Oldum olası iki yüzlü riyakar, adamına göre davranan , yalaka ve karakter yoksunu insanlardan uzak dururum. Bilirim ki o tür insanlar sadece kendi çıkarlarına hizmet ederler yeri gelince en yakınını bile arkadan vurmaktan çekinmezler.

Birkaç gün önce internette haberleri okurken benim de Körfez ilçeden yakından tanıdığım öğretmen arkadaşımın başına gelenleri öğrendim ve çokta üzüldüm .Kendisine buradan geçmiş olsun diyor , davasında sonuna kadar destekçisi olacağımı da bildirmek istiyorum.

Efendim.. konu arkadaşımın sınıfında olan bir sürü emek verdiği öğrencilerden birisiyle  ilgili..

Aldığım duyumlara göre ;  öğretmenimiz öğrencisinin velisi tarafından okuldaki kılık kıyafetinden dolayı eleştirilmiş, eleştirilmekle de kalmamış , bu durumla ilgili CİMER’e  şikayet edilmiş. Sonrasında da veli sözlü tacizlerine devam etmiş. Bu durumdan iyice rahatsızlık duyan öğretmenimiz, velisine böyle bir şeye hakkı olmadığını isterse öğrencisini alıp başka bir öğretmene ya da okula verebileceğini söyleyince de kıyametler kopmuş. Veli sözlü tacizlerine devam ederek çocuğunu o sınıftan almayacağını  ,  buna karşılık öğretmeni oradan göndereceği tehdidinde bulunarak hakarete varan sözlerine devam etmiş. Üstelik velinin bu ilk vukuatı da değilmiş. Daha önce farklı bir okulda başka bir kadın öğretmene de aynı davranışları sergileyen bu velinin;  kime veya kimlere güvenip bu şekilde davrandığı da kafalarda soru işareti olarak kalmış.

Şimdi buradan tüm okurlara seslenmek istiyorum.24 Kasım Öğretmenler günü geçeli 1 ay bile olmadı. Methiyeler dizilen öğretmenler sadece o gün öğretmen olarak sözlü değer gördü ve bitti. “Bana bir harf bile öğretenin 40 yıl kölesi olurum” diyen Hz. ALİ ’nin  sözünden hareketle  geleceğimiz olan çocuklarımıza emek veren , onları hayata hazırlayan, öğretimleriyle başarılı olmaları için çalışan öğretmenlerimizin  kişilik haklarına yapılan saldırı ve sözlü tacizler sizce hak mıdır?

Televizyon kanallarının gündüz kuşağında  toplumun ahlaki çöküşünü gözlerimizin önüne seren programları  izleyenler ;  ahlaksızlığın çözümünü öğretmenin etek boyunda mı buldular? Hani kıyafet özgürlüğü vardı? Hani kimse kıyafetinden dolayı ötekileştirilemezdi? Özgürlükler işimize geldiği sürece kullanılıp, sonrasında işimize gelmediğinde de kenara koyacağımız kelimeler değildir. Kaldı ki  öğretmenimizin kıyafetinde herhangi bir sorun olsa, zaten bu durumu kendisine iletip, kıyafet yönetmeliğine göre giyinmesini talep edecek her okulda idareciler vardır.

Benim bu olaydan anladığım bu velimiz ya siyasi açıdan iktidara yaranıp rant  peşindedir  yada psikolojik olarak ruh sağlığı bozuktur. Her iki durumda da velinin yaptığı hadsizlik kabul edilemez niteliktedir ve bilinçli toplum kendisine gereken cevabı verecektir.