Son günlerde gündeme oturan küçük belediyelerin birleştirilerek güçlendirilmesi projesi ve Körfez ilçenin kendi özelindeki bir çok konuyu  konuştuğumuz Körfez Belediye Başkanı Yunus Pehlivan'ın çarpıcı açıklamalarını mutlaka okuyunuz.

Sayın Başkan öncelikle bu röportaj fırsatını bize verdiğiniz için teşekkür ediyorum ve geçen 4 yılda yaptığınız çalışmaları kısaca özetlemenizi istiyorum.

Belediyeyi mali problemlerinden arındırdık. Bozulmuş personel yapısını yeniden tamir ettik, yerine oturttuk, yönetilebilir seviyeye düşürdük. Bunun yanında diğer belediyelerde çok fazla olmayan kangren haline gelmiş sorunlarla uğraşarak vatandaşımızın mağduriyetini gidermek adına dört yıllık süre içinde çok ciddi çalışmalar yaptık. Bugün itibariyle tertemiz bir belediye oluşturduk. Rakamlara girmek istemiyorum ama trilyonlarca borçlar ödendi. Borçların bir bölümü arsa sahiplerine, bir bölümü çalışanlara, bir bölümü ki belediyeye iş yapan haritacılar gibi, avukatlar gibi, çeşitli kurum ve kişilereydi. Bu borçlar belediyeyi rahatsız etmeyecek düzeye indirilmiştir. Belediyenin artık önü açık, geleceği daha net görülebilen, daha yönetilebilir bir pozisyona geldiğimizi söyleyebiliriz. 

Personel sayınız hangi durumda?

840 civarındaki personel sayımız bugünlerde 540 seviyelerine kadar düşmüştür. Bunun da 100 tanesi Kocaeli Büyükşehir’e devredilmiş, 200 tanesi de emekli olmak yada gönüllü ayrılmak suretiyle yada performans veriminin düşük olması sebebiyle yolumuzu ayırmışızdır. Bu sayı hala bu nüfus ölçeğindeki bir belediye için oldukça yüksek bir sayıdır. Zaten yüksek olduğu maaş günü geldiğinde çektiğimiz sıkıntılardan da anlaşılmaktadır.

Peki bu konuda nasıl bir çözüm düşünmektesiniz?

Ben esasen devletteki asli hizmetlerin dışındaki bütün işlerin özel sektör tarafından yönetilmesinden yanayım. Bu belli ideolojik düşünceleri olan bazı insanları rahatsız edebilir. Ancak gelişmiş ülkelerde bu süreçten geçilerek rahatsız edici olan durumların zamanlı ekonomik iyileşmelere sebebiyet verdiğini ve insanların refah düzeylerinin daha da arttığını görüyoruz. Ben hala Türkiye için bu yolun şuan ki mevcut yapı içerisinde en iyi olduğunu düşünüyorum.

Personel azaltmaya devam mı edeceksiniz?

Biz bu sayıyı zamanla toplumu çok fazla rahatsız etmeden, diğer belediyelerin düzeyine çekeceğiz. Şu anda belediyemiz sadece işçilik giderleri 600 milyar civarında. Ankara’dan ise en iyi geldiği ay 450 milyar, ortalama 270 milyar civarında para geliyor. Ortaya çıkan açık belediyenin diğer gelirleriyle finanse ediliyor. Hizmete ayırmamız gereken paranın çoğununda işçiliğe gittiğini görüyoruz. Buna rağmen personel sayımız kontrol edilebilir düzeyde, borçlarımız da sıfırlanmış diyebiliriz.

Bunların yanında ne gibi çalışmalar yaptınız?

Bütün bu uğraşları verirken Körfez’de yeniden şehir anlamında bir diriliş ve şehrin kendine gelmesini de görüyoruz, yaşıyoruz. Gerek yollar, gerek yeşil alanlar, sahil çalışmaları, parklar, temel ihtiyaçlara cevap verecek kültür merkezleri, dere ıslahları, cadde düzenlemelerimizle birlikte Körfez şimdilerde yeni bir şehir hüviyetini kazanmış durumda. Geldiğimiz noktayla yetinecek değiliz. Daha da ileriye götürmemiz gerekiyor. Sanayicimizi projelerimizin içine sokarak gerek kurduğumuz dernek vasıtasıyla, gerekse mahallelerimize parklar yaptırmak kaydıyla, gerekse bazı kuruluşların müstahdem noktasında destek vermeleri sağlanarak, gerek okulların çeşitli ihtiyaçlarının giderilmesinde sanayicileri teşvik ederek çalışmalara ortak ediyoruz.

İlimtepe sorununu gerçekten çözdünüz mü?

Bir diğer kangren olmuş sorunlarımızdan da biri bu. İlimtepe ile ilgili 20 trilyon lira bir borç devralmıştık. Yine bunun yanında dört bin kişi kooperatiften istifa etmişti. Bunların içeriden alacakları var. Tabi 20 trilyonun içerisinde bu para. Kooperatifin gelirleri ve gayri menkulleri üzerine hacizler gelmişti. Belki 20-30 sene sonra çözülebilecek bir konuyu çözerek sabırla, inatla belli bir seviyeye getirdik. En geç aralık sonuna kadar İlimtepe şekillenmiş olacak. Hedefimiz bu. Konutların tamamlanması, sahiplerine teslimi ve kooperatifin kendini 2009 yılında lav etmesi durumuna gelmesini hedefliyoruz. Bu süreçte herhangi bir sıkıntı yok.

3-4 gün önce bir toplantıda MHP Kocaeli milletvekili Cumali Durmuş ‘’İlimtepe’de 13 trilyon harcadığımız ama bunun 10 trilyonunun cebe indirildiği iddia ediliyor, peki biz bıraktığımız bu konutları 3 trilyona mı yaptırdık, yaptırdıysak bravo, bırakın da 10 trilyon yesinler çünkü bu büyük başarıdır’’dedi. Bu ifadeler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ne demek istiyor, yani bize günlük gülistanlık bir ortam mı teslim etmişler? Rakamlar ortada. 20 trilyon borç bırakmışsın. Bunun yanında sadece 840 konut tamamlanmış. Aktif üyelerden aşağı yukarı 1000 tanesinin konutu ya hiç başlanmamış ya da yarım kalmış. Sadece Atlas Tepe firmasının hakkedişleri tutarı 29 trilyonun üzerinde. Bunlar Durmuş beye ya yanlış aksettirildi yada öyle açıklamak istiyor. Gelsin ben rakamları vereyim. Bu rakamlar o günün rakamları, bu güne güncelleştirdiğiniz zaman harcanan para 100 trilyona yakın. Ne 13 trilyon lirası. Ben söylemiyorum kendilerinin ilçe başkanı Zeki Gürsu’nun açsınlar Bizim Kocaeli’de ki manşetlerini ‘’İlimtepe’de 10 trilyon lira kayıp, yendi’’ diye kendi ilçe başkanları kendi döneminde açıklıyor. Bizim bu paraların yendiğine dair söylemimiz şu dur: Az önce söylediğim rakamlarda hiçbir şekilde kırım yoktur. Müteahhitlere % 0 kırımla iş verilmiş, hatta bir tanesinin sözleşmesine bayındırlık birim fiyatı + % 5 diye girilmiş. Biz bunların hepsini sildik, yeniden kırım aldık. Yani bizim İlimtepe’de başarısız olduğumuz, beceriksizlikle suçlanacağımız hiçbir husus yok. Kaldı ki onların dediği gibi olsa gerek İlimtepe’de yaşayan insanlar, gerek Körfez’de yaşayan insanlar sadece başarılı buldukları bu proje için bile onları tekrar iş başına getirirlerdi. Öyle olmadı, demek ki gerçekten mağdur olan binlerce vatandaş var. İsterseniz gerekli bilgi ve belgeleri de sunabilirm.

Yarpaş’ta bir diğer kangren miydi,durum şuanda nedir?

Yarpaş’ta 581 kişi çalışıyor. Şirket belediyeye 800 milyar fatura kesmiş ve başka hiçbir geliri de yoktu. Belediye temizlik ihalelerine girmiş ancak; vergi ve SSK borcu olduğu için ihaleleri alamamış yani formaliteden de olsa ihaleleri alamadığı için şirkete kesinlikle para aktarmak mümkün değil. O günkü şartlarda 581 kişiye ödenen aylık 120-200 milyar lirayı bulmuş. Biz geldiğimizde öncelikle borçlarına baktık, gerçi benim dönemimde de bu borçlar artıyor ama bu kadar insanı oraya ben almadım. Öncelikle 19 trilyon borcunu hükümetin çıkarttığı yasa ile belediyenin üstlenmesini sağladık. Ve böylece ihalelere girebilecek pozisyona geldi. Belediyeden temizlik ve park bahçeler ihalesini verdik. Bu arada yaklaşık 11-12 trilyon lira sermaye artışı yaptık. Çalışanları mağdur etmeden maaşlarını ödedik. Üstüne üstlükte geçmişe dönük bütün alacaklarını da aşağı yukarı temizledik. Yani şimdi Yarpaş işçisi bayramlarda 50 milyon lira harçlık alan, maaşında asgari ücretin bile yarısının verildiği pozisyondan bugün ortalama 900 milyon lira maaş alan bir duruma geldi buna bayram paraları ve ikramiyeler dahil değil.

Başka ne gibi projeleriniz var?

Tuğrul Caddesi ve Çamlıtepe kapalı Pazar alanı ve Yarımca da stadın batı kısmında bir piknik alanı olacak. Trilyonun üzerinde maliyeti olacak şekilde 84 tane piknik seti yani kamelyası , barbeküleri, çeşmeleri, gezinme alanları, büfeleri ve dükkanlarıyla birlikte bunların hepsini ocak ayı içinde ihale edeceğiz.

Bunu halkımıza ilk mi duyuruyorsunuz?

Konudan bahsetmiştim ama tarih olarak ilk söylüyorum. 2008 in yazında piknik alanı muhakkak bitecek. Pazar alanı da bitecek. Körfez’de bir ilk olacak ve bir mahallede kapalı bir Pazar alanı oluşturulacak. Tütünçiftlik’e bir kültür merkezi yapacağız.Bu işlerin hepsini 2008 de tamamlayacağız.

Yarımca Kültür Merkezi tamamlandı ancak halk ne zaman bir tiyatro oyunu izleyebilecek?

Orada tiyatro salonu yok maalesef ama T.Çiftlik’te 2 tane sinema salonu, tiyatro salonu, konferans salonu olacak.

Odalar Birliği toplantısında KTO’nun  Körfez’de OSB istemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu beş yıldır Körfez’de konuşuluyor ama herhangi bir adım atılmadı. Burada boş mekanlar yok, gelişmeye müstakil bir yer değil. Bizim belediye olarak karşı çıkmamızın sebebi orada kalıcı işlerin yapılamayacağı bir bölgenin içine kapanık, yerel idarenin dışında yönetilen, belediyeyi birtakım gelirlerden yoksun bırakacak, belediyenin oraya müdahil olmasının önünü kesecek bir durumu kabul etmememizdir. Ben milletvekillerinin, valinin, iş adamlarının yanında söylüyorum; Biz Organize Sanayi Bölgesi fikrine karşıyız.

İlimtepe yolu açıldı ancak aşağı bağlantı noktası hala gerçekleştirilmedi orayı ne zaman halledeceksiniz?

Büyükşehir belediyesinin biliyorsunuz bazı maddi sıkıntıları var. Onlarda 3-5 ay derlenip toparlanmak için ihaleler yapmayacaklar. O yol büyük bir proje. İhaleler yeniden açıldığı zaman projeler yavaş yavaş işlenmeye devam edecek. Ama yolun asıl tehlikeli bölümünü yaptık.

Petkim lojmanları içindeki iki binayı belediyeye kazandırdınız,oraya ne zaman geçmeyi düşünüyorsunuz?

Şimdi projelerini hazırlatıyorum ve 2008 de geçeceğiz. T.Çiftlik ve Yarımca belediye binaları komple taşınacak. T.Çitlik binamız emlak servisi olarak kalacak. Yeni binamızda giriş çıkış sistemi belli olacak ve kart sistemi uygulanacak. Yani dağınıklığı başıboşluğu bertaraf edici bir hayatı orda hayata geçireceğiz.

Yarımca belediye binasını ne amaçla kullanacaksınız?

Orayla ilgili kafamda şu anda netleşmiş bir şey yok ama üniversite talep ederse açık hava tiyatrosu ile birlikte güzel sanatlar akademisi de olabilir.

Körfez’de çok sık kullanılan viyadük sorunu konusunda bir çalışmanız olacak mı?

Kesinlikle öyle bir şey yok. Yatırım projemizde de yok şuanda. Öncelikli hedefimiz 95 Evler ve Tüpraş kavşağını bitirmek. Viyadükle ilgili projem de yok ama mevcut yapıyı yıkmak Türkiye’ye malolucak israftır hem de teknik olarak mümkün değildir. O açıdan benim çözüm önerim viyadüğün yanına sadece bir şerit genişliğinde bir ayak daha koyup onu mevcut olanla birleştirmek ve şuanda 3 şerit gidiş yönünde olan yolun 2 gidiş 2 geliş şekle dönüştürülmesidir. Buna Karayolları da sıcak bakıyor.

Körfez Belediyesi’ nin burs çalışmaları da var bu çalışmaları dernek aracılığıyla mı yapıyorsunuz?

Tamamı dernekten değil. İlk yıl 330 öğrenciye burs verdik, tamamı dernek eliyle karşılanmıştı, belediyenin hiçbir katkısı yoktu. Burada ki kuruluşları ortak etmiştik. Çok fazla rağbet olunca ikinci sene 300 belediyeden 300 de dernekten olmak üzere 600 kişiye burs verdik. Geçen sene ise 500 belediyeden 320 kişi dernekten olmak üzere 820 kişiye burs verdik. Talep çok olunca bu sene rakamı daha da yükselterek müracatların tamamına burs verdik. Bundan sonra her ayın 20 sinde öğrencilerimiz aylık burslarını almaya devam edecekler.

Ne kadar ödüyorsunuz?

60 ytl ödüyoruz ama rakamı yükseltmek istedik ancak Büyükşehir Belediyesi 60 YTL belirlediği için belediyeler arası ilişkiden dolayı arttırmadık.

Belediyelerin birleştirilmesi olayına gelince halk sizden de bir açıklama bekliyor, bu duruma nasıl bakıyorsunuz?

Bu bir proje önce Büyükşehirlerde uygulanacak sonra diğer illere yayılacak diye düşünüyorum. Söylenen amaç ise hizmetlerde etkinliği ve verimliliği arttırmak, israfın önüne geçmek, vatandaşı çok rahatsız eden makamlarda ki saltanatı sona erdirmek. Gelişmiş ülkelerde belediye sayısı az ama belediyenin kaynakları, yetkileri olabildiğince fazla. Yani merkezden değil yerinden yönetimi esas alan bir anlayış var. Kocaeli’de şöyle bir sıkıntı var belki belli belediyeleri, belediye başkanı arkadaşları rahatsız edebilir ama öyle belediyeler var ki; neredeyse evin bir bölümü bir belediye sınırında, diğer bölümü öbür belediyenin sınırında....

Çok belediye olması sizce israf mı?

Burada 2  bin, 3 bin, 4 bin nüfuslu dünya kadar belediye var. Bunların belediye başkanları, makam araçları, belediye binaları, memurları, işçileri var. Netice itibariyle o beldeye devletin ayırdığı para bu birleşmelerle çok daha iyi kullanılacaksa iyi bir proje; ancak bu hayata geçmeyecekse bir anlamı yok. Ama ben geçeceğinden yanayım.Ben belediyelerin sayısının azaltılmasını destekliyorum. Körfez özelin gelince ben şahsen Hereke Belediyesi’nin ayrı bir belediye olarak devam etmesinden yanayım. Geçmişten gelen belde olarak tarihi bir birikimleri, isimleri var. Mesafe olarak ta, coğrafya olarak ta bağımsız kalmaya müsait. Ama karar vericiler biz değiliz. Buna nasıl karar verilir, ille birleşilecek denilir mi bilmiyoruz.

Kirazlıyalı beldesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kirazlıyalı’ya gelince referandumla ayrılmış olabilir. Referandumla ayrıldıktan sonra aldığı hizmetler ortada. Halbuki Körfez Belediyesi’nin dibinde, Körfez’in 12 mahallesinden bir tanesinin bile ¼  ü ölçeğinde bir yerleşim alanı. Buranın ayrı bir  belediye statüsünde devam etmesinin bence ne Kirazlıyalı’ya, ne Körfez’e ne de Kocaeli’ye hiçbir faydası yok. O açıdan Kirazlıyalı’nın Körfez  Belediyesi’ne dahil edilmesi son derece mantıklı, son derece ayağı yere basan bir çalışma olur onu destekliyorum ama Hereke için aynı şeyleri söylemiyorum.

Şayet 2 belde de Körfez’e bağlanırsa Hereke’de ki 12 bin seçmenin gönlünün alınması için herekeli bir adayın olabileceği konuşuluyor. Bu konudaki fikirleriniz nelerdir?

Eğer bu reform olacaksa her reformda olduğu gibi taraftarları ve karşı gelenleri olacaktır. Mutlaka orada rahatsız edici bir takım durumlar olabilir. Hangi partiden olursa olsun bu birleşme sağlanırsa aday olacak kişi Körfez Belediye başkanlığına aday olacaktır. Yani Hereke diye bir yer kalmayacaktır. Hereke’de ki insanlar şunu yapar mı?: Diyelim ki Ak Partili yerel yönetimlerin çalışmalarını, hizmetlerini beğendi ama bu projeden dolayı kızdı gidip Chp li adaya mı oy verir, veya oy vermez mi veya başka türlü mü tepki gösterir bunu şimdiden kestirmek zor. Benim şahsi görüşüm buna olağanüstü tepkilerin olacağı ve seçimleri etkileyeceği kanaatini taşımıyorum açıkçası.

Hereke ve Kirazlıyalı halkı başkanlarına çok yakın olduklarını ama birleşme olursa Körfez Belediye başkanına ulaşmalarının zor olacağını söylüyorlar,sizce bu doğru mu?

Doğru söylüyorlar, bunu inkar etmek mümkün değildir. Zaten halkında karşı çıkma sebeplerinin başında yegane sebeptir bu. Bunu da küçümsemiyorum ancak hizmet alma noktasında sıkıntıları olmaz, şahsi işleri için bugünkü rahatlığı yakalayamayacakları aşikardır.Tabi ki bize zor ulaşacaklar.

Gerçekten de öyle başkanım. Eray Sitesi’nde kaçak yapılmış bir garaj var. Bu konuda size ulaşamadık, dilekçe verdik, 5-6 ay oldu…Herhangi bir yanıtta yok, herhangi bir müdahale de yok..Bu kişi Akp li olduğu için göz yumuluyor iddiaları var,bu iddiara ne diyorsunuz?

Benim bu konudan haberim yok ancak şunu net söyleyeyim benim belediyede hiçbir arkadaşım Akp liyi koruyun, Mhp liyi, Chp liyi ezin anlayışına sahip olamaz zaten. Yani bana böyle  bir bilgi ulaştığında ben gereğini yapıyorum zaten. Ama o zihniyette de hiçbir arkadaşım olduğuna da inanmıyorum. Ben nice ‘’koyu Akp liyim, peşinden gece gündüz koştum’’ diyen adamların burada beni tehdit ettiğini sitemlerde bulunduğunu ‘’ bir daha semtinden geçmeyeceğim ’’ dediğine şahidim. Ben bu konuya bakacağım, araştıracağım.  Bizim öyle bir şeyimiz olmaz. Kaldı ki imar mevzuatında korumacılık, siyasi kayırmacılık mümkün değil. Çünkü bedelini ben ödüyorum. Yani benim hapis cezasıyla karşı karşı kalacağım bir hususta kardeşim bile olsa onu koruyup kollamam mümkün değil. Kaçak yapının üzerine gidilir.

Körfez Belediyespor sizce nasıl gidiyor, hedefi nedir?

Biz bu sene 2.lige çıkacağız bunu kesin söylüyorum.İhtimal falan yok  %100 çıkacağız. Bizim takımımız grubumuzun en güçlü takımı bunu sadece ben söylemiyorum bizimle maç yapıp zirveye oynayan takımlarda söylüyor. Bu başarıyı sürdürmek için yönetimin profesyonelce hareket etmesi  gerekiyor ki bizde ediyoruz.. Takımı sokaklarda kahve köşelerinde yönetmiyoruz. İkincisi spor adına kişi ve kurumlardan aldığımız her kuruşu Belediyespor için harcıyoruz. Hedefimiz zirveye yerleşip oradan hiç inmemektir. Artık Kocaelispor'a alternatif olacak bir yapıyı burada oluşturmak istiyoruz. Seneye de 1. lige çıkmayı hedefliyoruz.

Tesisleri ışıklandırmayı düşünüyormusunuz?

Gece maçları için federasyona müracaat edip UEFA standartlarında ışıklandırılmasını bitirdik. İkinci devre maçlarımızı akşam oynamak istiyoruz.

Maçlara seyircinin ilgisini nasıl buluyorsunuz?

Vatandaşıımız maçlarımıza çok ilgili. Bu başarıyla doğru orantılı. Eğer takımınızı başarı kovalıyorsa taraftar türübüne geliyor.

Cumhuriyet Bayramı, 10 Kasım veya Öğretmenler Günü, ya da özel gün ve bayramlarda kesinlikle mesaj yayınlamıyorsunuz. İlanları kastedmiyorum. Duygu ve düşüncelerinizi ifade eden mesajları halkla neden paylaşmıyorsunuz?

Hiç bir sebebi yok. Belki de bir eksiklik. En son bayramda dikkatimi çekti. Biz bunu belediyemize ait bilboardlarda halkımızla paylaşıyoruz, mesajlarımızı göndermeye çalışıyoruz ama belki de yerel gazete ve televizyonlarda yazılı bir metin okunması daha yararlı olur. Önümüzdeki programlarda yaparız. Bir kasıt olamaz. Benim ne ne dini ne milli, ne ulusal günlerle, bayramlarla ilgili hiç bir sıkıntım yok. Ben şeffaf bir adamım. Dindarım, aynı zamanda Cumhuriyetçiyim, aynı zamanda laik Türkiye Cumhuriyeti  taraftarıyım. Bunda hiç gizlediğim, sakındığım bir şey yok. Çizgimizde bu doğrultuda. Türkiye Cumhuriyeti bireyi olarak da Anayasa'da belirlenen bütün unsurlara sıkı sıkıya bağlıyım, saygılıyım ve samimiyim. O naktada belki bir eksikliktir, mesajlarımız önümüzdeki programlarda geçeriz.

Basınla aranız nasıl? Bende Körfez basınını pek dikkate elmadığınız kanısı uyanıyor, bu doğru  mu?

Kısmen doğru. Bazı basının yaptığı doğrumu onu tartışmak lazım. Basında yer alan her haberi, her eleştiriyi dikkate almak, moralini bozmak, bununla ilgili polemiğe girmek, sorumluluk sahibi insanlar için bence iyi bir durum değil. Ama kişilik haklarına saldırı varsa, haksız bir eleştiri varsa, bilgi noksanlığı varsa onu düzeltmek için bazen arıyorum, durumu izah ediyorum. Hiç aramadığım söylenemez.

Körfez'de güvenlik zaafiyeti olduğuna ilişkin son günlerde bir gündem oluştu. Bu konuda ki fikriniz nedir?

Acaba sadece Körfez'de mi? Türkiye'de başta büyükşehirler olmak üzere bu durum konuşuluyor. Sorunlu gençler gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Örneğin biz halka hizmet yapıyoruz, birileri gelip kırıp, döküyor. Yapan kim? Bunun şuurunda olmayan insanlar. Emniyet ne yapsın. Bir oraya kouyor, bir buraya koşuyor. Burada toplumsal anlamda çözüm bulmak lazım. Biraz da ailelere iş düşüyor. Ama ben Körfez'de çok ciddi anlamda güvenlik zaafiyeti olduğunu düşünmüyorum.

Önümüzdeki yerel seçimlerde adaymısınız?

Körfez Belediye Başkanlığı'na yeniden adayım. Tabii partimizin, teşkilatımızın, kamuoyumuzun vereceği karara da saygılı olacağım. Aksilik olmazsa bir dönem daha Körfez'de Belediye başkanlığı yapmak istiyorum. Bu kadar emek ve zahmatten sonra, işleri düzelttikten sonra daha kalıcı hizmetler vereceğimize inanıyorum. Benim Körfez'le ilgili endişem şu. Yerel yönetimde aday olacaklardaki kriterler ve partiler büyük önem taşıyor. Buna Ak Partiyi dahil etmek istemiyorum. Hayatında hiç devlette çalışmamış, para yönetiminden anlamayan, insan psikolojisini anlamayan, insan yönetmemiş kişilerin belediye başkanlıklarına adaylıklarının önü açılıyor. Hasbel kader bunların bir bölümü belediyelere geliyor. geldikten sonra bu tahribatlar ki bu tahribatın bedelini ne o siyasi parti ödüyor, ne belediye başkanlığı yapan adam ödüyor. Vatandaş ödüyor, neticede devlet ödüyor. Savurganlıklar ve iş bilmemezlikler yüzünden milletin ödediği paralar, vergiler heba oluyor, gidiyor. Körfez' de gerçekten 4 yılda çok ciddi işler yaptık, endişem birilerinin gelip bu mekanizmayı bozması, popülist politikalar üretmesi. Körfez için yeniden başa dönmeyi çok tehlikeli buluyorum. Maalesef şu anda diğer partilerde ismi geçen bazı şahıslara bakıyorum, ciddi ciddi de endişeleniyorum açıkçası.

Son olarak vatandaşa vermek istediğiniz mesajlarınız var mı?

Benim konuştuklarım beynimin içinde yer alanların % 1'i dahi değil. Yaptıklarımızın altında aylarca harcanmış emek, büyük bir zaman ve hücre tüketimi var. Takdir halkımızındır. Sizin aracılığınızla halkımıza saygılar sunuyorum.

Bu güzel sohbetiniz için Belirtiyorum.com ekibi olarak çok teşekkür ederiz, Sayın Pehlivan.

Bu fırsatı verdiğiniz için ben teşekkür ederim.