Yazı Detayı
29 Ocak 2022 - Cumartesi 12:26
 
Sevgi, Çocuklara Nasıl Kazandırılır?-2
Seyfettin KARAMIZRAK
seykarami@gmail.com
 
 

“Çocuklarınızı terbiye etmeye çalışmayın. Zira onlar size benzeyeceklerdir! Kendinizi terbiye edin.

“Dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler hiçtir.”

 

İnsanlığın her dönemlerinde “doğruluk, iyilik, güzellik, adalet, yardımseverlik, erdemlik” yaşamın bir gereği olarak kabul edilip savunulmuştur. “Yalan söylemek,  çalmak, öldürmek, ikiyüzlülük, saldırganlık, dolandırıcılık vb.” ise genelde istenmedik davranışlar olarak benimsenmiştir.

Eğitim ortamında öğretmen ve öğrenci duygu ve düşüncelerini hiç saklamadan ileri sürmelidir.Bu ortamın sağlanması için önce öğretmen verdiği sözü yerine getirmeli; yerine getirmediği zaman da nedenini olduğu gibi açıklamalı ve öğrenciden özür dilemelidir. Öğrencinin sorduğu sorulara kızmamalı; eğer cevabı bilmiyorsa, bunu açık seçik söylemeli; diğer yollara başvurmamalıdır.

 Eğitim ortamı ile ilgili kuralları baştan belirtmeli;  bazı kuralları, yazılı ve ödev günlerini, öğrencilerle birlikte saptamalı, bunlardan taviz vermemelidir. İlkelere kendisi de uymalıdır. Hatalı olduğu zaman hatasını kabul etmeli, eleştiren öğrencilere ceza vermemelidir.

Eleştiriyi davranışla yönetmeli; hatayı öğrenciye buldurmalı; eleştiriden sonra öğretmen,“seni seviyorum, sen iyi insansın, bu davranışını düzeltirsen, mutlu olurum!..” gibi tümceler söylemelidir.

Öğrenci ve öğretmen birbirlerine güvenmeli, öğrencinin anlattığı sırları öğretmen, başkalarına söylememelidir. Öğrenciler güvendikleri, halden anlayan, empati yapan, gerektiğinde kendilerini haksızlığa karşı koruyan öğretmeni sever ve sayarlar.

Müfettişlik yıllarımda, bir veli çocuğuna hakaret ettiği ve dövdüğü için öğretmeni şikâyet etmişti. Konu hakkında soruşturma yapıldı: Öğretmen, Beden Eğitimi dersinde öğrencilerine mendil kapmaca oyunu oynatırken, sevdiği bir öğrencisine mendili tutturuyor. Bir kız öğrenci de; “öğretmenim hep aynı arkadaşa mendil tutturuyorsunuz, bu kez de ben tutabilir miyim?” diye sorduğunda, öğretmen; “sana mı soracaktım ukala, sen benim işime karışma” diye cevap veriyor.

Bunun üzerine kız öğrenci; “öğretmenim haksızlık yapıyorsunuz, hem, bize nazik olmayı öğrettiniz, fakat kendiniz bu kurala uymuyorsunuz, bu tavrınızı yadırgadım” diyor. Bu cevabı duyan öğretmen, kızı çağırarak tokatlıyor. Üstelik ifadesi alınan bu öğrenci; “öğretmenimi seviyorum, şikâyetçi değilim” diyor.

Sevgi, insanın önemli gereksinimlerinden biridir. İnsan sevmediği, sevilmediği ortamlarda çok acı çeker. Çünkü insan bir bakıma yaşamı boyunca sevgi peşinde koşmak­ta, onu aramakta, yani sevgi dolu bir ortamda yaşamak istemek­tedir.

Nitekim "iki gönül bir olunca, samanlık seyran olur, beni aç, susuz, çıplak bırakın; fakat ne olur sevgisiz bırakmayın" söz­lerinde bu gerçek dile getirilmektedir.

Öğrencinin de eğitim ortamında sevgiye gereksinimi var­dır. Sevdiği öğretmeninin dersinde başarısız olan öğrenciyi bul­mak, çok zordur. Öğrenci öğretmenini, dersi seviyorsa, o alanda daha başarılı olabilir.

Ayrıca eğitimin kurallarına uyabilir; onla­rı savunabilir. Hatta öğretmen ve derse karşı olan olumsuz tu­tum ve davranışlardan da vaz geçebilir.

Baskı, korku, ceza gibi istenmedik değişkenlerin baskın olduğu eğitim ortamlarında, öğrenci göstermelik bir saygı ve uyum içindedir. Sırf sınıf geçmek, dayak yememek, azarlanmamak, küçük düşürülmemek, ceza görmemek için çalışabilir; kurallara uymuş gibi davranabi­lir. Bu gibi ortamlarda öğrenci gerçek duygu ve düşüncelerini bastırmıştır. Uygun yer ve zaman gelince öğretmen ve derse karşı olan tutumunu ortaya koyabilir.

Bir eğitimcinin hatırası:

İlk kez. Anadolu'da bir liseye öğretmen olarak atanmıştım. Eğitimin hemen hemen hiçbir kuralını bilmiyordum. "Çiçeği burnunda" bir öğretmendim. Liseye gelince ilk iki üç hafta diğer öğretmen ve yöneticileri gözledim. Ne yaptıklarını, sınıfta otori­teyi nasıl sağladıklarını, dersi nasıl işlediklerini öğrenmeye ça­lıştım. Bana göre en başarılı öğretmen okul müdürüydü. Öğren­ciler onu görünce el pençe divan duruyorlar; sesini duyunca dut yemiş bülbül kesiliyorlardı. Okul tiril tiril titriyordu. Bir gün ya­nına gittim. "Ağabey, bu saygı ve otoriteyi nasıl sağladınız? Ba­na anlatır mısınız?" dedim. Güldü; sonra:

"Ben bir sınıfa ilk kez giriyorsam, o sınıfın en iri yarı olan, kabadayı kesilen öğrencisinin bir pundunu bulur, onu bir güzel döverim. Bu, öğrencilerin gözünü korkutur. Bir daha kolay ko­lay dayak atmam; ama ara sıra yaramazlık yapanlara meydan dayağı çekerim. Öğrencinin karşısında kesinlikle gülmem; onla­rı içimden severim ve bunu hiç belli etmem. " dedi.

Aynısını ben de uyguladım. Kısa zamanda acımasız, otoriter bir öğretmen olarak tanındım. Değil benim öğrencilerim; diğer okulların, hatta ilkokulların öğrencileri bile beni görünce oyunu bırakıp kaçmaya, yollarını değiştirmeye, önlerini ilikleyip selâm verme­ye başladılar.

Öğrencilerimi çok seviyordum; fakat bunu hiç belli etmiyordum; çünkü bana "Sevgi zayıflıktır, belli etmeye­ceksin. Eğer anlarlarsa, bir daha otorite kuramazsın. Onları içinden sev!.." demişlerdi. Öğrencilerimin de beni sevdiklerini sanıyordum; çünkü her zaman selâm veriyorlar, önümde eğili­yorlar, önlerini ilikliyorlar, yol değiştiriyorlar, karşı gelmiyor­lardı.

O yıl lise bitirme sınavlarını yaptık. Öğrencilerimden üçü mezun oldu. Bu üç öğrencimin beni çok sevdiğini sanıyordum; fakat yanılmışım. Onları mezuniyetten sonra bir gün caddede gördüm. Önleri açıktı. Elleri ceplerindeydi. İkisinin ağzında sigara vardı. Bana baktılar; ben de onlara... Ne önlerini ilikledi­ler, ne de sigaralarını attılar. Gözümün içine baka baka yanım­dan geçip gittiler.Bu olaydan gereken dersi almıştım. Baskı, korku, dayak, yani ceza, sevgi ve saygı oluşturmuyordu. Sevgi ve saygı ancak sevgi ve saygının bulunduğu ortamlarda kazanılabilir. Bunu an­lamıştım.

İşte insanın sevgi gereksinimini giderebilmek için, eğitim ortamında duyuşsal alanla ilgili hedef davranışları kazan­dırıcı değişkenler işe koşulmalıdır.

Eğitim ortamı, öğrencinin sevgi, yani sevme, sevilme ve benimsenme gereksinimini giderecek biçim­de planlanmalıdır.Bunun için öğrenme-öğretme ortamı şöyle düzenlenebilir:

-Öğretmen sorunların çözümlenmesinde öğrenciye seve­cenlikle, içten yardım etmelidir. Bu yardım hiçbir zaman onun yüzüne vurulmamalıdır.

-Öğretmen öğrencinin acısını, üzüntüsünü, sevincini vb. paylaşmalıdır.

-Öğrenci ne yaparsa yapsın, öğretmen hep yanında olmalı; onu dışlamamalı; fakat tutarsız davranışına karşı çıkmalıdır.

-Öğrencinin arkadaşlarını ve diğer varlıkları sevmesini sü­rekli desteklemeli; bunlar için uygun ortamlar (gezi, eğlence, araştırma, inceleme vb.) yaratmalıdır.

-Öğretmen dürüst olmalıdır. Olduğu gibi görünmelidir; fa­kat tutarsız davranış göstermemelidir. Yalan söylememeli, ken­dini övmemeli, verdiği sözde durmalı, eleştiriye açık olmalı, sınıf içinde başka, sınıf dışında başka olmamalıdır; çünkü sevgi saydam olmalıdır.

-Öğretmen taraf tutmamalı; âdil olmalıdır. Öğrenciyi hiçbir zaman karşısına almamalı, onu reddetmemelidir. Yapılan tutar­sız davranışa karşı çıkmalı, öğrencinin davranışı düzeltmesine imkân ve fırsat vermelidir. Kubaşık çalışmaya, kişisel çalış­madan daha çok ağırlık vermelidir.

-Öğretmen demokratik bir ortam oluşturmalıdır. Karar ve il­keler öğrencilerle birlikte almalı; her türlü eleştiriye açık olma­lıdır; çünkü sevgi tutarlı bilgiye dayalı, çoğulcu demokratik, öz­gür bir ortamda boy verip gelişir.

-Öğretmen bilgiyi sınıfa getirmeli; öğrencilerin istendik davranışları kazanmasında her türlü etkinliği, eğitim ortamında işe koşmalıdır; çünkü sevgi bilgi ve duygunun incelmesi, tutarlı olması ve zenginleşmesidir. Bunun için öğrencilerine üstesinden gelebileceği görevler vermeli; bunların yapılmasında yardımcı olmalı, yol göstermelidir.

-Öğrencinin arkadaşlarını, ulusunu, insanları ve diğer var­lıkları sevmesi sürekli desteklenmeli; bunlar için uygun ortam­lar düzenlenip işe koşmalıdır.

-Öğretmen, öğrenci istendik davranışı gösterdiği zaman, kurallara uygun olarak pekiştireç vermelidir.

Sevgiyle kalın…

 
Etiketler: Sevgi,, Çocuklara, Nasıl, Kazandırılır?-2,
Yorumlar
Diğer Yazılar
GÜLEGÜLE GİT CAN RAMAZAN
RAMAZANIN GÜZELLİKLERİ
ÇANAKKALE DESTANI
KADINLAR GÜNÜNE DAİR
İYİ İNSAN OLABİLMEK
EY İNSANLIK GAZZE’Yİ UNUTMA
UNUTULAN GAZZE
BATI NIN UTANÇ DOLU GEÇMİŞİ
BATININ KİRLİ YÜZÜ
ÖKSÜZ GAZZE
GAZZE’ DE SOYKIRIM DEVAM ETMEKTE
GAZZE DRAMI
GAZZE DE KATLİAM
RÜZGÂR EKEN FIRTINA BİÇER
Bitsin Artık Soykırım Yalanı!
Toplumsal Yaşamda Etik
Yeni Eğitim Öğretim Yılının Sorunları
Çocuk ve Televizyon
DEMOKRASİ Mİ DARBE VE MUHTIRA MI?
İnsanlaştırma Süreci Olarak Eğitim
ÖMÜR DEDİĞİN
Baba Olma Sorumluluğu
Gelin Tanış Olalım
Anneler Günü Üzerine
Dünya Kadınlar Günü
Öğretmen Yetiştirme Süreci
Ramazanı Uğurlarken
Ramazanın Güzellikleri
HOŞ GELDİN YA ŞEHRİ RAMAZAN
Depremden Aklımızda Kalanlar
Depremin Düşündürdükleri
Eğitim Öğretimin Sorunları
Herkes Değerlidir
Eğitim Bir İhtiyaçtır
‘Montessori Eğitimi’ Üzerine-2
Haydi Çocuklar Okula
“Montessori Eğitimi”Üzerine-1
Sevgi Üzerine
Dil Yarası
Köy Okullarına Dönüş
Türk Dilinin Dünü Bu Günü
Babalar Günü Üzerine
Okullar Kapanırken
12. Kocaeli Kitap Fuarı’nın Ardından
Annelerin Kıymeti
Bayramlar
Tatlı Dil ve Güler Yüzün Önemi
Ramazanı İdrak Etmek
Onbir Ayın Sultanı
Çanakkale Gerçek Bir Destandır
Gözyaşının Rengi Yok
Sarı Saçlı Mavi Gözlü Çocuklar Da Ölür
Anne Babalar Çocuklarınıza Sahip Çıkınız
Öğretmenlerimize Haksızlık Etmeyelim
Dinlenme Tatili ve Ev Ödevleri
Sevgi, Çocuklara Nasıl Kazandırılır?
Çocuk Ailede ve Okulda Sevildiğini Hmelidir
Eğitim Sevgiyi Merkezine Almalıdır
Eğitimde Şiddet Olamaz
Çocukların Gelişiminde Babanın Önemi-2
Çocukların Gelişiminde Babanın Önemi-1
Öğretmenler Günü’nün Ardından
Çocuk Eğitiminde Anne Babalara İpuçları
Çocuk Eğitiminde Sevginin Yeri
Çizgi Filmlerin Çocuklar Üzerindeki Etkileri
Taşımalı Eğitim ve Öğrenci Servisleri
Aşı Olmayanlar, Önlemlere Uymayanlar
Okul Kantinleri ve Öğrenci Sağlığı
Öğretmenlerin Kılık Kıyafetleri Üzerine
Ders Kitapları Çıkmazı
Yüz Yüze Eğitmin Önündeki Engeller
Okullar Açılırken Alınan Önlemler
Okulların Açılış Müjdesi -1-
Orman Yangınları ve Algı Operasyonları
İnsan Görünüşlü Değil, İnsan Olabilmek…
Artık Yüzyüze Eğitim Başlamalı
Bayramlar
Gülegüle Git Ya Şehri Ramazan
Anneler Günü
Türk Polis Teşkilatımız
7 Nisan Dünya Sağlık Günü
Yaşlılara Saygı Haftası Üzerine
Dünya Kadınlar Günü-2-
Dünya Kadınlar Günü-1-
Ramazan ve Oruç-1
Anne Olma Sanatı-2
Anne Olma Sanatı-1
Hepsi Geçecek
Güzel Günler Çok Yakın
Deprem Üzdü Örnek Davranışlar Gururlandırdı
Ceren Özdemir’in Ardından
Ara Tatil Ya Da Eğitim İçin Bir Nefes
ABD’yi Nasıl Bilirsiniz?
Kir Akan Oluklar
Ders Kitapları ve Okul Kıyafetleri
Eğitim Kurumları ve Teftiş Olgusu
Yeni Eğitim Öğretim Yılı
Kadını Anlamak
Sevginin Gücü(Son) -5
Sevginin Gücü-4
Sevginin Gücü-3
Ulusal Gazeteler
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
90
77
1
3
29
33
2
Fenerbahçe
86
87
1
5
27
33
3
Trabzonspor
55
56
12
4
17
33
4
Beşiktaş
51
44
12
6
15
33
5
Başakşehir
49
44
12
7
14
33
6
Rizespor
48
43
13
6
14
33
7
Kasımpasa
46
55
13
7
13
33
8
Alanyaspor
45
43
10
12
11
33
9
Sivasspor
45
40
10
12
11
33
10
Antalyaspor
45
38
10
12
11
33
11
A.Demirspor
41
49
10
14
9
33
12
Samsunspor
39
37
14
9
10
33
13
Ankaragücü
37
40
12
13
8
33
14
Kayserispor
37
37
13
10
10
33
15
Konyaspor
36
34
13
12
8
33
16
Gaziantep FK
34
37
17
7
9
33
17
Hatayspor
33
37
14
12
7
33
18
Karagümrük
33
37
16
9
8
33
19
Pendikspor
30
37
17
9
7
33
20
İstanbulspor
16
26
22
7
4
33
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı