|
||
Öğretmenlerin Derdi Ne? | ||
Köşe yazıları Haberi | ||
Öğretmenlik meslek kanunu çıktığından beri tartışmalar devam ediyor. Sendikalar birbiri ardına açıklamalar ve eylemler yapıyor. Peki öğretmenler bu kanuna neden karşı? Yoksa sınavdan mı kaçıyorlar? Toplumda tam olarak bu meselenin anlaşılmadığı görülüyor. ‘’Öğretmenlik kutsal bir meslektir’’ sözünü bir çok kez duymuşuzdur. Öğretmenliği kutsal yapan nedir? Her meslek önemli ve değerlidir. Hangi mesleği yaparsak yapalım hepimiz bir öğretmenin ellerinden geçtik. O sıralarda oturduk öğretmenimize hayran hayran baktık. Hepimizin bir öğretmeni vardır çocukluğunda, gençliğinde iz bırakmış. Bir sözünü kulağımıza küpe ettiğimiz, ’’bizim bir hoca vardı bir gün bana dedi ki’’ dediğimiz bir öğretmenimiz vardır. Her birimizin aşçısı ,şoförü,avukatı,mühendisi olmadı belki ama bir öğretmenimiz oldu.Öğretmenliği kutsal yapan her çocuğun aklından,kalbinden ,hayatından geçebiliyor olmaktır ve bu geçişte bıraktıklarımız bu toplumun kendisini oluşturur. Başka hiçbir meslek bu denli insan hayatına dokunamaz. Öğretmenlik meslek kanunu, öğretmenlik mesleğine vurulmuş en büyük darbelerden biridir. Öğretmenleri birbirinden ayırmak birine uzman diğerine değilsin demek, birine kadrolu, birine sözleşmeli, birine ücretli demek kutsal mesleğin neresine yakışıyor? Bir anımı paylaşmak istiyorum. Bir Pazar günü ilkokul 2.sınıfa giden kızım Bilsem yetenek sınavına girecekti ve o gün geldiğinde ben sınava saatler kala sınav giriş belgesini bulamıyordum. Panik halinde ararken kızımın öğretmenini aradım. Sınava giriş belgesi olmadan sınava girebilir miyiz ya da başka bir yolu var mı diye sormak istedim. Öğretmen bana giriş belgesi olmadan sınava giremeyeceğini söyledi. Ama bir dakika Yağmur’un montunun cebine baktınız mı dedi. Hayır öğretmenim dedim. Cuma günü Yağmur montunun cebinden bir kağıt düşürdü tekrar cebine koydu bir bakar mısınız dedi. Bir baktım evet sınav giriş belgesi ordaydı. Öğretmene çok teşekkür ettim ve bu nasıl bir dikkattir hayran kaldım. Bir çocuğun cebinden düşen kağıdı takip eden ve geri aldığını fark eden, bunun sınav giriş belgesi olabileceğini düşünen öğretmen uzmandır. Hiç bir sınav bu inceliği ölçemez.Bir çocuğun kalbine, aklına dokunmanın sınavı olamaz. Biz öğretmenler daha fazla ayrılmak, ayrışmak istemiyoruz. Uzman, ücretli, kadrolu, sözleşmeli hepimiz aynı işi yapıyoruz. Eşit işe eşit ücret istiyoruz. Ek iş arayan, geçinemeyen öğretmenler olmak istemiyoruz. Hakettiğimiz ücretleri ve saygıyı almak için mücadele verdiğimiz alanlarda çapulcu olmak istemiyoruz. Bizim derdimiz budur. (5 Ekim dünya öğretmenler günü) |
||
|
||
Etiketler: Öğretmenlerin, Derdi, Ne?, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.