Herekeli kardeşim o kadar şanslısın ki, bu şansından dolayı şükretmesini bilmelisin.
Bir çok insan yalnızlığa terk edilmiş ve kimse tarafından sahiplenilmezken sen çok şanslısın, bu şansının da kıymetini çok iyi bilmelisin.
Neden şanslı olduğunu anlatmadan önce Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Haber Merkezi’nin servis ettiği ve virgülüne dahi dokunmadan yayınladığımız “BAŞKAN; HEREKE BİZE TARİHİ MİRAS” başlıklı haberimizi mutlaka okumanızı (OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ) ve sonrasında yazının burasından okumaya devam etmenizi öneriyorum.
Çok şanslısın Herekeli kardeşim,
Çünkü, “Hereke’ye sahip çıkıyoruz” diyen bir Valiniz var.
Çok şanslısın Herekeli kardeşim,
Çünkü, “En güzel hizmeti yaptığımız beldelerin başında Hereke geliyor” diyen bir Büyükşehir Belediye Başkanın var.
Çok şanslısın Herekeli kardeşim,
Çünkü, “Hereke’yi turizme açmalıyız” diyen bir Rektörün var.
Çok şanslısın Herekeli kardeşim,
Çünkü, “Hereke gizli bir hazinedir” diyen bir Milletvekilin var.
Çok şanslısın Herekeli kardeşim,
Çünkü, Hereke’de toplantı olduğu için tatilini yarıda kesip Ordu’nun Fatsa ilinden Hereke’ye gelen Belediye Başkanın var.
İşte Herekeli dostum bu gibi nedenlerden dolayı çok şanslısın.
Ancak sormadan da edemiyorum, belki biraz canını sıkacağım ama Hereke’yi yurt dışında tanıtırken “harita üzerinde gösterir misiniz?” diyen birisine nereyi göstereceksin?
“Aslında Hereke adında bir yerleşim yeri yok ama tarihimiz açısından çok önemli bir yere sahip olan, kültürel mirasımızı ifade eden bir yerdir” mi diyeceksin.
Resmiyette olmayan bir yeri nasıl tanıtacaksın?
Gerçi Hereke adı yok edilmeye karar verildiğinde verdiğin mücadeleyle (!) Hereke’ye nasıl sahip çıkıldığını da çok iyi göstermiş oldun.
Geçtiğimiz günlerde, yasal olarak adı yok olan Hereke’nin, Danıştay’da açılan bir davada adının tekrar kazanılması için Körfez Belediye Başkanlığının davaya müdahil olmasını oylayan Körfez Belediyesi Meclisi müdahil olunmaması kararı vererek Hereke adının tamamen yok oluşunu da bir yerde kabul etmiş oldu.
Gerçekten çok şanslısın Herekeli dostum; sana, o kadar çok sahip çıkan var ki, Kocaeli ilinde şu anda Hereke adında bir belde yok iken en çok hizmetin Hereke Beldesi’ne yapıldığını söyleyen, hemde eski adı Hereke yeni adı Körfez olan yerleşim bölgesinde senin gözünün içine baka baka bunu haykıran destekçilerin var.
Gerçekten çok şanslısın herekeli dostum; “Hereke bir gizli hazinedir ve bu hazinenin farkında değiliz” diyen destekçilerin var.
Çok şanslısın Herekeli dostum; sana, o kadar çok sahip çıkan var ki şaşmamak elde değil, her ne kadar HEREKE adında bir yer kalmamış olsa da.
Hereke’yi çok seviyorum, Herekeli’yi çok seviyorum, sizleri hiç kırmak istemiyorum, sadece büyük usta Nazım’ın “DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU” adlı şirini sonuna kadar okumanızı tavsiye ediyorum...
Kal sağlıcakla Herekeli dostum.
Dünyanın En Tuhaf Mahluku
Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
- demeğe de dilim varmıyor ama -
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
1947
|