Bir zamanlar çok değerli bir öğretmenim Türkiyede bu kadar tembelin arasında sınav kazanmak çok kolay demişti.Gerçekten de sistemli çalışmasını bilmeyen, üstelik çalışmayı da sevmeyen her şeyi kolay yoldan hazır elde etmeye alışmış bir nesil yetişiyor.

Her yıl biraz daha karmaşıklaşan sınav sistemleri içinde önce veliler sonra da çocuklar boğuluyor.Önce veliler diyorum çünkü kaygıyı da korkuyu da sınav kazanma isteğini de en çok veliler taşıyor.

Oysa sınav kazanmak gerçekte hiç de zor değil.Biraz çıkmış soru dağılımlarını bilmek ve doğru bir çalışma sistemi belirlemek yeterli.Her yıl sınavlarda derece yapan gençlerle yapılan röportajlarda söz birliği etmiş gibi hepsi benzer şeyler söylüyor. Sistemli çalıştım, her gün düzenli olarak soru çözümleri yaptım, günlük 2 - 3 saat verimli olarak çalıştım... Buradan da anlaşıldığı üzere saatlerce ve aralıksız ders çalıştım diyen yok.Ama hepsi sistemli ve sürekli bir çalışmadan söz ediyor. Önemli olan bir başka nokta ise sınavlarda çıkan soru dağılımlarını iyi bilmektir. Soruların hangi konulardan kaçar tane çıktığına göre eksikler ve çalışılacak konu önceliği belirlenmelidir.

İstatistiklere bakın, sınav kazanmanın zor olmadığını nasıl da gözler önüne seriyor: Hemen hemen her sene sınava kayıt yaptıran öğrencilerin %50sinin sınavı, yanlış bilgi, şıkları kaydırma, sınava yetişememe v.b. sebeplerle geçersiz sayılmaktadır. Kalan öğrencilerin yarısı da Açık Öğretim ve iki yıllık üniversitelere kaydını yaptırmaktadır. Kalan %25lik dilimin yarısı da ikinci öğretim ve özel üniversitelere kaydını yaptırmaktadır. Geriye %12,5luk bir dilim kalmaktadır. Bu da her yıl üniversiteye yerleştirilen öğrenci yüzdesini veriyor.

Okul başarısının sınava katkısı da oldukça etkili.İyi bir Anadolu veya Fen Lisesindeki ortalama bir öğrenci, standart bir lisenin başarılı bir öğrencisine verdiği puana yakın bir puan alabilmektedir.Eğitimin uzun soluklu bir süreç olduğu unutulmamalı. İlköğretimden liseye kadar her aşaması üniversite yolunda oldukça önemli.İyi bir liseyi kazanmak iyi bir üniversite yolunda ciddi bir adımdır.Unutulmaması gereken konu, bu bilince çocuğun sahip olması gerektiğidir.Onun adına sizin endişelenmeniz ve başarı planları yapmanız onu başarıya götürmekten çok ders çalışmaktan uzaklaştıracaktır.Çocuğa verilmesi gereken, başarılı bir eğitim hayatının onun hayatında ne gibi olumlu değişikliklere sebep olacağıdır.Hedefler sizin değil, onun hedefleri olmalı ki, o hedef için çalışabilsin.