Başörtüsü meselesi uzun süredir, Ülkemizin gündemini işgal etmektedir. Başörtüsü takılmasını dini inanç ve özgürlük meselesi olarak görende var, buna laik yapıya zarar vereceği düşüncesi ile karşı çıkanlarda var.
Başörtüsü takılmasının serbest olmasını destekleyen grup, bunun İslam dininin bir gereği olduğunu söylüyor. Dolayısı ile buna karşı çıkanlarında dine karşı çıktıklarını ima etmektedirler. Bu düşünceye göre halkımızın % 99’u Müslüman olduğuna göre, bu uygulamaya hiç kimsenin karşı çıkmaması gerekir. Eğer bu uygulamaya karşı çıkılıyorsa, o zaman karşı çıkan grup İslam’a karşı çıkıyor demektir diye fikir beyan etmektedirler.
Oysa bu düşünce yapısı kesinlikle çok yanlış, başörtüsünün serbest olmasını destekleyen grupta, karşı çıkan grupta elbette müslüman’dır ve halkımızın farklı düşünce gruplarıdır. Çünkü tartışma dini değil,siyasidir. Aslında serbesti uygulamasına karşı çıkan grup başörtüsünün kendisine değil, bunu destekleyen grubun fikir yapısına karşı çıkmaktadır. Bunun nedeni de Ülkemizde hala çeşitli toplum katmanlarında birbirlerine karşı tartışılmayan örtülü tabular ve korkular mevcuttur.
Toplum içerisinde bulunan siyasi gerilimlerin tartışmasız nedeni, bu tabu ve korkulardır. Toplum katmanları ve siyasi gruplar, birbirlerini, daha iyi tanısa, birbirleri ile daha yakın temas ve diyaloga girseler, bu korkular tamamen ortadan kalacaktır.
Laiklik yanlısı olan grup, diğer grubun iktidar gücünü tamamen eline aldığında, demokrasiyi yok edeceğini ve herkesi kendisi gibi yaşamaya mecbur kılacağını düşünüyor, diğer muhafazakar grup ise diğer grubun iktidar gücünü eline geçirdiğinde, bir sürü yasaklar getireceğini, kendi yaşam biçimini dikte edeceğini ve adeta dikta bir rejim kuracağını düşünüyor.
Elbette her iki grupta, eline fırsat geçirdiğinde diğer tarafı ezmeye çalışacak, marjinal gruplar var, ancak çok şükür halkımızın çoğunluğu bu korku ve tabuları aşmış durumdadır ve sağduyu sahibidir.
Ülkemizde Cumhuriyet rejimi bütün kurum ve kuralları ile kökleşmiştir, onu yozlaştırmaya ve yıkmaya kimsenin gücü yetmez ve böyle bir düşünce olduğuna da ihtimal vermiyorum.
O nedenle toplum katmanları arasında bulunan ve çok zamanlar ciddi gerilimlere neden olan, nedensiz korkuları aşmak ancak diyalogla mümkündür. Birbirimizi dinlemeyi, anlamayı öğrenirsek, demokratik saygı ve tahammül çerçevesinde kalırsak, aşamayacağımız sorun yoktur.
|