“TREN KAZASINDA SORUMLULAR ADALET ÖNÜNDE HESAP VERMELİDİR.

Bilindiği üzere birkaç gün önce Tekirdağ’ın çorlu ilçesinde bir tren kazası meydana geldi. Kazanın sebebi aşırı yağış neticesinde menfez altı toprak kayması olarak açıklandı. Tabi bu elim hadise neticesinde 24 kardeşimiz yaşamını yitirdi, yüzlerce kardeşimiz ise yaralandı. Öncelikle vefat eden kardeşlerime Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifa diliyorum.

Şunu ifade etmeliyim ki, Bu tren kazasının sabotaj ihtimali de dahil olmak üzere, bütün yönleriyle araştırılması gerekir. Kazada ihmali olanlar mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Tren raydan çıkmış. Çünkü menfezdeki rayların altındaki toprak boşalmış. Peki sorumlular, o rayların kontrolüyle görevli olanlar ne yapıyordu? Çok ciddi iddialar var. Demiryolundaki menfez bakım ve taş duvar işleri ihalesinin ödenek tahsis emri çıkmadığı için iptal edildiği söyleniyor. İsrafa parayı ne olursa olsun buluyoruz. Bir merasim mi yapılacak, 200 milyon lira, bir milyar lira harcanabiliyor. Niye? İtibarımızı gösterebilmek için. Bu iddia doğruysa mutlaka sorumlularla ilgili bir araştırma yapılmalı ve bunlardan hesap sorulmalıdır. Makam ve mevkisine bakılmaksızın sorumluların üzerine gidilmelidir. Konunun titiz bir şekilde araştırılıp, aydınlatılması, neticesinde de ihmali olanların ortaya çıkarılarak adalet önünde hesap vermeleri gerekmektedir.

KARAOSMANOĞLU YANLIŞ YERLERDE POZ VERİYOR!

Bilindiği gibi Kuzey Marmara Otoyolu’nda çalışmalar süratle devam ediyor. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu konu ile pek yakından ilgileniyor olacak ki, gazetelere yol yapım çalışmaları ile ilgili demeçler vermenin yanı sıra, çalışmaları bizzat yerinde gözlemleyerek boy boy fotoğraf çektiriyor. Kanaatimizce Sayın Başkan yanlış yerlerde poz veriyor. Biz İbrahim Bey’in özel şirketlereYap-İşlet-Devret modeli ile yaptırılan yollarda poz vermesini uygun bulmuyoruz. Eğer ille bir yerde poz vereceklerse kendi sorumluluk alanlarında bulunan ve bir türlü bitirilemeyen yollarda poz versinler. Kocaeli halkının gözü Kuzey Marmara Otoyolu’nda değildir. Kocaeli halkının gözü; yapımı aylardır bitmeyen ve trafikte büyük bir işkenceye sebep olan Köseköy battıçıktısındadır, otogar yolundadır, Kandıra yolundadır.

Dünyada yaşamın yavaş aktığı “cittaslow” adı verilen küçük beldeler, “yavaş-sakin şehirler” vardır. Türkiye’de de 13 adet bulunmaktadır. Sayın başkan da kendini böyle bir belediyenin başkanı zannediyor galiba. Belediye başkanlığının ilk yıllarının vaadi olan teleferik gibi birçok vaadini yerine getirememiştir.  Lütfen eski vaatlerinin tek tek hesabını sorun.bu herkesin hakkı. Millet asgari ücret ile yaşamaya çalışırken bu başkanlar yüklü miktarda maaş alıyor, lüks otomobillerde konforun içinde yüzüyorlar. Mevcutta yapılan çalışmalar yavaş ilerlemekte millete eziyet çektirilmektedir. Sayın başkanın evinin olduğu Yuvacık merkez yolunu bile yıllardır yapamamıştır. Yuvacık halkı isyan ediyor. Hasılı sayın Başkan yavaş kalıyor. Kocaeli de zaman hızlı akıyor ve Başkan Kocaeli’ye zaman kaybettiriyor, yetişemiyor. Bunu bir tek biz söylemiyoruz. Bunu Akpartili yetkiler ile vatandaşımız da konuşuyor. İbrahim Karaosmanoğlu’na yavaş kalan hizmetleri nedeniyle litaratürümüzekazandırdığı “emeklilik tadında belediye başkanlığı” kavramı için teşekkür ediyoruz. Ama bu tarz belediye başkanlığını Kocaeli hak etmiyor. Kendisini artık torunlarını sevmeye ve en önemlisi gençlerin önünü açmaya davet ediyoruz. Kocaeli’nin genç, dinamik, kültürlü, estetik anlayışı olan, planlı ve hızlı süreç yönetebilen, gelecek vaad eden tüm Kocaeliyi kucaklayan, kaynakları dengeli ve planlı kullanan, etrafına enerji veren,ranta bulaşmamış, temiz kalabilecek, helal ve haramı gözetebilen başkanlara ihtiyacı vardır.

KHK MAĞDURİYETLERİ DEVAM EDİYOR

KHK ile haksız yere ihraç edilen pek çok kardeşimizin sıkıntısını burada dile getirmiş, mağduriyetlerin bir an evvel giderilmesini istemiştik. Ne yazık ki yapılan yanlışların telafi edilmesi şöyle dursun, son yayınlanan KHK ile de yeni mağduriyetlerin oluşturulmasına göz yumuldu. Bu KHK ile 18 bin insan kamudan ihraç edildi. Bu ihraçlarda neyin ölçü alındığını, insanların neye göre görevlerine son verildiğini doğrusu anlayabilmiş değiliz. Bu 18 bin kişinin içinde, çocukluğundan beri tanıdığımız, küçük yaşlardan itibaren Milli Görüş teşkilatlarında bulunmuş olan Sinan Demirtaş kardeşimiz de var. Biz onun Fetö ile hiçbir ilişkisinin olmadığını kesin olarak biliyoruz. Dolayısıyla da onun yaşadığı mağduriyetin canlı şahidi olduk. Sürecin başından beri mağdur edilen binlerce insan var. Bu hususta gereken hassasiyeti göstermeyen iktidar, yaşattığı mağduriyetlerle insanların adalete olan güvenlerini sarsıyor ve devletimize de düşman kazandırıyor. Temennimiz yaşanan tüm bu olumsuzlukların bir an evvel telafi edilmeye başlanılmasıdır. Aksi halde bu meseleyi idare edemeyerek ellerine yüzlerine bulaştıranlar, yüklendikleri vebalin hesabını veremeyeceklerdir.

15 TEMMUZ ETKİNLİKLERİ ŞOVA DÖNÜŞTÜRÜLMEMELİ

3 gün sonra 15 Temmuz’un yıldönümünü idrak edeceğiz. Cenab-ı Hak şehitlerimize gani gani rahmet eylesin. Allah bu millete bir daha böyle hadiseler yaşatmasın. 15 Temmuz bu milletin zulme karşı verdiği topyekün mücadelenin en son örneklerinden biridir. İnşaallah gereken dersleri çıkarır, bir daha böyle hadiseleri yaşatacak zeminin oluşmasına imkan vermeyiz. Tabi biz 15 Temmuz Zaferi’nin ruh ve manasına uygun etkinliklerle kutlanmasından yanayız. 15 Temmuz’u Konserler ve maliyetli programlarla şova dönüştürmeyi uygun bulmuyoruz. Bu tür bir yaklaşımı şehitlerimizin aziz hatırasına saygısızlık olarak addediyor, bu hususta yetkililerden gereken hassasiyeti göstermelerini rica ediyoruz.”