|
||
![]() |
İnsanlaştırma Süreci Olarak Eğitim | |
Seyfettin KARAMIZRAK | ||
seykarami@gmail.com | ||
İnanarak söylediğimiz bir gerçek var ki; insanoğlu canlı varlıklar arasında eğitilebilir ve eğitime muhtaçlığı en belirgin olanıdır. Oysa insana akraba yapılmaya çalışılan hayvanlar içgüdü adı verilen hazır tepki kalıplarıyla dünyaya geldiklerinden kısmen eğitilebilirler; ancak eğitime muhtaç değildirler. İlahi bir lütufla insanoğlu gelişmiş bir sinir sistemi, mükemmel bir bedensel yapı, üstün öğrenme yeteneği, yaşamayı ve öğrenmeyi sağlayacak güdülerle dünyaya gelmektedir. İnsanlaşabilmesi ve insanca yaşayabilmesi için bilgi, beceri ve tutumlarla donanık hale gelmesi yani eğitilmesi gerekmektedir. Ancak nasıl bir eğitim konusunda tartışmalar yaşanmaktadır. Klasik eğitim anlayışına bağlı olanlar tamamen davranışçılığı temel alarak ödül ve cezaya dayalı davranış değiştirmeyi eğitim olarak kabul etmektedirler. Buna karşılık çağdaş eğitimciler insanın güdüsel ihtiyaçlarından yararlanarak ve benlik algısını bozmadan eğitilmesini öne çıkardılar. Yönetim anlayışındaki otoriterden demokratiğe doğru seyreden belirgin değişim eğitimde de demokratikleşmeyi kaçınılmaz hale getirdi. Davranışçıların cezaya dayalı disiplin anlayışı yerine temel hak ve özgürlükleri gözeten; sevgi ve saygıyı temel alan bir disiplin anlayışı gelişmeye başladı. Ancak üzülerek söylemeliyim ki dünyada ve bizde klasik eğitim anlayışını uygulayan ve savunanlar hala ekseriyeti teşkil etmektedir. Bireyin insan onuruna yakışır şekilde davranışlar kazanması için kendisini değerli, güçlü ve sevilen biri olarak görmesi yanında olumlu duyguların etkili olduğu ortamlarda bilgi ve sevgi ile donatılması gerekmektedir. Bunu sağlayacak olan ilk ve en önemli eğitim ortamı aile ortamı; eğitim kurumu da aile kurumudur. Mutlu evliliklerin yaşandığı aile ortamlarında yetişen bireylerin bu şansı bulamayanlara nazaran daha başarılı ve sağlıklı oldukları gerçeğini göz ardı edemeyiz. Okullarda da öğretmenlerin klasik eğitim anlayışından vazgeçip çağdaş anlayış doğrultusunda sınıfta terör ortamı yaratmaktan vazgeçerek; öğrencilerin olumlu duygular içerisinde olabilmelerini sağlamaları da eğitim kurumlarımızın içerisine düştüğü üzüntü veren durumdan kurtulmasına yarayacaktır. Aynı doğrultuda Ertürk de eğitimi, bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla, kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci olarak tanımlamaktadır. Bu anlayış doğrultusunda eğitimin tanımına göre, bireyin davranışında istendik değişmeler kendi yaşantıları yoluyla meydana gelmektedir. Davranışın meydana gelmesindeki ruhsal olayları görmezlikten gelerek tamamen ideolojik bir tutumla maddecilikte ısrar etmekle bilimsel olacağını sananların yanıldığını yorumsamacı paradigma ortaya koyunca yeni şeyler söylemek gerektiğini gördük. Okullarda verilen eğitime formal eğitim denir. Formal eğitim, planlı eğitim etkinliklerini kapsar. Formal eğitim sürecinde bireyde davranış değişikliği meydana getirmek üzere bilinçli, kasıtlı ve planlı bir eğitim ortamı düzenlenir. Bu süreçte, bireyin davranışları belli amaçlar doğrultusunda değiştirilir (Ulusoy, 2002, s. 120). Eğitim etkinliklerinden bir kısmı da gelişigüzel ve kasıtsız olarak düzenlenir. Buna informal eğitim adı verilir. Aile içinde, bilgisayar aracılığıyla, kitle iletişim araçlarıyla, akran gruplarında ve usta-çırak ilişkisi sonucunda kazanılan davranışlar informal eğitimin ürünleridir. Davranışçılığa karşı varoluşçuluk diye adlandırdığımız çağdaş anlayış insan doğasına ilişkin eski ön kabullerin yerine yeni ön kabuller yerleşmesini savunmaktadır. Eski ön kabullere göre; insan doğuştan kötüdür, kötülük yapma; kaytarma, istismar etme eğilimi güçlüdür. Bu yüzden bireyleri sıkı denetlemek, hiç boş bırakmamak, hırçın davranmak gerekir. Eskiden devletin toplumsal düzeni sağlamak için baskıcı davranması bu yanlış anlayıştan kaynaklanıyordu. Evde ve okulda da aşırı baskıcı ve sert tutum bu anlayışın ürünüydü. 20.yüzyılda işletmelerde yapılan araştırmalar çalışanlara değer verildiğinde, güvenildiğinde ve temel hakları gözetildiğinde iş veriminin aşırı düzeyde yükseldiğini ortaya koydu. Bu çalışmalar insan doğasına ilişkin ön kabullerin yeniden gözden geçirilmesini sağladı. Demokratikleşmenin de tetikleyicisi olan yeni ön kabuller tam tersini ifade etmektedir. Buna göre insanlar dünyaya melek olarak gelirler ve yetiştikleri ortamdaki tutumlara bağlı olarak insanlaşmaktadır. Alternatif olarak bugün önerdiğimiz çağdaş anlayış; çocukların benlik algılarını sağlıklı kılmayı ve kendileriyle barışık olmalarını amaçlamaktadır. Gereksiz bir sürü bilgi yerine beyni çalıştıracak kadar bilgi ve eleştirel düşünme becerisi yanında öğrenmeyi öğrenme yeterliği kazandırmak önemsenmektedir. Çocukların dünyaya gelirken getirdikleri saflık korunmakta ödül ve cezanın bu saflığı bozmasına izin verilmemektedir. Ödül ve cezanın yerine uygun geribildirimler ve sonuçlarına katlanma iradesi önemsenmektedir. Hümanist anlayışa göre; eğitimin sonsal amacı, bireyin kendini gerçekleştirmesidir. Kendini gerçekleştiren birey, yeteneklerini ve gizilgüçlerini içinde yaşadığı ana ve ortama göre sonuna kadar kullanabilen kimsedir. Kendini gerçekleştirme bir süreç olarak, insanın kapasite, gizilgüç ve yeteneklerinin, çevrenin sınırsız olanakları içinde gelişme ve zenginleşme eğilimi göstermesidir. Gelişmeye, yaşantıya açıklığı ve ketlenmişliği ifade etmelidir. Çağdaş eğitim sistemleri bireyin, zihinsel, bedensel, sosyal ve duygusal yönden bir bütün olarak gelişimini hedefleyen eğitimde bütünlük ilkesini benimser (Kılıççı, 2000, s. 23). Eğitim programlarının böylesine duygulara yönelik oluşu, duygulara önem vermesi, akademik konuların öğrenilmesi ve akademik başarıyı da düzenler, hızlandırır. Eğitim ancak oluşum ve bütünlük içinde, insan yetiştirdiğinde eğitim olarak nitelendirilir ve öğrenmeler de kişinin ilişkili olduğu diğer insanların dünyası kadar, soyut bilgi dünyasının derinliğine ve açıklığına keşfetme bilincine ulaşmayı öğrenme olmalıdır (Rogers, 1968). İnsan doğasına ilişkin yeni önkabuller yönetim ve eğitim anlayışının giderek daha demokratikleşmesine yol açmıştır. Yeni eğitim yaklaşımları klasik okulun çocukların öğrenmekten ve okula gitmekten nefret etmelerine yol açan yanlışlarını düzeltmek üzere harekete geçmiştir. KAYNAKÇA |
||
Etiketler: İnsanlaştırma, Süreci, Olarak, Eğitim, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.