık eğitim ödeneği tüm eğitim çalışanlarına ödenmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Yaşar ŞANLI
Türk Eğitim Sen Kocaeli 1 NOLU Şube Başkanı"

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör: Metehan OĞUZ
 
Etiketler: TES, 2017-2018, Eğitim-Öğretim, Yılı, Değerlendirmesi,
Yorumlar
Ulusal Gazeteler
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Fenerbahçe
85
85
1
4
27
32
2
Galatasaray
84
69
1
3
27
31
3
Trabzonspor
52
54
12
4
16
32
4
Rizespor
48
43
12
6
14
32
5
Beşiktaş
48
42
12
6
14
32
6
Kasımpasa
46
55
12
7
13
32
7
Başakşehir
46
42
12
7
13
32
8
Sivasspor
44
38
10
11
11
32
9
Alanyaspor
42
41
9
12
10
31
10
Antalyaspor
42
36
10
12
10
32
11
A.Demirspor
40
48
10
13
9
32
12
Samsunspor
38
36
14
8
10
32
13
Ankaragücü
37
40
11
13
8
32
14
Kayserispor
37
36
12
10
10
32
15
Konyaspor
36
34
12
12
8
32
16
Hatayspor
33
36
13
12
7
32
17
Gaziantep FK
31
35
17
7
8
32
18
Pendikspor
30
36
16
9
7
32
19
Karagümrük
30
35
16
9
7
32
20
İstanbulspor
16
25
21
7
4
32
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı