Bu karar Kocaeli halkı ve kent yöneticilerinde ortak bir tepkiye neden oldu.

Çünkü Körfez topraklarında faaliyetini sürdürüp tüm zahmetini Körfez ve dolayısıyla Kocaeli çekerken katkısını da İstanbul’un almasına hiçbir mantıklı kişi herhalde olumlu bakmaz.

O nedenle herkes gibi bizde Tüpraş Genel Müdürlüğü’nün KÖRFEZ’DE KALMASINI İSTİYORUZ, Tüpraş’ın kararını gözden geçirip iptalini de bekliyoruz.

Ancak Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın son yaptığı açıklama Tüpraş bakımından nasıl değerlendirilecek açıkçası kaygılarım var.

Çünkü serbest piyasa ekonomisi denilen bir ülkede ekonominin üzerine “tehditvari ve devlet gücü kullanılarak” atılan her adım olumlu değil aksine bir çok olumsuz durum yaşamanıza vesile olur. Bunu ekonomi okuyan 1. sınıf öğrencisi bile çok iyi bilir.

Özellikle de ekonomik kriz yaşadığımız ve bir an önce bu buğrandan kurtulmayı beklediğimiz bu günlerde sarf edilen sözler çok daha büyük önem taşıyor.

Adeta el açmış yabancı sermayenin ülkemize gelmesini beklediğimiz bir esnada siz sermaye gurubunun atacağı bir adımı Maliye Bakanlığımızı işaret ederek “tehdit” ederseniz, bunun sonucunun çok daha içinden çıkılmaz bir hal alacağını da düşünmeniz gerekir.

Tabiiki Tüpraş Genel Müdürlüğünün İstanbul’a gitmesini istemiyoruz, ama bunu istemiyoruz diye “tehdit” edilmesi doğru değil. Aksine bu kararı verenleri hatıra binaen ikna etmeye çalışmalıyız. Kentimizin çok değerli yöneticileri bunu yapmalılardır.

Bunları söyledikten sonra birde Başkan Büyükakın’ın sözlerine bakalım.

AKP Derince İlçe Danışma Meclisi toplantısındaki konuşmasında sayın başkan; “Tüpraş ile ilgili haber ilk pazar günü çıktı. Hemen Maliye Bakanlığı ile irtibata geçtim. Tüpraş Genel Müdürlüğü ile görüştüm. Geçmişten gelen 3 yıllık bir çalışmalarının olduğunu söylediler. Vergi merkezini değiştirme konusunda bir adımlarının olmadığını söylediler. Biz de asla izin vermeyeceğimizi söyledik. Umarım böyle bir hata yapmazlar. Bakanlıkta biz gerekli tedbirleri aldık. Hiçbir yere gidemezler. Bu konuda bir kez daha gösterdi ki Kocaeli böyle konularda bir araya gelmeyi çok iyi biliyor” ifadelerini kullandı.

Bu sözlerden sonra ne olabilir ona bakalım.

Birincisi, Tüpraş bu konuşmadan korkar ve devlet gücüyle üzerimize gelirler diye geri adım atar, Genel Müdürlüğü taşımaktan vaz geçer yada Genel Müdürlüğünü taşısa dahi belirtildiği şekilde yine vergisini Körfez Vergi Dairesine ödemeye devam eder. Türkiye’nin dev bir kuruluşu olup, olaya böyle bakılır mı bilemiyoruz, siz değerli okurlarımın öngörülerine bırakıyorum. Düşünsenize üretimini yavaşlatsa bile Türkiye’de kaos yaratacak bir firmadan bahsediyoruz.

İkincisi ne olabilir? Tüpraşlı yetkililerin belirttiği şekilde Genel Müdürlüğünü İstanbul’a taşıyıp, vergisini Körfez Vergi Dairesine ödeyecek bir durumda iken edilen sözlerden tahrik olunur. Çünkü “tehditlere pabuç bıraktılar” gibi algılanırız diye vergilerini de İstanbul’a ödemeye başlayabilirler. Olma ihtimali yüksek derim.

O nedenle Tüpraş Genel Müdürlüğü’nün İstanbul’a taşınmasına karşıyız. “Buradan kazanıyorsunuz, buraya ödeyin” diyoruz. Ancak bunu ifade ederken incitici olmamak gerektiğine de dikkat çekmek istiyoruz.

“Kaş yapalım derken göz çıkartmak” diye bir atasözümüz vardı, lütfen atasözlerimizi unutmadan hareket edelim diyerek bitirelim.

Hoşçakalın.

Burda kalın…