Başkan Hürriyet, -29 Milyon ile devraldıkları belediyeyi geldikleri günden bu güne kadar yaptıkları tasarruflarla -20 Milyona düşürdüklerini ifade ederek, araç kiralamanın mı yoksa araç satın almanın mı daha sağlıklı olduğunu rakamlarla açıkladı.
Bizzat takip ettiğim basın açıklamasının özellikle can alıcı olarak gördüğüm sayısal verilerinin en çok AKP’li belediye başkanlarını rahatsız edeceğini öncelikle belirtmek isterim. Çünkü eskiden resmi plakalı araçlar olurdu ve bu araçlar mesai saati dışında gelişi güzel kullanılamaz, şayet bir yerlerde görülürse duyarlı vatandaşlarca şikayet konusu olur, ya da basında yer bulur ve şahsi işlerde kullanılması kolay olmazdı. Ancak AKP’li belediyelerin son 15 yıldır sürekli araç kiraladıkları ve bu araçların 24 saat şahsi işlerde dahil, hatta personel çocuklarının okul servis aracı gibi kullanıldığını nerdeyse bilmeyen yok. Ancak resmi plakalı olmadıkları için bu kişiler bu araçları şahsi araçları gibi hiç çekinmeden ve en acısı hiç utanmadan kullanabiliyorlar. İşte özellikle bu bakımdan bende Başkan Hürriyet gibi belediyelerin kendi araçlarını alıp resmi plaka takmasından yanayım.
Başkan Hürriyet, yaptığı açıklamada rakamlarla araç satın almak ne kiralamak arasından pek fark olmadığını açıkladı. Hürriyet’in açıklaması şöyle;
“183 ARAÇ KİRALANACAK
Belediyelerde hem çöp araçları hem de hizmet araçları kiralanması en büyük ihale kalemleridir. Kiralamamı yoksa alım mı yapalım dedik ve mali hizmetlerden bu yönde bir rapor hazırladık. 110 tane kullandığımız kiralık aracımız var. Bunlar yeniden kiralanması gerekiyor, fen işlerinde, park bahçelerde, temizlik işlerinde, daha çok otobüs, kamyon gibi, silindir gibi ağır vasıta araçlardan oluşuyor. 73 civarında temizlik aracımız var bizimkilerle birlikte sayı artıyor.
KİRALARSANIZ 3 YILDA 64 MİLYON ÖDERSİNİZ
Bunlara 3 yıllık kiralama ihalesi ile çıkıldığında, 110 hizmet aracı 73 de temizlik aracına kiraladığımızda aylık olarak iş artışları, yakıt vs. hariç aylık kira bedeli 1 milyon 776 bin TL oluyor. 3 yılda bu rakam 63 milyon 936 bin TL oluyor. Yaklaşık 3 yılda 183 araca 64 milyon TL ödüyoruz.
SATIN ALIRSANIZ ÜSTELİK 14 FAZLA ARAÇLA 67 MİLYON ÖDERSİNİZ
Peki satın alırsak ne olur dedik? Satın alırsak ne kadara mal olur diye çalışma yapıldı, iller bankası ile görüşüldü, firmalarla görüşüldü, fiyat analizleri yapıldı. Aynı araçları satın alsak bize maliyeti ne olur diye hesap yaptığımızda, üzerine 14 araç da ilave ettik, 183 aracı 197 araca çıkarttık, aylık ödememiz 1 milyon 856 bin TL, 3 yıllık ödeme 66 milyon 808 bin TL yapıyor, yani 67 milyon TL ediyor.
SATIN ALMAK 40-45 MİLYON TASARRUF GETİRİYOR
Araçlar bize ait oluyor, 3 yıl sonra da yeni kiralama yapılmayacağından yani son 2 yılda da kiralama gideri olmayacağından, satın aldığımızda belediyenin yaklaşık 40-45 milyon TL civarında belediyenin tasarruf ettiğini görüyoruz.
MALLARIMIZI DA ARTIRMIŞ OLACAĞIZ
Neden bu bilgileri şimdi paylaşmak istediğime gelince, sizler vasıtasıyla kamuoyuna aktaralım istedik. Türkiye’de bütün belediyeler ne yazık ki mali problemlerle boğuşmaya çalışıyor, herkes tasarruf diyor, tasarruf sadece giderleri kısmakla olmuyor. Aynı zamanda doğru mali politikalar, doğru hizmet politikalarıyla oluyor. Buda bizim aynı zamanda tasarruf kaynaklı aynı zamanda öz kaynaklarımızı, mallarımızı da artıracak önemli bir adım olacak. 
İKİ YETKİYE İHTİYACIMIZ VAR
Tabi Mecliste çoğunluğumuz olmadığı için şöyle bir sıkıntı yaşıyoruz. Her şeye hayır, her şeye komisyon ya da her şeye bir engelleme ya da bir uzatma politikası güdüyor ne yazık ki muhalefet meclis üyeleri. Bundan kaynaklı zorluk yaşıyoruz. Zorluk yaşamamak ve bunun ne kadar önemli olduğunu kamuoyuna anlatmak adına, kamuoyunda daha iyi bilgisi olsun diye satın alma yetkisini tabi elimizde 66 milyon TL ya da ilk ödeyeceğimiz 55 Milyon TL gibi bir miktar kasamızda yok ne yazık ki, bunun için borçlanacağız, neyle borçlanacağız iller bankasıyla olacak, kredi çekeceğiz, dolayısıyla meclisimizin iki yetki vermesi gerekiyor.
BELEDİYE ÇIKARINA OLACAK BU İŞE AKP’Lİ ÜYELER NE DİYECEK
Bir, satın alma yetkisi, iki iller bankası vasıtasıyla borçlanma yetkisi. Şimdi nasıl tavır geliştireceklerini bilmediğim için öncesinde basın açıklaması yapmayı uygun gördük. Eylül ayında bu talebimize meclis gündemine sokacağız. Kiralamadan ziyade satın almanın bizi rahatlatacağını düşünüyoruz.”
Sayın Başkan Hürriyet’e bu açıklamaları nedeniyle teşekkür ediyorum. Çünkü kamuoyunun kiralık araç savurganlığını görmesini sağlayacak bu adımı alkışlıyorum. Başkan, bu yönde adım atılması durumunda belediyenin araç filosunun 200 araca ulaşabileceğini açıkladı ve pası AKP’li meclis üyelerine attı. Şimdi top AKP’de. Satın alma yetkisine ve borçlanma yetkisine, kısacası belediyenin ve dolayısıyla İzmitlinin çıkarına olacak bu işe HAYIR demeniz durumunda bunu bu halka açıklayamazsınız.
İzmit halkı süreci yakinen takip ediyor. Gelişmeleri her yönüyle değerlendiriyor, “hizmete DUR” diyene “DUR” demesini de biliyor, bunun bir çok örneği İzmit tarihinde yer alıyor.
Evet, top sizde Sayın AKP’li Meclis Üyeleri…
İster taca, ister kaleye atarsınız.
Tribünler dolu…
Sakın boş sanmayın.
Hoşçakalın.
     *                   *                   * 

TRAFİK KEŞMEKEŞİ
Çok önemli gördüğüm bir diğer konuyu da hatırlatmakta yarar görüyorum. 
Gerçekten günümüzde çok sayıda kiralık araç trafikte seyrediyor. Bunların bir kısmı belediyeler gibi kamuya ait olurken çok büyük bir kısmı da özel şirketlere ait.
Trafik yoğunluğunun biraz azaltılması için başta özel şirket sahipleri kiralık araçlarını mesai saatleri dışında belirledikleri bir garajda muhafaza ederlerse trafik keşmekeşinin ortadan kalkmasına büyük katkı koyacaklarını düşünüyorum.
Mesai saatleri dışında ve hafta sonlarında kiralık araçlar çalışanlarca sürekli kullanılmaktadırlar. Bu yüzden trafik yoğunluğu artmakta, şirketler yada kamu maddi kayba uğramaktadırlar.
Şirket sahiplerine ve yerel yöneticilere seslenmek istiyorum. Lütfen araçlarınızı mesai saatleri dışında çalışanlarınıza vermeyiniz, belirlenen bir alanda tutunuz, hem maddi kaybın önüne geçeceksiniz, hem trafiği rahatlatacaksınız.