Haber Detayı
03 Haziran 2008 - Salı 00:00
 
RÖPORTAJ: Körfezin tanınmış iş adamı Nuri Tabanlıdan çok sert ifadeler...
Röportaj Haberi



 Körfez’in tanınmış işadamlarından Nuri Tabanlı röportajda çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tabanlı’nın açıklamaları Körfez’de çok tartışılacak gibi. AKP içinde de çok kesim tarafından saygı duyulan ve partinin kurucularından olan Tabanlı yeni iş merkezinin kapılarını ilk bize açtı. Bu röportaj çok konuşulacak, çok çarpıcı ifadeler var.

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

1971 yılında Yıldız Üniversitesi İnşaat Bölümünü bitirdim. Gece bölümünde okuduğum için gündüzleri çalışırdım. Profilo’nun inşaat bölümünde şef olarak çalıştım. Kocaeli’ye Profilo işi için geldim ve okul bitince burada müteahhitliğe başladım bir daha da ayrılmadım. Profilo’dan ayrıldıktan sonra 1973’te hem evlendim hem de Tabanlı İnşaat Kolektif Şirketi’ni kurdum. 1992’de de limite de çevirdik.

Ne gibi işler yaptınız?

Genellikle sanayi sektöründe iş yaptık. Bina pek yapmadık çünkü inşaatla mühendislik yapısı olmaktan çıktı, proje yapıldıktan sonra ver birine yapsın. Sanayi işlerinde düşünerek, ölçerek, biçerek yapmak zorundasınız.  Tüpraş’ta 17 yıl çalıştım. İlk beton santralini yaptım. Türkiye’de ilk sanayi arıtma tesisini de biz yaptık. Tüpraş’a yaptığımız arıtma tesisi kendi ifadeleriyle 5 yılda kendisini amorti etmiştir. Aygaz, ipragaz, milangaz, mutfakgaz, ocakgaz, bizimgaz tesislerini kurduk. Pakmaya’nın ilave inşaatlarını  yaptık.

Tabanlı inşaat şu anda ne yapıyor?

Hiçbir şey yapmıyoruz. Ancak kendi binamızı bitirdik.

Projeleriniz var mı?

Arkadaşlardan gelen talep üzerine şehre yakın, inançlarımıza uygun olan bir site düşünüyoruz. Sağlam zeminde, manzaralı ve merkeze yakın bir yer arıyoruz. 70-80 kişilik bir site yapacağız.

Devlet ihalelerine giriyor musunuz?

1968 den beri, 40 yıldır inşaatın içersindeyim. Devlet İhale Kanununa uygun olan bir tane iş almadım. Yani siyasete girdim ve içinde fiilen bulundum. Partilerin kuruluşunda bulundum am nemalarından faydalanmak kesinlikle aklımdan geçmedi. Aksine partileri finanse eden biri oldum.

Siyasete nasıl girdiniz?

 Erbakan hocanın teşvikiyle girdim. Erbakan’a Allah uzun ömür versin. Ben kendisini çok seviyorum. Şu an partisinde değilim ama son derece saygı duyuyorum. Türkiye için büyük bir şanstır. Çok vefakar olmak lazım. Yani kullanıpta atmak ne kullanılana hoş görünür ne de kullanıpta atana hayır getirir. İnsanın vefakar olması lazım. En azından teşekkür etmesini, saygı duymasını, şükran duymasını becerebilmeliyiz.

Ortalıkta vefasızlık mı olduğunu düşünüyorsunuz?

Evet var. Ben şu anda Ak Parti kurucusuyum arkadaşlar diyorlar ki sen Nizam’ın, Selamet’in, refah’ın kurucususun. Ak Parti’de ne işin var diyorlar. Erbakan hocanın etrafında bir izolasyon kurulu vardı.

Kim bunlar?

Oğuzhan Asiltürk, Şevket Kazan gibi. Erbakan hocaya dünyayı toz pembe gösteriyorlar. Gerçekleri söylemiyorlar. Erbakan hocanın gerçeklerden haberi yok. Dolayısıyla kendilerinin itibarı ortadan kalkmasın, kendileri oturdukları masadan kaldırılmasın diye, az olsun bizim olsun düşüncesini taşıyorlar. Yıllardır bunu anlatmaya çalıştık, bir türlü anlatamadık ve biz Ak Parti’yi kurmak zorunda kaldık. Ne oldu? Milletin teveccühünü kazandı iktidar oldu. Şu anda halbuki iktidarda olması gerekenler onlardı.

Ak Parti’de göreviniz nedir?

Yüksek istişare kurulu üyesiyim. Fiili olarak işin içinde değilim ama ben Çankırılıyım, oradan bile sorun olunca beni arıyorlar. Bende yardımcı olmaya çalışıyorum.

İlk kurduğunuz parti hangisidir?

 1971 de 5 arkadaş Nizam Partisi’ni kurduk. Hepsi rahmetli oldular. Partimizide Anayasa Mahkemesi laiklik düşüncesiyle 6 ay sonra kapattı. 1972 sonunda bu sefer Selamet Partisi’ni kurduk. O  zaman 5 milletvekili çıkardık. Demokrasilerde herkesin birbirine saygı göstermesi lazım. Mesela CHP düşmanı değilim. Onlarda bu vatanın evladı, bu vatanın gerçekleri. Ama şu var millete hizmet açısından CHP’nin şu ana kadar memleketin önüne koyduğu bir şey yok, olmamıştır da zaten. Tam tersi bizim gördüğümüz, millete yük olmuşlardır. Milletin sırtından geçinmişlerdir.

Kocaeli’de CHP nasıl?

Kocaeli olarak 1973 yılına kadar İzmit, Kocaeli, Yarımca CHP’nin kalesiydi. Hala o gözle bakmak istiyorlar. Yarımca Belediyesi rahmetli H. Avni Şirin vasıtasıyla 20 yıl CHP iktidarıyla geçmiştir. 1973 yılında Yarımca’da Mustafa Bıçkı ve ben Selamet Partisi’nden meclis üyesi seçildik. “Vay anasını bu takunyalılar, sakallılar da meclise girermiş” dediler.

Ne gibi çalışmalarınız oldu mecliste?

Biz muhalefet olarak hep doğruyu gösterdik, sesimizi çıkarttık. Şimdiki muhalefet hepsine karşı olan bir muhalefet olarak ortaya çıkıyor. Hükümeti, alınan kararları beğenmeyebilirsin ama karşısında bir öneri getirmen lazım. Daha güzel çözüm üreten, yol gösteren bir öneri koyman lazım ki “Bak senin yaptığın yanlış kardeşim” diyebilesin. Olmaz demek muhalefet yapmak değildir.

Siz ne gibi konularda belediye kararlarına muhalefet oldunuz?

Bir örnek vereyim. Tüpraş burada olduğundan o zaman kurulan Akaryakıt istisar fonu adında bir fon kurulmuş ve Tütünçiftlik Ziraat Bankası’nda bir  miktar para birikmiş. Avni Şirin bu parayı almak için referandumla Tütünçiftlik’i Yarımca’ya bağladı. Amaç bu paraya el koymak yoksa Tütünçiftlik’e hizmet götürmek değildi. O parayı aldılar ve açık hava tiyatrosu, Brunga Hotel, Mulavim Hotel ve milletin eğlenceleri organize edildi. o paralar harcanırken biz bas bas bağırdık. Hüseyin Avni Şirin’e dedim ki; özür diliyorum “Vallahi, Billahi, bizim neslimiz mezarımıza yarın işer” dedim. Yapmayalım dedim. O zaman elektrik, su belediyedeydi. So yoktu, bir baraj vardı bir avuç suyu vardı. Yaz döneminde susuzluk çekiyoruz. Dedim ki, “başkan suyumuz yok, elektriğimiz yok, yollarımız çamur” O zaman mercedes arabamla meclis toplantısına geldim, ayağımı kaldırdım, masaya koydum, dizime kadar çamur, “Sayın Başkanım, bu ayak mercedes arabayla geldi. Arabasız gezenlerin halini düşünün” dedim. “Yazık, günah bu vebalin altından kalkamazsınız, önce bu parayla biz yol yapalım, elektirik, su getirelim, millete ihtiyaç olan konuları halledelim” dedim. O zamanın parasıyla 41 milyar para harcandı. Valla ağladık masrafı yaparken. Oteller elde kaldı. Tamiratını bile yapamadı belediye ve başkalarına verdi. Kendi paramızla kendi başımıza bela açtık.

Sonraki seçimlerde ne oldu?

Bu çalışmalarımız halk tarafından kabul gördü ve Şirin’i devirdik. Adalet Partisi’nden Alaaddin kazandı. Bana geldi ağlıyor, “Abi ben belediyecilikten anlamam, nolur beraber yapalım” dedi. 25 kişilik mecliste 12 adalet partili 12 halk partili bir de ben vardım. Sağ elimi kaldırınca sağa, sol elimi kaldırınca sola destek oluyordum.

1980 ihtilalinde neler yaşadınız?

80 ihtilalinde biz mimlendik. Maalesef irticacıyız ya sözüm ona. Bu millet İslam’dan çok korkuyor.

Solcular 12 Eylül’ün irticai bir darbe olduğunu söylüyorlar.

Hayır efendim alakası yok. Kesinlikle alakası yok.

En çok imam hatip o dönemde açılmış.

Aslında en çok imam hatip Demirel zamanında açılmıştır. Bu okullar ilk İsmet İnönü zamanında kurulmuştur. Gerçekleri söylemiyorlar. 

Refah Partisi kuruluşunda da siz var mıydınız?

O zaman biz mimliydik, ortaya çıkmamız doğru olmazdı. Osman Pepe’yi il başkanı yaptık. Refah büyüdü. Osman, Şevket milletvekili oldu. Elhamdülillah Refah iyi gelişti. Ben hiçbir zaman bir yerlerde olayım istemedim. Biz partinin kurucusuyuz, yükünü çekiyoruz ama bende bunun yükünü çektim milletvekili olayım diye vallahi billahi hiç aklımdan geçmedi. Hatta bazı arkadaşlar bana kızarlar.

1999 seçimlerini değerlendirir misiniz?

1999 seçimlerinde Muzaffer Baştopçu’yu biz seçmedik. Şevket Kazan aslında Erbakan hocaya, hem Fazilet partililere, Refah partililere en büyük ihaneti ve zarar veren şahsiyettir. Şevket Kazan yıllarca şu memleketten milletvekili seçilmiştir. En az 3 defa bakan olmuştur. Allah aşkına bana 1 tane adam gösterin, işe almıştır. Veya Kocaeli’nin hayrına şu hizmeti yapmıştır diye bana bir hizmet gösterin. Defalarca bunu kendisine söylemişimdir. Ağlayarak karşılık verir, hemen ağlar sıkıştığı zaman bende çok kızarım bu hareketine. Efendim, “Hocanın çantasını taşıyorum” yaa hocanın çantasını taşımak için bakanmı olmak gerekiyor, milletvekilimi olmak gerekiyor. Söylesinler bana 4 tane adam göndereyim, kaç tane çantası varsa taşısınlar yaa. Bunlar küçük şeyler. Bu yüzden kızıyorum bir, ikincisi Muzaffer Baştopçu şu memleketin en büyük hainidir. Bunu rahat yazabilirsiniz. En büyük zarar veren hainidir. Gittiği her yerden kötü haberler gelmiştir bana bu güne kadar.

Aynı partidesiniz, ifadeleriniz sert olmadı mı?

 Bir zamanlar kendi partimin adamı olduğu için hiçbir şey söyleyemedim, kimseye karşı bir şey anlatamadım. Bu da Şevket hocanın Körfez’e hediyesidir. Hem de bunun belediye başkanlığı adaylığını Gebze’de ilan etmiştir. İzmit’e gelip ilan edememiştir yani. Şevket Kazan’ın aslında Türkiye Cumhuriyeti’ne en büyük ihaneti budur. Aslında hala bunun sıkıntılarını çekiyoruz biz. Erbakan hocanın 5500 tane onayladığı adalet kadrosunu 3 ay bekletmiştir, atamamıştır ondan sonra 3 ay içinde hükümet devrilmiştir. Sonra koalisyon geldi 1 haftada Moğultay ne kadar CHP’li varsa doldurdu. Bugün Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Sayıştay, Yargıtay bunların hepsi Moğultay’ın atamalarıdır. Bunun da müsebbibi Şevket Kazan’dır. Efendim “Bana atatmadılar”, ben onu kabul etmiyorum. Ben Adalet Bakanı olacam, önümüde göremeyeceğim, kimin ne zaman geleceği de belli değil, 5500 kadro elimde olacak ve atamayacağım. İdama götüreceklerini bilsem ben atardım. Biz bunun sıkıntılarını çekiyoruz. Ak Parti’nin de çektiği sıkıntıların en büyük sebebi Şevket Kazan’dır.

1999 seçimlerinde sizin adaylık süreciniz nasıl gelişti?

O zaman ben umredeyken Muzaffer aday gösterilmeyecek, teşkilatla arası açık gibi laflar ediliyor. Ben umreden geldim aday belli olmamış. Bakan Necati Çelik beni çağırdı ve Otel Asya’da görüştük. Bir tek Körfez adayını belirleyemedik dedi. Bende başkanı neden değiştiriyorsunuz dedim. “Hakkında bir sürü şeyler var, hepsini anlatamıyoruz” dedi. Siz kesin Baştopçu aday olmayacak diye karar verdiniz mi? Dedim. Evet dedi, İlçe başkanı Nusret’te yanımızda bende “Ne arıyorsunuz, işte aday” dedim ve Nusret’i gösterdim. İyi niyetlidir, dürüsttür, bizde destek veririz dedim. Tamam öyleyse, ben gideyim anlatayım adaylığını onaylayalım dedi ve gitti. 3 gün sonra gece saat 1 de beni telefonla arıyorlar. Erbakan hoca, “Nuri’ye söyleyin aday o olacak, ben başkasını kabul etmiyorum, toplasın teşkilatı, aday olsun” demiş. Biz seninle ne konuştuk neden anlatmadın desem de, hocanın talimatı bu deyince akan sular kesiliyor. Adaylık hiç aklımdan geçmemişti.

Seçim çalışmalarınızda ciddi sorunlar yaşadınız mı?

Allah sizi inandırsın 35 milyar para harcadım ve 52 gün propaganda yaptım. Muzaffer Baştopçu gidiyor MHP’liyle çalışıyor.

1999 seçimlerinde siz banko favori gözüküyordunuz ama sonuç öyle olmadı? Sebebi neydi sizce?

Ne favorisi, % 99 bizdik. Başka ihtimal düşünülmüyordu.

En son Mimar Sinan Mahallesi çalışmasında Baştopçu’da vardı, sizin çağırdığınız söylendi, doğrumu?

Evet, ben çağırdım. Ya gelsin yada MHP’li olduğunu ilan etsin dedim. Öyle deyince mecbur kaldı geldi. Geçenlerde gazetede Baştopçu ile hala barışmadığım yazdı. Baştopçu benim muhatabım değil ki, ben Baştopçu’yla neden barışayım ki. Baştopçu benim için değer değil. Baştopçu’nun bu memlekete yaptığı hizmet yok, bir eser yok. Ama bunun aksine Baştopçu hakkında bir sürü şaibe var. Önüne gelen rüşvetten bahsediyor, utanıyorum, ben bunları duymaktan, konuşmaktan utanıyorum. Seçimlere girdim 13 tane dosya geldi bana 3,5 trilyon lira rüşvet yediğine dair. Yani kendi partimin adamı bu benim. 3 tane adam taktım peşine Allah seni inandırsın, 52 gün ha vallahi ha billahi hep MHP’nin çalışmalarına katıldı.

Bunlar çok ağır iddialar olmadı mı?

Yüzüne söylediğimi bir bilseniz var ya? Bir insan düşünün seni alsınlar Petkim’den, baş tacı etsinler, memlekete Belediye başkanı etsinler ondan sonra sen seçimlerde seçmenlerine ihanet et. Böyle bir şey düşünülebilir mi? Bunu kim yapabilir? Sizce yapabilecek biri var mı, benim zoruma giden bu.

Peki bunca söylediklerinizden sonra parti neden tekrar aday gösterdi. Sizin Ak Parti içinde bir ağırlığınız var.

O konuya girmek istemiyorum. Müsaade ederseniz işin o tarafını kapatalım.

Önümüzdeki süreçte adaylığınız söz konusu olabilir mi?

Kesinlikle hayır yok. Hiç olmadı zaten. Ben iş adamıyım ne işim var siyasetle, hiçbir zaman şuraya buraya geleyim demedim.

Yunus Pehlivan aday gösterilirmi sizce?

Tekrar aday olmazsa parti zarar eder. Ben adayımı neden değiştiririm. Başarısız görürsem, şerefsizliğini görürsem, hırsızlığını görürsem, yalancılığını görürsem değiştiririm. Pehlivan’da bunları duydunuz mu hiç? Yok. Belki tecrübesiz diyebilirsiniz ama daha iyisi olabirmiy di? Belki olabilirdi ama şu anda Yunus Pehlivan parti içinde bir şanstır.

Hale Baştopçu’nun da bir ara adı geçti ama açıklama yapıldı olmayacağı yönünde, siz duydunuz mu?

Hale Baştopçu’nun adının geçmesi partiyi sıfıra indirir Körfez’de. Hale Baştopçu’yla Körfez’de Ak Parti kazanamaz. Bu bir vakadır.

Pehlivan’ın aday gösterilmeyeceği söyleniyor, siz ne dersiniz?

Söylenen o olabilirde, söyleyenlerin Ak Parti’li olduğuna inanmıyorum. Ben onu başarılı buluyorum. İleride büyük başarılara imza atacaktır.

Pehlivan’ın ekibini nasıl buluyorsunuz?

Yunus’un en büyük dezavantajı bu aslında. Güzel bir kadroya, arkasını dönerek rahatlıkla milletin içersine girebilecek bir kadroya sahip olsaydı daha rahat hareket ederdi.

Belediye Meclissi nasıl sizce?

Meclis yardımcı olmuyor gördüğüm kadarıyla. Encümen içinde, belediye kadrosunun içinde, çok popüler, belediye konusunda çok tecrübeli, bürokrasiyi çok iyi bilen, belediyeciliği çok iyi bilen elemanlara sahip olsaydı, Yunus inanıyorum ki bugün sağladığı başarının en az 5 katını sağlamış olurdu. Yunus Pehlivan’ın düşüncelerinin tersi yönde kararlar almaya çalışan meclis üyeleride var bildiğim kadarıyla.

Ak Parti’nin kapatılma davasını nasıl yorumluyorsunuz?

 Noldu Allah aşkına euro 1,70’di, şimdi 2 bini geçti. Açılan kapatma davasından bu yana Türkiye’nin zararının 50 milyar dolar olduğunu biliyormusunuz? Kim ödeyecek bunları. Bizden başka enayi yok. Yukardakiler mi ödüyor, yok, onlar zaten sırtımızda yük hepsi. Ne zaman memlekete kalbinde birazcık Allah korkusu, peyganber sevgisi, vatan millet sevgisi, millete hizmet aşkı olan birileri çıkıpta hizmet etmeye başladığı zaman bir yerlerden engel oluyorlar. Şimdi siz Ak Parti’yi kapattığınızda ne olacak? % 47’idi, % 60 olacak doğru mu? Ama % 47 ‘yi 60’a getirecek kadarki çileyi millet çekecek. Kapattınız Ak Parti’yi, kurduk Pak Parti’yi, %  60’la geldik ne oldu?

Karaosmanoğlu’nun çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?

Belediyeciliğe yabancı birisi değil. İnsan olarak hümanist birisi, Ehl-i Merhamet, Ehl-i İmam’dır.

Karaosmanoğlu’nun yaptığı en büyük iş nedir sizce?

Herkes kendi imkanları çerçevesinde bir şeyler yapmaya çalışır. Bana göre yaptığı şey halkın arasına girip gönül almaktır. Moral çok önemli.

KTO’nun geçen 4,5 yılını nasıl buluyorsunuz?

Mustafa Efe Körfez’de ticaret odası kurulmasına karşıydı. Ama sonradan aday oldu, bizde destekledik kendisini. Başarılı bir esnaf. Ama kendisiyle beraber oraya çıkan arkadaşalrı bir arada tutmayı beceremedi, niye beceremedi onu bilmiyorum. Miktad, Recep ayrıldılar ve bunlar iyi ayrılmadılar. Oda içinde bir kaynama başladı, hoş şeyler değil bunlar. Halbuki başkan derleyici, toparlayıcı, bir arada tutucu, birlikteliği sağlayıcı bir yapıya sahip olması lazım. Mustafa Efe’den daha büyük bir başarı beklenebilirdi. Sanki tam başarılı diyemeyeceğim. Arkadaşları bir arada tutamadı, birliği sağlayamadı. Çünkü biz neden bir araya gelemeyiz, ya menfaatleri bölüşememişsinizdir, yada anlayışlarımız ters düşmüştür. KTO’de menfaat var mı? Yok, neyi bölüşeceksiniz.

Sizce KTO Başkanı değişmeli mi?

Onu üyeler bilir. Değiştirecek olan ben değilimki. Benim dememle değişmez.

Sizin bu üst geçit sorunu nedir?

Bizim iş merkezimizin önü kapanmış durumda. Karşı tarafta yan yolda geçit yok. Burası da öyle olacak. Aslında malzemeler hazırdı ama tepki üzerine durduruldu. Mahkemeye başvurduk, kararı bekleyeceğiz.

Son sözleriniz nelerdir?

Memleketi idare edenlerin kalbinde Allah korkusu, Peygamber sevgisi, insan sevgisi olması lazım. Ülkemizi düşünerek hareket ederlerse iyi olur.

Teşekkürler Sayın Tabanlı.

Verdiğiniz imkan için ben teşekkür ederim.

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör: Metehan OĞUZ
 
Etiketler: RÖPORTAJ:, Körfezin, tanınmış, iş, adamı, Nuri, Tabanlıdan, çok, sert, ifadeler...,
Yorumlar
Ulusal Gazeteler
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
87
73
1
3
28
32
2
Fenerbahçe
85
85
1
4
27
32
3
Trabzonspor
52
54
12
4
16
32
4
Rizespor
48
43
12
6
14
32
5
Beşiktaş
48
42
12
6
14
32
6
Kasımpasa
46
55
12
7
13
32
7
Başakşehir
46
42
12
7
13
32
8
Sivasspor
44
38
10
11
11
32
9
Alanyaspor
42
41
10
12
10
32
10
Antalyaspor
42
36
10
12
10
32
11
A.Demirspor
40
48
10
13
9
32
12
Samsunspor
38
36
14
8
10
32
13
Ankaragücü
37
40
11
13
8
32
14
Kayserispor
37
36
12
10
10
32
15
Konyaspor
36
34
12
12
8
32
16
Hatayspor
33
36
13
12
7
32
17
Gaziantep FK
31
35
17
7
8
32
18
Pendikspor
30
36
16
9
7
32
19
Karagümrük
30
35
16
9
7
32
20
İstanbulspor
16
25
21
7
4
32
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı