CHP İl Başkanı Sefa Sirmen ile yaptığımız sohbet çok konuşulacak gibi gözüküyor. Kocaeli yerelinden, ülke geneline kadar bir çok konuda sorularımı yanıtlayan Sirmen, Kocaeli'nin nabzını çok iyi tuttuğunu da verdiği yanıtlarla gösterdi.

Yerel Yönetimler üzerinde yapılan son çalışmaları nasıl buluyorsunuz?

Türkiye Avrupa Konseyi’nin 1985 yılında kabul ettiği Yerel Yönetimler Özerklik Şartını imzalamış bir ülkedir. Uluslar arası Yerel Yönetimler Özerklik Şartına göre halk oylaması olmadan bırakın belediyeleri kapatmayı sınırları dahi değiştirilemez. Ancak bunlar yasaları da tanımadan bir çalışma içine girdiler.

Peki sizce bunun altında neler olabilir?

Siyasi rant var. Bazı yerleri ele geçirme arzusu var. Siyasi hesap peşindeler, ama bu hesapları tutmayacak. Kocaeli’de 44 belediye ve bir de Büyükşehir var iken bunu 15’e düşürüyorlar. Burada ilçe olabilecek düzeydeki beldeler dahi kapanıyor. Akmeşe İzmit’e bağlı, Ketence Kartepe’ye bağlı. Hiç böyle bir şey olur mu? Haritaya baksan böyle bir planlama olmayacağını görürsün. DPT’ye de danışılmamış. Tamamen Nihat Ergün ve birkaç adam, “biz bölgeyi tanıyoruz” diye tamamen bakkal hesabıyla bir düzenleme yapılıyor. Ama bu düzenleme nedeniyle Kocaeli’nin bir çok yerinde AKP oy alamayacaktır.

Bu konuda beldelerdeki gelişmeleri nasıl buluyorsunuz?

Şaşırmamak mümkün değil. Büyük bir sessizlik var. İlginç olan adamın belediyesi kapanıyor ama parti adına ne belediye başkanları, ne parti örgütleri hiç kimse ses çıkartmıyorlar. Asıl şaşırtıcı olan durum bu bence. Beldeler kesinlikle bu duruma sessiz kalmamalıdırlar. Halkın büyük bir tepkisi var belki bir çoğu sessiz tepki ama ciddi bir tepki görüyorum. Ama bir önder olmadığı sürece de halk eyleme geçmiyor.Bütün bunları yan yana koyduğunuz zaman Kocaeli’de % 80 net olarak karşı. Ve bir çok yerde oy alamayacaklar, bunu göreceğiz.

Yani rüzgar tersine mi dönecek?

 Evet tersine dönmüş durumda. Dilovası ilçe olmuş, Darıca ilçe olmuş oralar için olumlu bir olumsuzluk bekleyemezsiniz ama Gebze’den alınan Yenimahalle, yeni ilçe Çayırova’ya bağlanmış. Yeni mahalle büyük bir mahalle, Gebze’nin en büyük mahallesi. Vatandaş şimdi diyor ki, “ben 50 senedir Gebzeliydim, şimdi oldum Çayırovalı”, bu şekilde tepki gösteriliyor. Şekerpınar’ı kapatıyorsun, ilçe özelliği taşıyan bir belde. Burayı da tamamen Çayırova’ya veriyorsun, Gebze’ye de vermiyorsun. Gebze’ye versen belki Gebzeli olduk der vatandaş. Çayırovalı oluyor. Böyle baktığınızda Darıca’da,  Dilovası’nda olumlu tepki alınabilir belki iktidara yönelik, düzenlemeyi yapanlara yönelik olumlu tepkiler gidebilir, ama diğer yerlerde Gebze’de “benim topraklarıma tecavüz ettin” diye mutlaka tepki olacaktır. 

Sizce erken yerel seçim olabilir mi?

Bunlar Sosyal Güvenlik Reform Yasasının uygulamasını Haziran ayına ertelediler. Çünkü bu yasanın uygulanmasıyla AKP’nin puan kaybına uğrayacağını düşünüyorlar. Onun için erken yerel seçim Mayıs ayında olabilir.

Son seçimlerde AKP oylarının artış nedeni nedir?

22 Temmuz seçimleri Cumhurbaşkanlığına endeksli bir seçim oldu. Toplumun % 99’unun Müslüman olduğu bir yerde dindar Cumhurbaşkanı açıklamalarıyla mağdur rolü üstlendiler. Askerin açıklaması da bu durumu tetikledi. “Bize Cumhurbaşkanını çoğunluk olmamıza rağmen seçtirmediler” ifadeleriyle mağdur rolü yaptılar. Ancak önümüzdeki yerel seçimlerde iktidara en yakın partiyiz. İddialıyız. 1999 seçimlerinde de hatırlarsanız iki seçimi bir arada yaptık. O tarihte de milletvekilliği sandıkları açıldığında maalesef CHP’nin oyları düşmüştü. Ama buna rağmen biz İzmit’te Büyükşehir’i kazanmıştık. Bu şunu gösterdi belediye seçimleriyle genel seçimler çok farklı. O zaman yaşadığımız olayı önümüzdeki belediye seçimlerinde de yaşayacağız.

Şu anki Büyükşehir belediyesi çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bugün kü belediye yönetimine karşı müthiş bir tepki var. Neden? Partizanlık, kendinden olmayanlara şans tanımayan, büyük bir savurganlık var, yolsuzluk var, yağmalama var yani her şey var. Bunu da vatandaş görüyor. AKP’den nemalananlar dışında herkesin de tepkisi var. Bu tepki giderek artıyor, zaten bize olan güvende bundan artıyor. Belediye gerçekten güzel hizmetler yapsa kimse başkasını da aramaz. Vatandaş bu günkü durumla Sefa Sirmen zamanını mukayese ediyor. O dönem az parayla neler yaptığımız ortada. Para yokken bile neler yapılabildiğini herkes anladı. Bize 5 yılda gelen para bunlara 1 ayda geliyor, bu deli bir para. Türkiye’nin ikinci en zengin belediyesi. Ama bu belediyeyi de batırdılar. Faize gömüldüler. Faizle borçlandırıyorsun. Trilyonlar harcayıp laleler dikiyorsun. Lale 15 gün ömrü olan bir çiçek. Bir borçlanma yapabilirsin, ne için? Kanalizasyon için, büyük bir proje için olabilir. Faizle para alacaksın, borçlanacaksın ve her yere lale dikeceksin. Yok böyle bir şey. 4 yıldır bizi yöneten AKP’li belediyeler partizanca tutum sergilediler. Sadece AKP’lilere hizmet eden bir belediye görüntüsü vermektedirler. Herkes bunun canlı tanığıdır.

Büyükşehir Belediyesi son yıllarda Kocaeli’ye neler kazandırdı?

Yerel yönetimlerde de tam bir yandaşlarına çıkar yaratma anlayışına hakimler. 3 milyar dolar harcanan Kocaeli Belediyesinde bir Yuvacık Barajı gibi, bir İzaydaş projesi gibi, bir doğalgaz projesi gibi bir proje olmaz mı? 4 yıldır bir metro, bir ulaşım projesi başlamaz mı? Bugün Gebze İzmit’ten kopuk, ama 8 dakikada Gebze İzmit arası ulaşım sağlansa ne Gebze il olmak ister, ne de Gebze böylesine İzmit’ten kopuk olur, ne de Gebze ayrılıp İstanbul’a bağlanmak ister. Bugün bu kadar büyük imkanlarla böyle bir proje hiç yok. Çim ekilecek, ağaç dikilecek, lalelerle vakit geçirilecek. Onun için çalışırsak işimiz kolay. Bunlara şimdi 1 ayda gelen para bize 5 yılda gelmişti ve yaptıklarımız da ortada. Bunlar ne yaptı? Sadece yeşillik. Evet Kocaeli’ye laleleri ve yeşillikleri kazandırdılar.

Büyükşehir nasıl yönetiliyor?

Yönetici olmak, başarılı olmak salt parayla olmayan bir iştir. Parayla yöneticilik yapanların durumunu da görüyoruz. Paralarıyla rezil oldular. Şu anda belediyeyi 200-250 trilyon faizli para alabilecek duruma getirdiler, bu kadar gelirleri olmasına rağmen. O nedenle önümüzdeki seçimlerde bütün bunları göz önüne aldığımızda işimizin çok kolay olduğunu göreceğiz.

Belediye başkan adaylarınızı nasıl belirleyeceksiniz?

Biz her yerde partiye bir tane, iki tane fazla oy getirebilecek adayları tercih edeceğiz. Bunu savunuyoruz. Ben dahil kim aday olacaksa ve diğer adaydan bir artısı varsa daha fazla oy getiriyorsa o belirlenecektir. Öbür türlü yani hatır için, gönül için hiçbir aday belirlenmeyecektir. Biz halkın gücünü Ankara’ya yansıtacağız. Ankara’da halkın gücüne uymak zorundadır. Buna uymadığı zaman zaten Ankara’nın partiyi kapatması lazım. Böyle bir şey hiç olmaz.

Körfez ilçe Kocaeli siyasetine neredeyse yön veren bir yer. O nedenle Körfez adayınız seçimi almak için çok önemli olacaktır. Körfez’de nasıl bir yol takip edeceksiniz?

Özellikle Körfez ilçede Hüseyin Avni Şirin iz bırakan bir belediye başkanıdır. Gerçekten uyguladığı planlı yerleşim çalışmalarıyla her yerde onun izleri görülmektedir. O nedenle en rahat kazanabileceğimiz ilçelerden biri de Körfez ilçedir. Körfez ilçede doğru adayla, planlı bir şekilde yola çıktığımızda kaybetme şansımız hiç yok. Eğer birileri “ben olayım” kavgasına düşersek tabii bu bizi büyük sıkıntıya sokar. Ama ben inanıyorum ki bütün arkadaşlarım geçmişten çok büyük, önemli dersler aldı. Yaptığımız hataların telafisi mümkün olmadı. İnşallah önümüzdeki günlerde yaptığımız bu hataları yapmayacağız. Örgütümüzün, partilimizin düşüncesi bizim için en önde gelecek. Onlara danışmadan, onların fikirlerini almadan kararlarımızı dayatmayacağız. El birliği ile en güzelini, en doğrusunu kararlaştıracağız ve yolumuza çıkacağız. Şu anda AKP’nin yaptığı anketlerde biz iyi durumdayız. Bu nedenle köyleri devreye sokmaya çalışıyorlar. Köyler Büyükşehir için oy kullanacak ama ilçeler için kullanmayacak. Onu da şehir merkezlerinde yaptıkları anketlerde bizi önde gördükleri için yapıyorlar.

Bir ekip oluşturdunuz, çalışmalar nasıl gidiyor?

Herkes öncelikle bu işe inanmalı ve çok çalışmalıdır. Tüm partililerin yapacağı iş vardır. Her yerde bizim politikalarımız anlatılmalı ve çalışılmalıdır. Bu iş ekip işidir. Şu anda çok iyi bir ekibimiz var. Arkadaşların çalışmalarını beğeniyorum. Herkes sorumluluğunu yerine getirecek. Çalışma grupları oluşturduk. Bu seçimlerde çalışmayan bir tek grup üyemiz değil, partilimiz dahi olmayacaktır. Bizim seçilmemizi isteyen herkesin katkısı olması gerekiyor. Herkes çevresinden doğru bu katkıyı koyabilir.

Yuvacık Barajı ile Sapanca Gölü arasına bir bağlantı yapıldı ama ardından da Derbent’i sular bastı. Sizce yapılan bu çalışma doğru mudur?

Pazar günü Sapanca’da yaşanan olay fiyaskodur. Bu sene en kurak mevsimde böyle bir ihtiyaç doğmamıştır. Baraj ile Sapanca arasına 35 trilyon para gömülmüştür. Ve tabi yapılırken dere yatakları ne kadar su taşır kapasitesi nedir? Hiç hesap edilmemiştir. Proje geliştirilmiştir ve Pazar günü bıraktığı su Derbent’i sular altında bırakmıştır. Sapanca gölüne giden su Sapanca gölünde kalmıyor. Zaten seviye yüksek diye Çark Deresi’ne su veriyor, ordan Karadeniz’e dökülüyor. Ha buradan Marmara’ya dökmüşsün, ha oradan Karadeniz’e dökmüşsün, ne fakr eder. Niçin yaptılar. İşte Sefa Sirmen denize akıtıyordu ama biz Sapanca’da topluyoruz, ihtiyaç halinde alacağız demek için. Ama yok böyle bir şey, hesapsız kitapsız yapılan bir şey. Biz göreve geldiğimizde neler yapacağımızı, projelerimizi halkımızla paylaşacağız. Tartışacağız ve en doğrusuna karar vereceğiz.

Türkiye nasıl yönetiliyor?

Türkiye iyi yönetilemiyor, bu iktidar ülkeyi büyük bir bataklığa sürükledi. Borç gırtlağımıza dayandı, her an çok ciddi bir kriz yaşanabilir. Cumhuriyetten bu yana 57 hükümet 210 milyar dolar iç ve dış borç yapmış. Tüpraş, İgsaş, Seka, Havayolları, Karayoları ve birçok fabrika yapmışlar ve 210 milyar dolar borçlanmışlar. Ama bunlar borcumuzu 550 milyar dolara çıkarttılar. Dünyanın hiçbir yerinde 1 milyon dolar yatırılıp, sene sonunda 1,5 milyon dolar götürülen başka bir ülke yok. Bizdeki yabancı sermayedar böyle yapıyor. Bunun faturası da bize çıkıyor. Elektriğe gelen zamlar, doğalgaza gelen zamlar, suya gelen zamlar bunların işaretidir.

Partililerinize bir mesajınız var mı?

Demokratik süreçler geçirdik, o esnadaki kırgınlıklarımızı sonlandırdık, birbirimizle olan dargınlıkları ortadan kaldıracağız, çünkü biz bir aileyiz. Biz bir bütün içinde yolumuza devam edeceğiz. Mutlaka bizden biri olsun, kim olursa olsun anlayışında olacağız. Birbirimize güveneceğiz. Eğer biz birbirimize güvenemezsek, vatandaş bize niye güvensin. Bunu aşacağız. O noktada çok yol kat ettik. Heyecanımızı yakaladık, en üst düzeyde heyecanımız var.

Son olarak vatandaşlara ne gibi mesajlarınız var?

Vatandaş bizi çok iyi biliyor. Hiçbir zaman onların güvenlerini sarsmadım. Bundan sonrada bu şekilde çalışmalarımı sürdüreceğim. Herkese saygı ve sevgilerimi iletiyorum. Kocaeli’yi çok seviyoruz. Bize bu imkanı verdiğiniz için de size çok teşekkür ediyorum.

Biz teşekkür ederiz Sayın Sirmen.