İnsanların birbiriyle konuşmakta bile sorunlar yaşadığı ve maalesef birbirini dinlemediği bir toplumda seksten konuşmak hala bir tabu halinde.Aslında hayatı oluşturan ilk ve en temel eylem konuşulması yasak konularda liste başı olarak duruyor.Psikolog ve psikiyatrlara sorunları nedeniyle giden insanların en önemli problemleri de cinsel sorunlardır. Eşleriyle bile cinsel sorunları üzerine ya da seks konusunda konuşma sıkıntısı yaşayan pek çok insan var.Gelişmiş ülkelere göre daha içe kapalı bir toplum olduğumuzu göz önünde bulundurduğumuzda cinsellik üzerine konuşmak da ayıp sayılıyor.

Çocuklarımıza cinsel eğitim verme konusunda da çok ciddi sıkıntılar yaşadığımız bir gerçek.Bir süre önce okullara cinsel eğitim dersi konduğunda ciddi tepkiler almıştı. Bu eğitimi kimlerin vermesi gerektiği dahil pek çok sorun günlerce tartışıldı.Buradan da anlaşılacağı gibi cinsel eğitimden tutun,cinsel gelişim ve bunun doğal sonucu olan seks de toplumumuzda konuşulmasına sempati ile bakılmayan kavramlar. Toplumlar da kendi kültürlerinin ve geçmişte etkisi altında kaldıkları inanışların sonucunda bazı davranış kalıpları oluştururlar.Müslüman bir ülke olarak bize yapılmaması istenen her tür davranış hep günah kavramı dayatılarak yasaklanmıştır.Bu yasaklar konduğu sıralarda belki bazı sağlık sorunlarının önüne geçmek amacıyla böyle bir dokunulmazlık getirilmişti ancak zamanla insanlarda gerçekten günah olduğu şeklinde bir inanç kalıbına dönüşmüş olması muhtemeldir.

Aynı biçimde doğumdan sonra bebeği 40 gün dışarı çıkartmamak biçiminde bir inanış vardır.Bunun da temelinde aslında yeni doğmuş bebeğin henüz bağışıklık sistemi yeterince güçlü olmadığından çevreden kapabileceği hastalıklara karşı koruma duygusu yatar.Bu şekilde düşünüldüğünde aslında çok mantıklı ve doğru bir tutum olduğunu bile söyleyebiliriz.Ancak böyle doğru davranışları dini bir koruma kalkanıyla ve günah olarak sunmak yanlıştır.

Benzer bir tutum hamilelikte seksin günah olduğu inancında da vardır.Anne adayını olabilecek risklere karşı korumak, düşük ve erken doğumları engellemek amacıyla bazı sınırlar çizilmek istendiği ve bunun da yolunun insanları Tanrıya karşı sorumlu tutmak olduğu düşünülebilir. Amaç anne adayını korumak olsa da sonuçları bakımından yanlış bir takım yargılar oluşturacağı için sakıncalı durumlar ortaya çıkabilir.Zaten gebelik boyunca yoğun hormon aktivitesi olan kadınlar böyle bir düşünceye kapılıp son derece sağlıklı olmalarına rağmen cinsel yaşamdan ve eşlerinden soğuyabilirler.

Şurası bir gerçek ki hamilelik sırasında seks normal zamanlara oranla daha fazla risk içermektedir.Anne adayı

• Riskli bir hamilelik yaşıyorsa,
• Psikolojik ya da fiziksel bazı sıkıntılar varsa,
• Anne adayının ya da bebeğin sağlığını etkileyen faktörler söz konusuysa

Doktorlar cinsel hayatın en azından bir süreliğine ertelenmesini isteyebilirler.Hamilelik normal seyrinde giderken ve görünen bir risk de yoksa seksin sakıncası bulunmuyor.Anne adaylarının günümüzde daha bilinçli olduklarını ve doktor takiplerini düzenli yaptırdıklarını görüyoruz.Doktoru anne adayı için olması gerekenleri ve kaçınılması gereken durumları zaten açıklayacaktır.Bu önerileri dikkate almak ve gebelik süresince bazı kurallara uymak koşuluyla önemli bir sorun oluşmayacağı bilinmelidir.

Yanlış İnançlarla Başa Çıkmak

Toplum olarak bireylerinin birbiriyle sıkı ilişkiler içinde olduğu ve birbirini çok etkilediği bir kültürden geliyoruz.Aileler evlenseler dahi çocuklarına karşı kendilerini sorumlu hmekte ve bazen hayatlarına bile müdahale etme hakkını kendilerinde görebilmekteler.Çocukluktan itibaren bazı kavramların ayıp ya da günah olduğunu öğrenerek büyüyen insanlara bu inancın aslında yanlış olduğunu anlatmak zordur. Çünkü bu yıllar boyunca oluşturulan kemikleşmiş bir düşünce yapısıdır.Hatta kesin bir yargıdır.Bu kesin yargılara bir de kutsal payeler verilirse iş biraz daha karışır.Sözünü ettiğimiz konu hamilelikte seks gibi zaten çok konuşulmayan, konuşulsa bile utanarak ve ayıpmış gibi karşılanan bir durumdur.İnsanlar bunun normal olup olmadığı konusunu doktorlarıyla konuşurken de çok sıkıntılar yaşamaktadırlar.

Hal böyleyken bir de annelik gibi kutsal bir statü kazanacak anne adayı açısından cinsellik sırf ona öyle öğretildiği için günah bir davranış olarak görülmektedir.Aynı zamanda hamilelik demek doğması beklenen küçük bir bebek demek olduğundan ve bebek her zaman tüm toplumlarca korunmaya en muhtaç varlık olarak düşünüldüğünden bu inanç ve yargılar ciddi sıkıntılar yaşatabilir.Yani hamile olmak ve bir bebek dünyaya getirmek toplumca en önemli olaydır ve bu durumda cinsellik düşünülmesi gereken son şeydir şeklinde düşünülür.Bu duyguyla başa çıkmak çiftleri zorlayabilir.Bazen sadece kadın değil erkek de hamilelikte seksin günah olduğunu düşünebilir.Daha önce eşi olarak gördüğü kadın artık anne olmak üzeredir ve bilindiği gibi annelik özellikle bizim toplumumuzda çok ayrı bir değer taşır. Bu önem kültürümüze ve dilimize yerleşmiş pek çok atasözü ve deyimle de desteklenmiştir.

• Ana gibi yar olmaz,Bağdat gibi diyar olmaz.
• Cennet anaların ayakları altındadır.
• Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar,vb

Bir erkek için eşi olan kadın anne adayı konumuna geçince eğer aldığı eğitim de biraz içe kapalı ve ağırlıklı olarak dini değerlerin etkisiyle oluşturulmuşsa hamilelik sırasında seks yapmak hatta bunu düşünmek bile erkek açısından itici gelebilir.Bu düşünce eşlerin her ikisi için de sıkıntılar yaratır. Böyle durumda aslında eşlerin ortak aldıkları bir karar varsa söylenecek bir şey yok.Ama taraflar arasında görüş ayrılığı varsa ya da aslında sağlıklı bir cinsel hayat sürdürmek istiyorlarsa ve gebelik açısından da herhangi bir sorun yoksa o zaman yardım almaları gerekir.Çünkü burada önce düşünce ve inanç kalıplarını değiştirmek sonra davranışa dökmek gibi bir kalıcı ve köklü bir değişiklik yapılacaktır.Eşler bu aşamalar boyunca bazı sıkıntılarla karşılaşabilirler:

• Suçluluk hmek.
• Günah işlediğini düşünmek.
• Affedilmeyecek kadar büyük bir hata yaptığına inanmak.
• Kötü bir insan olduğunu düşünmek.
• Bebeğine zarar veriyor olduğu hissine kapılmak.
• Önceliğin bebekte olduğuna,o nedenle cinselliğin kötü olduğuna inanmak.
• Böyle bir şey düşündüğü için vicdansız olup olmadığını sorgulamak ,

gibi bazı duygusal karmaşalar yaşayabilirler.Bu duygularla başa çıkmak bazen ciddi olarak zorlayıcı olabilir.Eşlerin kendi başlarına çözemeyeceği boyutlara ulaşabilir.Durum bu hale gelmeden kapıldıkları düşünceleri anlatacakları ve yardım alacakları bir uzmana başvurmaları önemli yararlar sağlayacaktır.

Uzmana başvurmak önemlidir.Çünkü bu konuda yeterli eğitim ve donanımlara sahip bir uzmana düşüncelerini anlatırken hem rahatlayacaklar,hem de anlatırken yanlış olan tarafları kendileri de göreceklerdir.Psikolojik destek almanın getirdiği faydalardan biri de budur.İnsanlar konuşurlarken ve kendi düşüncelerini yüksek sesle dille getirirlerken aslında bazı inançlarındaki yanlışlarını da fark ederler.Karşılarında hiçbir yargıda bulunmayan ve düşüncelerinden dolayı onları eleştirmeyen bir insan vardır ve olaylara başka açılardan bakmayı öğretir.Uzmanlardan yardım almanın yanında eşlerin kendilerinin uygulayacağı bazı başa çıkma yöntemleri de şunlar olabilir:

• Öncelikle gebeliğin takibini yapan doktorun önerilerine uymak.
• Eğer bir risk yoksa gebelikte seksin eşleri birbirine daha yakınlaştırdığını bilmek.
• Günah kavramı yanlış olarak bilinen pek çok şeyi içerir ama hem dinen hem de toplumsal olarak evli olan eşlerin cinsel yaşamını kapsamaz.
• Unutulmamalıdır ki evliliklerde sağlıklı cinsel beraberlikler önemlidir ve hamilelik dönemleri de bu sürecin bir parçasıdır.
• Cinsellik biyolojik bir ihtiyaçtır ve insan doğası üremek,soyunu sürdürmek üzere programlanmıştır. Cinselliği bir bütün olarak bu şekilde düşünmek gerekir.
• Bazı yanlış düşüncelerin aslında yetiştiriliş biçimlerimizden kaynaklandığının bilincine varmak,

gibi farkındalıklarımızı artırmak işleri kolaylaştırıcı etkiler yaratabilir.

ÇİFTLERE TAVSİYELER

Hamilelik sırasında seks yapılmalı mıdır sorusuna verilecek cevap eğer gebelikle ilgili olumsuz faktörler söz konusu değilse evettir.Ama bu soru hamilelikte seks günah mıdır şeklinde sorulursa o zaman işin içine başka etkenler girer. Sosyolojik ve psikolojik faktörleri göz önünde bulundurmak zorunda kalırız.Sağlıklı bir cinsel birlikteliğin evliliklerin en önemli yapı taşı olduğunu unutmamak gerekir.Bizim düşüncelerimizi oluşturan ve davranışlarımızı şekillendiren her şey aslında çevremizin bize yansıttığı bilgilerdir.Bu bilgiler bazen yasal kurallarla belirlenir ama bazen yazısız kurallar daha çok etkili olur. Günah kavramı dini kurallar açısından bakıldığında çok kesin çizgilerle bellidir.Ama sosyal hayata uyarlamalarda bu çizgiler her zaman çok net olmayabilir. Hamilelikte seksin günah olup olmadığı bir yana cinselliğin hala ayıp ve günah karşılandığı kesimler olduğunu unutmamak gerekir.İlginç bir ikilem yaşanmaktadır aslında. Çocuklara hem cinsel konulardan bahsetmeleri yasaklanır ve her soru çok ayıp denilerek örtbas edilir.Hem de evlendiklerinde düzgün bir evliliği yürütmeleri beklenir.Sağlıklı ve doğru bilgilerle eğitip hayata hazırlamadığımız bu çocuklar eşleriyle cinsel konuları konuşamaz,isteklerini ya da sıkıntılarını dile getiremez bir halde evliliklerini yürütmeye çalışırlar.Asıl sorun budur.O nedenle bu konuda düşüncelerini netleştirememiş eşlere ilk önerimiz günah kavramını bir kez daha düşünmeleri yönünde olacaktır.

• Can yakmak,can almak,
• Başkalarının hakkına,malına tecavüz etmek,
• Ara bozmak,
• Yalan söylemek,
• Hırsızlık yapmak,
• Hile yapmak,insanları aldatmak,

vb. gibi toplumca bilinen bütün yanlış tutum ve davranışlar dinen günah kavramına girebilir.Ancak eşlerin birbirleriyle olan cinsel beraberlikleri hiçbir gerekçeyle günah kavramı içine sokulamaz.Bu ancak insanlık için büyük bir günah olabilir.Kaldı ki zaten böyle bir beraberlik sonucu doğacak bir bebeği beklerken olayı birden bire günah diye nitelemek en hafif tabiriyle eşlere yapılmış haksızlık olur. Buradaki temel kural sadece anne ve bebeğin sağlığını ilgilendiren olumsuz bir faktör olup olmadığının doğru saptanmasıdır.İkinci önemli konu ise eşlerin karşılıklı olarak cinsel hayata devam etme konusundaki tavırlarıdır.Her iki kişi de bunu istemiyorsa durum normal olarak düşünülmelidir.Ancak görüş ayrılıkları varsa nedenini iyi bilmek yine sağlık sorunlarına yol açmaması bakımından önemlidir ancak asla günah diye bir nitelendirme söz konusu olamaz.Bu yargıların temelinde yatan yukarıda da saydığımız sebepleri bilmek eşlerin içini rahatlatacak etkenlerdir.

ANNE ADAYININ RUHSAL DURUMU

Hamilelik sırasında anne adayı pek çok ruhsal karmaşayı bir arada yaşar.Aslında istenen bir gebelik söz konusuysa bu ruhsal karmaşalar daha rahat atlatılmaktadır.İsteyerek bir bebeğe sahip olmanın getirdiği haz duygusu ve sevinç sorunlardan daha çok olumlu duygu durumlarını getirir.Bilinen ya da beklenen bir olumsuzluk da yoksa güzel bir hamilelik dönemi yaşanır.

Burada önemli olan konu hamileliğin getirdiği hormonal değişikliklerin yol açacağı farklı duygulardır. Anne adayı genellikle

• Aşırı duygusal,
• Hassas,
• Bazen sinirli,
• Duygusallığa bağlı olarak ağlamaklı olabilir.

Ayrıca gebelikle beraber depresyon da görülebilir.Tüm bunlar hormonlarla ilgilidir ama takip etmek çok önemlidir.Normal şartlarda doğum sonrası her şeyin yerli yerine oturması beklenir.Aksayan durumlarda mutlaka uzmanların yardımına baş vurmak gerekir.Bu duygu karmaşalarında çevrenin etkisi de önemlidir.Bir kadın için hamilelik çok güzel ve özel bir dönemdir ama her kadın bu kadar olumlu gözlerle bakmayabilir.Hamilelikle birlikte değişen vücut ölçüleri,alınan kilolar,ağırlaşan göğüsler bazı kadınlar için ciddi şekilde sorun olarak görülebilir.Buna bağlı kaygı bozuklukları yaşayabilirler.Eşleriyle cinsel beraberlikleri bu anlamda sorunlar oluşturabilir.Yakınlarının desteği ama öncelikle eşin desteği önemli yararlar sağlar.Bütün sıkıntıların doğumdan sonra düzeleceğini htirmek ve bir bebeği dünyaya getirmenin verdiği mutluluk sıkıntıları hafifletir.Gerçekten de doğum bir mucizedir.Bu mucizeye temel olan cinselliği günah olarak tanımlamak büyük yanlıştır.Eşlerin bu konuda htikleri gibi davranmalarını öneriyoruz.Evlilikte yanlış,yasak,ayıp,günah gibi kavramlara yer olmadığını bilin ve nasıl hissediyorsanız,nasıl istiyorsanız öyle davranın.Evlilik iki kişi arasındaki çok özel ilişkidir ve cinsellik de temel taşıdır.Burada günah kavramına yer yoktur.