Yazı Detayı
27 Nisan 2024 - Cumartesi 16:56
 
BAYRAMIN ARDINDAN…
Seyfettin KARAMIZRAK
seykarami@gmail.com
 
 

Eski bayramların özlenen tadını vermese de, bu yılki bayram yine de birçok mutluluğu birlikte yaşamamıza vesile oldu. Geçici olsa da çekirdek aileleri birleştirdi. Torun, dede, nine, akraba ve dostları bir araya getirdi. Özlemlerin hüznü, sevince dönüştü. Değerli duygular paylaşılarak huzurun tadına varıldı. Ramazan ayında topladığımız güzel hasletleri bir nebze birlikte paylaştık.

Hele yalnızlıktan bunalan yaşlılarla cıvıl cıvıl torunların kavuşması tadına doyulmaz bir durumdu. Az da olsa çocukların şeker toplaması, büyüklerin harçlık dağıtmaları da unutmaya yüz tutmuş mutluluk kırıntılarıydı doğrusu.

Bunlarla birlikte akrabaların, arkadaşların ve komşuların buluşması, yemeklerin topluca yenilmesi de ayrı bir huzur paylaşımıydı.

Bu arada birçok aile de, bayramı birlikte paylaşmanın yerine, tatil beldelerine gitmeyi tercih etti. Tatil tercihi, insanların çalışmaktan yorulmalarının karşılığı mıydı acaba? Yoksa  bayramların uhrevi havasından kopmanın  nedeni miydi?

Teknolojinin baş döndüren yenilikleri, insanlığa büyük kolaylıklar sunarken, bir yandan da sessiz ve derinden, bir o kadar da vahim götürüleri olmuştur: “Silah üretiminde artış, çevre kirliliği, gürültü, radyasyon, gıdalardaki hormonsal katkılar ve ilaç bağımlılığı vb. gibi.

Özellikle TV, cep telefonu ve internet bağımlılığı, insanları yalnızlaştırmaya başlamış, aile içi ve çevreyle olan iletişim büyük ölçüde azalmıştır. Bunlar, insanlık için kıymetli ve bir o kadar da anlamlı olan zamanı, insani değerleri, dostlukları, aile içi iletişimi açık şekilde çalmaya başlamıştır. Neticede insanlık hızla kalabalıklaştıkça yalnızlığa ve bencilliğe itilmektedir.

Teknolojinin bu yönü, “bilinçsizce” kullanılmaya devam edildiğinden; insanları kaynaştıran ortak paydaları yok ederek; “aile bağlarının, samimiyetin, paylaşmanın, ahde vefanın, sevginin” azalmasına da sebep olmaktadır.

İnsani değerlerin azalması neticesinde; “bencillik, hoşgörüsüzlük, aç gözlülük ve sevgisizlik yüreklerde yeşermeye başlamıştır.

Bu günkü savaşların, akan kanın, aç bırakılan insanların, mağdur ve yetim bırakılan çocukların çektiği ıstırabın sebebi budur.

Görüleceği gibi, teknolojinin içinden; “ahlaki değerleri, insanlık onur ve merhametini, sevgiyi” vb. çıkardığınızda, yaşam anında felakete dönüşmektedir.

Bütün bu gelişmeler insanı; refaha, huzura, saadete götürmesi gerekirken, zengin ve hâkim olma, yönetme uğruna, her türlü çirkinlikler ve merhametsizlikler yapılabilmektedir. Yaşam biçimimiz yozlaşarak, gelenekler, görenekler, ahlaki değerler vb. hızla ve üzücü şekilde yıpranmaktadır.

Bayramlar da bu gelişmelerden etkilenmiştir elbette ki. İçinde bulundurduğu kendine has; “yaşama sevinci veren, kaynaşmamızı sağlayan, beden ve ruh sağlığımızın sigortası olan ve toplum katmanlarını mutlu eden motifler” kaybolmaya yüz tutmuştur.

Hediyeleşmenin, yeni elbiselerle giyinmenin mutluluğu, el öperek harçlık almanın hazzı, komşularla paylaşmanın toleransı, çocukların kahkahaları, sevinçleri, cıvıl cıvıl yarışları sokaklarda yok artık.

Bayram namazlarının kalplerimize zerk ettiği manevi hazla, yakalanan uhrevi havanın, hemen akabinde topluca kabirlere taşınması, hastaların unutulmaması, yakınını kaybedenlerin topluca ziyaret edilmesi ne anlamlı, ne hoş uygulamalardı.

Çocukluğumda bayramlarda ev ev gezerdik. On iki yaşını doldurmayanlara çerez dağıtırlardı. En samimi kafadar arkadaşlar ve akraba olanlar bir gurup olurduk. Topladıklarımızın içinde neler yoktu ki; kuru üzüm, hurma, ceviz, fındık, fıstık, lokum, iğde, kuru dut, keçiboynuzu, akide şekeri vb.

Evlere bayramlaşmaya gitmek gerçekten de mutluluktu. Kapıda güler yüzlü bir teyze karşılar, bizi adam yerine koyar, hal hatırımızı sorar, cana yakın, cicili bicili giyinenlerimizin yanağını okşar ve bolca çerez ikram ederdi. Ne tadına doyulmaz huzur kırıntılarıydı bunlar.

İçimizde; kin, kırgınlık, stres, hüzün asla yoktu. Engin bir hoşgörünün yüreklerimize enjekte ettiği sevgi çiçekleri vardı göz bebeklerimizde.

Topladığımız harçlıklarla bayramlık servetimizi hesaplar, kendimize bahşedilen güven ve sevinçle sokağa fırlardık. Ne bitmez tükenmez lezzet paylaşımlarıydı bilemezsiniz. Büyükler de ev ev bayramlaşırdı. Tepsi içinde; kâğıtlı şeker, lokum, kolonya ve sigara ikram edilirdi.

Anlattıklarımda olağan üstü bir durum yok elbette. Fakat hafızamda o kadar değerli izleri var ki bu yaşantıların. Yeniden yaşayabilmek için neler vermezdim ki.

Bütün bunları bize anlamlı kılan; madden sahip olduklarımızın çokluğu değildi elbette. Zira çok da fazla bir şeylerimiz yoktu. Fakat gönül zenginliğimizi sağlayan; içtenlikler, sadelikler yalınlıklar, samimiyet, sevgi ve hoşgörü oldukça çoktu.

Yüreğimizde duruluk ve huzur, ahde vefa, kadir kıymet bilme, sevme ve sayma vardı. Kanaatkârlık, yaşama sevincimiz haddinden fazlaydı.

Bir takımdık adeta, komşularla, arkadaşlarla, akrabalarla. Birimizin derdi, hepimizindi. Hayattan çok şey beklemezdik. Uzak ve elde edilemeyecek hedeflerimiz yoktu. Sade, samimi  basit ve mutlu yaşardık. O yüzden endişeli değildik belki de.

Evlerimizde çok eşya yoktu. Yaşamımız gibi evlerimiz de sadeydi. Fakat sevgimiz sayesinde, hoş görülü ve huzurluyduk. Esas olan kalp kırmamak, üzmemekti, yardımlaşma ve dayanışmaydı.

Şimdiki bayramlarda maddi her imkân var elbette. Hiç bir şeyin özlemi çekilmemekte. Ancak, en pahalı malzemelerle pişirilen, fakat lezzet vermeyen yemekler gibi san ki. Kaybolan bir tat var. Katılan malzemeyle bulunamayacak bir tat.

İşte bayramlara lezzet veren de manevi paylaşımlardır. Engin sevgi, saygı, değer verme, hoşgörü, biz duygusu, yardımlaşma, komşuluk ilişkileri, aile bağları, merhamet, kanaatkarlık, tevekkül, kendisi ve başkaları ile barışık olabilme, empati, pozitif düşünme vb. değerler.

Bunlar, bayramlara ruhunu veren, kişiyi, aileyi ve dolayısı ile toplumu mutlu kılan argümanlardır. Hiç bir masrafı olmayan, paylaştıkça çoğalan böylesi hasletler, sadece, haset, kıskanç, bencil, öfkeli, nefret duyan kalplerde yeşermez. İnsanı insan yapan değerleri yaşayamazsak, her gün bayram ilan edilse de bir anlamı olmayacaktır.

Bayramlar önce yüreklerde olmalı. Geçmişin özlemleri ile yetineceğimize, gönülleri önce bayram kılmak lazım. O zaman o tat yeniden gelecektir eminim.

“Gönüller sevinçle dolsun, umutlаr gerçek olsun, аcılаr unutulsun, üzerimize mutluluklar yağsın” dileklerimle…

Sevgiyle kalın…

 
Etiketler: BAYRAMIN, ARDINDAN…,
Yorumlar
Diğer Yazılar
ANNELERİMİZ
GÜLEGÜLE GİT CAN RAMAZAN
RAMAZANIN GÜZELLİKLERİ
ÇANAKKALE DESTANI
KADINLAR GÜNÜNE DAİR
İYİ İNSAN OLABİLMEK
EY İNSANLIK GAZZE’Yİ UNUTMA
UNUTULAN GAZZE
BATI NIN UTANÇ DOLU GEÇMİŞİ
BATININ KİRLİ YÜZÜ
ÖKSÜZ GAZZE
GAZZE’ DE SOYKIRIM DEVAM ETMEKTE
GAZZE DRAMI
GAZZE DE KATLİAM
RÜZGÂR EKEN FIRTINA BİÇER
Bitsin Artık Soykırım Yalanı!
Toplumsal Yaşamda Etik
Yeni Eğitim Öğretim Yılının Sorunları
Çocuk ve Televizyon
DEMOKRASİ Mİ DARBE VE MUHTIRA MI?
İnsanlaştırma Süreci Olarak Eğitim
ÖMÜR DEDİĞİN
Baba Olma Sorumluluğu
Gelin Tanış Olalım
Anneler Günü Üzerine
Dünya Kadınlar Günü
Öğretmen Yetiştirme Süreci
Ramazanı Uğurlarken
Ramazanın Güzellikleri
HOŞ GELDİN YA ŞEHRİ RAMAZAN
Depremden Aklımızda Kalanlar
Depremin Düşündürdükleri
Eğitim Öğretimin Sorunları
Herkes Değerlidir
Eğitim Bir İhtiyaçtır
‘Montessori Eğitimi’ Üzerine-2
Haydi Çocuklar Okula
“Montessori Eğitimi”Üzerine-1
Sevgi Üzerine
Dil Yarası
Köy Okullarına Dönüş
Türk Dilinin Dünü Bu Günü
Babalar Günü Üzerine
Okullar Kapanırken
12. Kocaeli Kitap Fuarı’nın Ardından
Annelerin Kıymeti
Bayramlar
Tatlı Dil ve Güler Yüzün Önemi
Ramazanı İdrak Etmek
Onbir Ayın Sultanı
Çanakkale Gerçek Bir Destandır
Gözyaşının Rengi Yok
Sarı Saçlı Mavi Gözlü Çocuklar Da Ölür
Anne Babalar Çocuklarınıza Sahip Çıkınız
Öğretmenlerimize Haksızlık Etmeyelim
Sevgi, Çocuklara Nasıl Kazandırılır?-2
Dinlenme Tatili ve Ev Ödevleri
Sevgi, Çocuklara Nasıl Kazandırılır?
Çocuk Ailede ve Okulda Sevildiğini Hmelidir
Eğitim Sevgiyi Merkezine Almalıdır
Eğitimde Şiddet Olamaz
Çocukların Gelişiminde Babanın Önemi-2
Çocukların Gelişiminde Babanın Önemi-1
Öğretmenler Günü’nün Ardından
Çocuk Eğitiminde Anne Babalara İpuçları
Çocuk Eğitiminde Sevginin Yeri
Çizgi Filmlerin Çocuklar Üzerindeki Etkileri
Taşımalı Eğitim ve Öğrenci Servisleri
Aşı Olmayanlar, Önlemlere Uymayanlar
Okul Kantinleri ve Öğrenci Sağlığı
Öğretmenlerin Kılık Kıyafetleri Üzerine
Ders Kitapları Çıkmazı
Yüz Yüze Eğitmin Önündeki Engeller
Okullar Açılırken Alınan Önlemler
Okulların Açılış Müjdesi -1-
Orman Yangınları ve Algı Operasyonları
İnsan Görünüşlü Değil, İnsan Olabilmek…
Artık Yüzyüze Eğitim Başlamalı
Bayramlar
Gülegüle Git Ya Şehri Ramazan
Anneler Günü
Türk Polis Teşkilatımız
7 Nisan Dünya Sağlık Günü
Yaşlılara Saygı Haftası Üzerine
Dünya Kadınlar Günü-2-
Dünya Kadınlar Günü-1-
Ramazan ve Oruç-1
Anne Olma Sanatı-2
Anne Olma Sanatı-1
Hepsi Geçecek
Güzel Günler Çok Yakın
Deprem Üzdü Örnek Davranışlar Gururlandırdı
Ceren Özdemir’in Ardından
Ara Tatil Ya Da Eğitim İçin Bir Nefes
ABD’yi Nasıl Bilirsiniz?
Kir Akan Oluklar
Ders Kitapları ve Okul Kıyafetleri
Eğitim Kurumları ve Teftiş Olgusu
Yeni Eğitim Öğretim Yılı
Kadını Anlamak
Sevginin Gücü(Son) -5
Sevginin Gücü-4
Sevginin Gücü-3
Ulusal Gazeteler
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
96
86
1
3
31
35
2
Fenerbahçe
90
89
1
6
28
35
3
Trabzonspor
58
61
13
4
18
35
4
Başakşehir
55
50
12
7
16
35
5
Beşiktaş
54
48
13
6
16
35
6
Kasımpasa
49
57
14
7
14
35
7
Alanyaspor
49
50
10
13
12
35
8
Rizespor
49
47
14
7
14
35
9
Sivasspor
48
42
11
12
12
35
10
Antalyaspor
45
40
12
12
11
35
11
A.Demirspor
44
50
11
14
10
35
12
Samsunspor
42
40
15
9
11
35
13
Kayserispor
41
41
13
11
11
35
14
Ankaragücü
39
43
12
15
8
35
15
Karagümrük
37
43
16
10
9
35
16
Konyaspor
37
34
14
13
8
35
17
Gaziantep FK
35
40
18
8
9
35
18
Hatayspor
34
39
15
13
7
35
19
Pendikspor
33
40
18
9
8
35
20
İstanbulspor
16
26
24
7
4
35
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı