AKP’nin il ve ilçe örgütlerini bilgilendirmek için hazırladığı “Demokratik Açılım Süreci” adlı kitapçıkta orta vadede il ve ilçelerin isimlerinin değiştirileceği belirtildi. Buna göre Tunceli’nin isminin Dersim, Diyarbakır’ın isminin de Amed olarak değiştirilmesi gündeme gelebilecek.
AKP’nin il ve ilçe örgütlerini bilgilendirmek üzere Kürt açılımıyla ilgili hazırladığı kitapçıkta, orta vadede ilçe ve illerin isimlerinin değiştirilmesi için yasa değişikliği yapılacağı belirtildi. Bu kapsamda Tunceli’nin isminin Dersim, Diyarbakır’ın adının Amed, Bitlis’in Güroymak ilçesinin adının da Norşin olarak değiştirilmesi gündeme gelebilecek.
AKP’nin hazırladığı “Demokratik Açılım Süreci” adlı kitapçıkta, 30 soruda açılım anlatıldı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açılımla ilgili açıklamalarına da yer verilen kitapçıkta, muhalefetin iddialarına da yanıt verildi. Kitapçıkta yer alan görüşler şöyle:
• Türkiye Cumhuriyeti milleti ve devleti ile bölünmez bir bütündür ve böyle kalacaktır. Açılım sürecinde bundan taviz verileceği sadece kara bir propagandadan ibarettir.
• Türkçe resmi dilimizdir ve öyle olmaya devam edecektir. Resmi dil konusunda bir değişiklik gündemde hiç olmadı, olmayacaktır. Türkçe aynı zamanda eğitim dilidir ve öyle olmaya da devam edecektir.
Abdullah Öcalan’ın affedilmesi veya yeniden yargılanması kesinlikle söz konusu değildir ve olamaz. Böyle bir sürecin hukuki olarak gerçekleşmesi de mümkün değildir.
• Kitapçıkta, kısa, orta ve uzun vadede yapılacaklardan bazıları “Belediye ve Devlet Tiyatroları’nda bazı eserlerin Kürtçe olarak sahnelenebilmesi, Anadolu coğrafyasında yaşamış kimi edebiyatçıların Kürtçe yazılmış bazı eserlerinin devlet desteğiyle basılması, farklı dil ve lehçelerde propaganda yapılabilmesi için Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklik, ilçe ve illerin isimlerinin eskiden kullanılan isimlerle değiştirilebilmesi için yasa değişikliği” biçiminde sıralandı. Uzun vadede ise, Türkiye’nin sivil ve demokratik bir anayasaya kavuşturulması hedeflenmektedir. Yeni anayasada ilk üç madde ve cumhuriyetin temel nitelikleri aynen korunacaktır.
• Kandil Dağı’ndan ve Mahmur’dan gelenlere özel muamele yapıldığı iddiası doğru değildir. Diyarbakır Valiliği’nin, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvuru üzerine, güvenlik gerekçesiyle savcılar Habur sınır kapısına gitmişlerdir.
• Demokratik açılım sürecinin sonucunda referandum yapılmayacak. Çünkü temel hak ve özgürlükler referandum konusu olamaz.
• Terör devam ettiği sürece koruculuğun ortadan kaldırılması söz konusu olamaz. Terörün bitmesi halinde mevcut korucuların mağduriyetine yol açmayacak yeni bir düzenlemeye gidilecektir.
|