“Birleşik Barajlar Projesi temelinde yoğun yağış alan havzalarda, bazı mevsimlerde taşma noktasına gelen ve bırakılan suların boru hatları ile az yağış alması sebebiyle su seviyesi düşük barajlarımıza ve/ veya ovalarımıza aktarılma projesidir.  Mesela kotu yüksekte olan Keban barajından boru hatlarıyla İç Anadolu’daki Yamula ve Hirfanlı barajına su nakledilse iyi olmaz mı? İç Anadolu toprakları gibi bir dönem susuz kalan, toplam ekilebilecek alanları milyonlarca hektar olan toprakların susuzluğuna pratik bir şekilde çözüm bulunmuş olmaz mı?

Barajlardan daha düşük kottaki barajlara su aktarılırken, ulaştığı barajdaki çıkış noktalarına elektrik türbinleri konulup, su baraja ulaştığında elektrik elde edilse çift katlı kazanç olmaz mı? Nihai sonuçta da, Su aktarılan barajlarda toplanan sular bu barajlardaki türbinlerden geçerek bir kez daha elektrik üreteceklerdir. Kazancımız sadece su değil, nakledilen sudan çift kat elektrik üretimi olacaktır. Benzer su taşıma uygulamaları boru hatlarıyla olmasa da, Urfa ve Suruç’ta su tünelleri yapılarak uygulanmıştır. Tünel tipi uygulamalar da çok faydalıdır, ancak daha masraflıdır ve sonuçta elektrik elde edilmemekte, sadece su nakledilmiş olmaktadır. Günümüzde her çap da iletim tüneli ve iletim kanalları tamamen yerli imkânlarla yapılmaktadır. PVC ve CTP boru sistemleri ile ekonomik maliyetlerde inşa edilmektedir. DSİ Genel Müdürlüğü tarafından bu amaç doğrultusunda stratejik ve makro ölçekli havzalar arası su aktarım projeleri hazırlanabilir. Fikrin özü budur. Geri kalan detaylar ise Milli Kaynak Paketleri 1 kitabımızda mevcuttur.”

Sözleriyle susuzluk problemine çözüm önerilerini anlatan Barutçu, yaşanacak her sıkıntının asıl çözüme kavuşacağı adresin Yeniden Refah Partisi olduğunu belirtti.