Aylardır beklenen kriz gelip bizim de kapımızı çalınca ister istemez bütün toplum olarak etkilendik. Dünya üzerindeki bütün gelişmiş ülkeleri bile sarsan bir krizde etkilenmemek mümkün değil.Günlük hayatın telaşı içinde zaten yeteri kadar stres faktörü varken,bir de yaşanan kriz nedeniyle gelecek endişesi yaşıyor olmak bütün bireyleri iyiden iyiye olumsuz etkilemiş durumda. Her birey konumuna göre az ya da çok krizden kaynaklanan sorunlar yaşıyor ama hamile anne adayları belki de bu kaygıları en yoğun yaşayan grubu oluşturuyor.

Hamilelik ve Hormonal Değişim

Gebelik bir kadının yaşayacağı en heyecan verici ve özel dönemdir.Özellikle beklenen ve istenen hamileliklerde anne adayı açısından tarif edilemez bir macera,müthiş bir heyecan fırtınasıdır.Aynı zamanda hormonal fırtınaların yaşandığı olağan üstü bir dönemdir.Anne adayının bedeni bir canı beslemek, korumak ve dünyaya gelene kadar onu dış dünyanın tehlikelerinden uzak tutmak amacıyla tasarlanmıştır. Hormonal fırtınalar vardır çünkü gerçekten de bu koruma,besleme görevini hakkıyla yapabilmesi için anne bir takım hormonlar üreten vücudunun etkisi altındadır.Pek çok hormon inanılmaz bir hızda ve miktarda üretilir.Dolayısıyla bu üretim nedeniyle anne gebeliğe özgü bir takım sıkıntılar yaşayabilir.Bilinen en önemli sorun hamilelik ve doğum sonrası depresyonudur.Depresyonla aynı özellikleri taşıyan bu sorunda ek olarak anne adayı bebeği ile ilgili ya da bozulan vücut ölçüleri ile ilgili ciddi endişeler yaşamaktadır.Bütün bunlar döneme özgü oldukları için doğumdan birkaç hafta sonra kaybolurlar ve anne adayı normal hayata yavaş yavaş döner.Ancak hamileliğin ve salgılanan hormonların getirdiği sıkıntıların dışında bir de anne adayının dış etkenlerin etkisi altında kaldığı durumlarda olay daha ciddi sorunlara yol açabilir.Bu dış etkenlerden biri yaşanan bu kriz olabilir.

Anne Adayı Krizden Nasıl Etkilenir?

Her kadın bu krizden olumsuz olarak etkilenecek diye bir beklenti olamaz. Ancak hamilelik gibi hassas dönemlerde anne adayının her türlü etkiye açık olduğunu unutmamak lazım.Özellikle gerçekten de kaygıya yol açabilecek durumlar söz konusuysa.Örneğin anne adayı çalışıyorsa hem kendisi hem de eşinin işi nedeniyle gerginlik yaşaması söz konusu olabilir.Gelecekle ilgili beklentilerini gerçekleştiremeyeceğiyle ilgili ciddi endişeler yaşayabilir.Hemen her gün çevremizde pek çok örneğini gördüğümüz işten çıkarmalar,kapanan işyerleri,işsiz kalanlar ve iş bulamayanlar hamile kadınları tahminlerin ötesinde etkileyebilir.Benim de başıma aynısı gelirse korkusu anne adayının bütün dengesini bozarak,hem psikolojik hem de biyolojik olarak olumsuz sonuçlara yol açabilir.

Anne Adayının Endişeleri Neler Olabilir?

Ekonomik kriz öncelikle aile içi dinamikleri,huzuru ve güven duygusunu sarsar.Bireyin normal yaşam düzenini ciddi anlamda bozar.Üstelik bir de anne adayından bahsediyorsak etkilerinin daha yıkıcı olacağını göz ardı edemeyiz. Bebek bekleyen ve sadece bebeği için bile hayata olumlu ve umutlu bakmayı isteyen bir kadın ekonomik krizde panik ve endişe duyguları yaşayabilir.Anne adayının yaşaması muhtemel endişelerine baktığımızda;

• Bebeğinin ihtiyaçlarını karşılayamayacağı,
• Gelecekte geçimini sağlayacağı bir işinin olup olmayacağı,
• Gelecekle ilgili belirsizlik duyguları,
• Güvensizlik ve kaygı bozuklukları,
• Depresyon
• Eşine ve evliliğine yönelik korku ve kuşkular,

gibi farklı ve olumsuz duygular görüyoruz.Yaşanan her tür duyguyu ciddiye almak ve çözüme kavuşturmak çok önemlidir.Hamilelik gerçekten de kritik bir dönemdir.Bu dönemde anne adayın psikolojik olarak etki altında kalacağı her faktörün doğrudan evliliği sarsabileceği unutulmamalıdır.

Kriz Evliliği Nasıl Etkiler?

Ekonomik krizin evliliği etkileyeceği kesindir.Ancak bu etki sonucunda krizden nasıl çıkılacağı önemlidir:

• Olumsuz duygular sonucu ağır sarsıntılar mı yaşanacak?
• Eşler birbirine kenetlenerek,olabilecek en az hasarla mı atlatılacak?

Krizler aileler için bu anlamda dönüm noktalarıdır.İçine düşülen sıkıntı, doğrudan gelecekteki geçim şartlarıyla ilgili olduğundan aile bütünlüğünü de sarsıcı nitelikte olabilir.Özellikle,

• evin geçimini sağlayan eşin işsiz kalması
• emeğinin karşılığını alamaması,
• bir kaç işi aynı anda yapmak zorunda kalması,
• sağlıksız ve güvencesiz işlerde çalışmak durumunda olması,
• ailenin giderek yoksullaşması gibi olumsuz etkilenmeler olabilir.

Bu şartlarda en fazla etkilenen bebek bekleyen anne adayı olacaktır. Üstelik hamilelik dönemi depresyondan,kaygı ve duygu durum bozukluklarına kadar gidebilen pek çok psikolojik sorunun ortaya çıktığı bir dönemdir.Ekonomik kriz bütün bu olumsuz durumları tetikleyebilir. Eşlerin çabuk toparlanmaları ve çözüme yönelik destek arayışları işleri ve hayata bakışlarını kolaylaştırıcı sonuçlar elde etmelerini sağlayacaktır.

Bebeğin Doğumundan Sonra

Krizde de bebekler dünyaya geliyor,insanlar anne baba oluyorlar.Aslında her yeni can,yeni umutlar demektir.Bizim güzel deyimlerimiz atasözlerimiz vardır ama hayat her zaman o deyimlerdeki gibi devam etmiyor.Her doğan rızkıyla doğsa bile kriz o rızkı elde etmemize imkan tanımıyor. O nedenle burada başka dinamikler devreye giriyor.Bizler kültürel yapımız ve geleneklerimizle birbirine bağlı bir kültürün çocuklarıyız.Bu kültürün gereklerine göre bu tip kriz ve sıkıntı dönemlerinde aile dayanışmaları ön plana çıkar. Yardımlaşmalar gerçekten de bireylere yardımcı olabilmenin bir yoludur. Aile içinde birkaç yaş büyük çocukların kullanılmayan giysi ve malzemelerini birbiriyle paylaşmak,maddi manevi destekte bulunmak son derece olumlu katkılar sağlar.Krizler ne kadar ağır olurlarsa olsunlar bir gün biteceğini hatırlamakta fayda var. Bazen anne adayı o kadar endişelidir ki bebeğin doğumundan sonra da bu endişe yoğun olarak devam edebilir ve aile düzenini olumsuz etkileyebilir. Bilindiği gibi kriz aile içinde tüm bireyler açısından sıkıntı vericidir.Gerekirse bir destek almak,konuyu diğer aile büyükleriyle paylaşmak yararlı olacaktır. Bebeğin doğumuyla birlikte özellikle ilk aylarda maddi anlamda ciddi bir masraf olacaktır.Bu masrafları karşılama konusunda yakın aile üyelerinin desteği son derece önemlidir. Eğer kriz konusunda başa çıkmakta sıkıntı yaşayan bir anne adayı varsa durum acil olarak değerlendirilmeli ve konunun uzmanı kişilerden yardım alınmalıdır. Zira hamileliğe özgü durumlar anne adayının hem kişisel hem de ailesel yaşantısını sarsabilir.Bebeğini dünyaya getirdiği için pişmanlık ve suçluluk duyabilir.Eğer maddi sıkıntılar yaşanıyorsa bu sıkıntının tek sorumlusunun kendisi ve bebeği olduğunu düşünebilir.

Öneriler

Ülke ekonomilerindeki çalkantılar evlilikte de sarsıntılara yol açabilir.Oysa bunu önlemenin yolları vardır. Özellikle hamilelik gibi özel dönemlerde eşler birbirine karşı daha anlayışlı ve sorumlu davranmak durumundadırlar.Öncelikle anlayış ve sevginin hakim olduğu bir ilişki ve yardımlaşmaya açık aileler bu türde sıkıntılı dönemleri başarıyla atlatabilmektedirler.

• Kriz bütün ülkelerin sorunudur,durumu kişiselleştirmeyin.
• Ailelerle olabilecek en yakın mesafede olun,bu çocuk bakımı gibi konularda masraflarınızı en aza indirecektir.
• Bu dönemin de diğer dönemler gibi bir süreç olduğunun bilincinde olun.Gerekirse ufak tefek el işleri yaparak da olsa aile bütçesine katkıda bulunabilirsiniz.
• Kriz dönemi bütçesine geçin,bebek eşyası ve malzemeler konusunda eş dost ve diğer aile bireyleriyle yardımlaşın.
• Mama ve diğer hazır gıda ürünleri yerine anne sütü gibi son derece sağlıklı bir besini bebeğinize vermek için ısrarcı olun...
• Evden yapabileceğiniz işler aramaya bakın,getirisi az olsa bile para kazanacağınız için kendinize olan güveniniz ve umudunuz artar.
• Mümkünse olumsuz haberleri ve programları izlemeyin.

Bu dönem de atlatılacaktır.Sorun bütün dünyanın yaşadığı bir sorundur ve sadece sizin ailenizin yaşadığı bir sıkıntı değildir.Siz nasıl etkileniyorsanız emin olun diğer pek çok aile de aynı şekilde,hatta belki de daha fazla etkilenmektedir.Olayı gereğinden fazla abartmayın ama gereğiniz de yapın.