Bir zamanlar Türkiye’de herkesin tanıyıp bildiği, hatta Dünya’nın bir çok yerinden dahi tanınan bir beldemiz vardı. Ancak bu meşhur beldemiz nüfus yetmezliği gerekçesiyle, 2009 yerel seçimlerinden sonra kapatılarak 7 mahalleye dönüştürüldü ve Körfez ilçesine bağlandı.

İpek halısıyla Dünya’da tanınan bu beldemiz HEREKE kapatılmasın diye o günlerde büyük bir kamuoyu yaratıldı ama karar vericiler bu uyarıları görmezden gelerek son noktayı koydular ve HEREKE’de böylece tarihin derin sayfalarında yerini buldu.

Ancak sonradan Çinlilerin bu duruma el koyduğunu duyup adeta şaşırıp kaldık.

İsterseniz o habere bir göz atalım.

“Radikal'in haberine göre Çin, geçmişi Sultan Abdülmecid’e dayanan el dokuması kaliteli yün ve ipek halıların vatanı Hereke’yi klonladı. Dünyanın en ünlü saraylarının baş köşesinde serili olan Hereke halısını koplayan Çin’de dev bir Hereke Sanayi Bölgesi kuruldu.

Türkiye ise değerine sahip çıkmak yerine trajikomik bir olaya imza attı. 2008 yılında çıkan Belediye Kanunu kapsamında kapatılan birçok belediyeden biri de Hereke oldu. Türkiye’de artık resmi olarak Hereke diye bir bölge kalmadı.

Bunu fırsat bilen Çin, Hereke halısı üretimine daha çok asıldı ve dünyadaki Hereke halısı pazarını ele geçirdi.

Hereke Halıcılar Derneği Başkanı Erhan Ör, “Çinliler halılarında ’Hereke’ adını artık yasal olarak kullanabiliyor. Çünkü bu isimle sanayi bölgesi kurdular. Bu bölgenin adı da resmi olarak Hereke Sanayi Bölgesi oldu. Artık etiketlerinde ‘Made in Hereke’ yazabiliyorlar. Biz ise resmi olarak Hereke ismini kaybettik. Biz varolanı yok ettik. Onlar ise Hereke’yi yoktan var ettiler. Hereke belediyesinin kapatılmaması, yaşatılması için Bakanlarla görüştük. Ama bir sonuç alamadık. Çin’de şimdi bunu fırsat bilerek atağa geçti” diyor.

Büyük zarar veriyor

Çin’de üretilen halıların gerçek Hereke halısı olmadığını, Çin halısı olduğunu belirten Ör, şöyle devam ediyor: “Hereke halısı elde ve yüzde 100 ipek ile yünden üretilir. Çin’de üretilenler ise elde dokunmuyor. Makinede yapılıyor. Kullanılan malzeme de gerçek ipek değil. Ama işin uzmanı olmayan bunu anlamıyor. Üstelik Çin’de ucuza mal edilen sahte Hereke halıları yerli Herekelerle aynı fiyata satılıyor. Bu durumun tüketici cephesinde ciddi mağduriyet, üretici cephesinde ise haksız rekabet yarattı.”

Köşk’ün halıcısı isyan etti

Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün halıcısı olarak ün yapan Has Halı da geçen günlerde gazetelere verdiği “Yüksek meblağlar ödeyerek aldığınız saf ipek halınızın Uzakdoğu’da makinede dokunduğunu bilseydiniz ne hissederdiniz” ilanıyla sıkıntıya dikkat çekti.”

Hereke resmen kapatıldıktan yaklaşık 3 yıl sonra 2012 yılında çıkan haber bu şekildeydi.

Olan olmuştu, HEREKE adı tüm Dünyaya Çin markası diye sunulmaya başlamıştı. Bu en başta Herekelilerin içini sızlattı ama sonuç değişmedi.

Ancak 2020 yılının son aylarında Hereke ile ilgili bir gelişme yaşandı. Karayolları Bölge müdürlüğü tarafından Hereke girişine bir tabela asıldı. Sanki Hereke adında resmi bir yer varmış gibi Körfez ilçenin bitişi ve yeni bir tabelayla HEREKE tabelası konuldu.

Bu ne anlama geliyor vatandaş merak etmeye başladı. Yetkililere soruldu ama kimse bir açıklama getiremedi?

Bizde buradan soralım, resmiyette olmayan bir yerleşim yerinin adını (gerçekte 7 mahalle olarak görünen Körfez ilçenin batısı diyebiliriz)  D-100 Karayolu üzerine neden astınız?

“Yanlıştan dönelim mi”  demek istiyorsunuz.

D-100 karayolu ve TEM otoyolu üzerinden İstanbul’a 65 km., İzmit’e 27 km. uzaklıkta olan Hereke’nin adının yazılmış olması bir çok kişiyi sevindirdi ama umutlandırmadı.

Hereke halkı yanlıştan dönülmesini bekliyor.

Gönderilerinde HEREKE adını görmek istiyorlar.

Yıllardır Hereke diyerek yaşadıkları yerin adını resmi olarak kullanmak bu insanların en doğal hakkı değil mi?

Tabela asmakla olmuyor diyelim ve bu konuda atılabilecek her türlü adımın takipçisi olacağımızı belirterek tüm Herekelileri selamlayalım.

Hoşçakalın.