Evettt nihayet seçimler bitti normal hayatımıza geri döndük..Şükürler olsun..Sabah aksam Tv’ lerde boy gösteren siyasi parti liderlerinin konuşmalarından , sonrasında da saatlerce yorum yapan çok bilmiş siyaset bilimci , sosyolog geçinen insanlardan bir nebze de olsa arınmış olduk.. Bıktık , usandık gerildik..

Artık en azından ruhsal olarak rahatlamış olarak yaşantımıza devam ediyoruz. Bugün seçim sonuçlarından kim suçlu kim başarılı bunlardan konuşmak istemiyorum. Tüm toplumu ilgilendiren ekonomiden biraz bahsetmek istiyorum.

28 Mayıs’ta seçimler bitti. Seçimin üstünden tam 11 gün geçti. Peki hayatımızda geçen 11 günde neler değişti? İktidarın seçim sürecinde muhalefete karsı silah olarak kullandığı ,  Milli Savunma Sanayimizle ilgili methiyeler düzdüğü İHA ve SİHA lar vatandaşın mutfağında nasıl bir değişiklik yaratacak?

Vatan Millet edebiyatıyla alınan oylar sonucu seçilen iktidar; ağır laflar söyleyerek resmen kovduğu Mehmet ŞİMŞEK’i tekrar nerdeyse yalvararak ekonominin başına getirdi. Seçim alabilmek için hesapsızca yapılan harcamalarla alt üst olan ekonomi ve pazardaki yangınla yeni bakan nasıl mücadele edecek? Bu mücadelesinde “Ben ekonomistim “ diyerek Merkez Bankası dahil her yere müdahale eden Sayın Cumhurbaşkanı kenarda durup Maliye Bakanının  politikalarını özgürce yapmasına imkan verecek mi?

Tüm bu sorularımızın cevabını önümüzdeki günlerde alacağız. Ancak “Görünen köy kılavuz istemez” atasözünden yola çıkarak seçimden sonraki ilk gün dövizdeki yükselme ile başlayan zam furyası  önce benzin ve mazotla start alarak , çarşı market ve pazarlarda da artarak devam ediyor. Buradan felaket tellallığı yapmak istemiyorum ama maalesef bunlar sadece başlangıç.. Önümüzdeki Temmuz ayından itibaren piyasalardaki durumu düşünmek bile istemiyorum. Asgari ücrete düşünülen ara zammı da gerçekleştirdikleri taktirde ; Türkiye olarak uçar mıyız yoksa arkamıza bakmadan kaçar mıyız işte orasını sadece Allah biliyor..

Yıllardır muhalefetin “Ekonomi iyi değil devletin tüm birimlerinde yapılan düşüncesizce harcamalar önümüzdeki yıllarda kocaman bir bütçe açığı olarak önümüze çıkacak” söylemlerini dikkate almayan, har vurup harman savuran itibarda tasarruf olmaz diyen devlet büyüklerimiz ortaya konan acı reçeteyi halka mal edip , geçmişte olduğu gibi bugün de müsrifçe harcamalarına devam edecekler mi bilemiyorum ANCAK ; geçmişte kurdukları düzeni devam ettirdikleri taktirde tüm halkımızla birlikte bende hakkımı helal etmiyorum.. Bizler vergilerin altında ezilmeye, hayat pahalılığıyla mücadele etmeye devam ederken , bizim vergilerimizle yaşadıkları lüks hayatı sürdüren her kim ise bu dünyada olmasa da ahirette hesabının sorulacağını bilsin.. Çünkü Allah Kul Hakkı Yiyeni Affetmez..