|
||
İşte O Zaman, Helal Olsun Sana Derim. | ||
Umut ÇETİNER | ||
info@belirtiyorum.com | ||
Kasımpaşalı Davos’ta sahneye bir çıktı, pir çıktı. Öyle ilginç anlar yaşanıyor ki insanın içinden 29 Mart 2009 yerel seçimleri için siyasi danışmanların iç politika için geliştirdikleri bir tezgah mı diyesi geliyor. Çünkü herkes çok iyi biliyor ki 41 yıldır işgal altında bulunan Filistin topraklarında zaman zaman belli bir takım katliamlar olmuş. Bugün için bu konuda çok hassas görünerek Peres’e tepki gösteren Kasımpaşalı edasıyla dünya gündemine oturan mevcut hükümetin Başbakanı’nın ülkemizi yönettiği süreçte İsrail’le ne gibi anlaşmalar yapılmış bir bakmakta yarar var. Türkiye tarihinde İsrail ile yapılan en büyük alış veriş ve anlaşmalar ne tesadüftir ki bu döneme denk geliyor. Kısaca İsrail Devlet Başkanı Peres’e tepki gösteren ve diplomatik tavrın dışında bir davranış sergileyen Başbakanımız zamanında İsrail’le ne gibi ticari ilişkiler kurulmuş ? Türk Solu yazarı Özgür Gündem, yazısında bunları şu şekilde özetlemiştir.
-İsrail'le yapılan ticaret hacmi birkaç kat arttı. 2002'de yıllık 500 milyon dolardı. 2008'de 2 milyar dolara ulaştı. 2009 için yapılan anlaşmalar 4 milyar dolara çıkacağını gösteriyor. - Ceyhan-Aşkelon Petrol Boru Hattı ve Rusya'yı İsrail'e bağlayacak Karadeniz-Kızıldeniz Boru Hattı gibi dev projeler AKP döneminde imzalandı. - AKP döneminde Telekom'un satışı başta olmak üzere pek çok önemli ihale İsrail kökenli şirketlere verildi. GAP'ın sulanmasıyla ilgili 13 önemli projenin 6'sı İsraillilere verildi. - Lübnan ve Suriye'yle İsrail arasındaki gerginliklerin arttığı dönemlerde AKP tarafları uzlaştıran bir rol üstlendi. İsrail'in Araplarla yaptığı ve Ortadoğu'daki konumunu sağlamlaştıran tüm anlaşmalar ve görüşmeler AKP sayesinde oldu. -Lübnan'ı işgal etmeye kalkışan İsrail Hizbullah'ın ummadığı büyüklükte direnişiyle karşılaştı. Hizbullah'ın direnişini kırmak ve Güney Lübnan işgalini perdelemek Birleşmiş Milletler “Barış Gücü” kurulmasını önerdi. Barış Gücü'nde İsrail'in isteği üzerine Türkiye’de yer aldı. - Türkiye ile İsrail arasındaki diplomatik ilişkiler AKP iktidarı döneminde zirveye çıktı. İki ülke arasındaki resmi ziyaretler bu dönemde tavan yaptı. - Tayyip’de Gül’de, İsrail'e bizzat gitti. Bunun dışında pek çok üst düzey AKP'li bürokrat defalarca İsrail'i ziyaret etti. Son olarak, Gazze saldırısından yalnızca bir hafta önce İsrail Başbakanı Olmert de Türkiye'yi ziyaret etmişti. Türkiye, Olmert'in görevi sona erdiği için veda ziyareti düzenlenen dört ülkeden biriydi. - AKP döneminde Türkiye, özellikle savaş sanayii açısından İsrail'e bağımlı hale geldi. Geçtiğimiz ay, Gazze saldırısından hemen önce, İsrailli bir firmaya 141 milyon dolarlık bir ihale verildi. Pek çok alternatifi bulunmasına karşın Heron uçakları satın alındı. -Ocak 2004'te ABD'ye giden Tayyip Erdoğan'a, Amerikan Musevi Komitesi ADL (Anti Defamation League) tarafından “Cesaret Ödülü” verildi. Bu ödülü alan “Yahudi olmayan” ilk ve tek kişi Tayyip'tir. -Ayrıca İsrail için hayati önem taşıyan SU nereden geliyor biliyor musunuz? Manavgat’ın suyu AKP tarafından İsrail’e satılıyor. İsrail bilindiği gibi çöl ortasında kurulmuş ve en büyük sıkıntısı SU olan bir ülke. İsrail'e su satmak yapılabilecek en büyük yardımdır. -Sağcı iktidarlar, Özal döneminden beri Manavgat Suyu'nu İsrail'e satmak için çabalıyor. 150 milyon dolarlık yatırım yapıldı. 20 yıldır hiçbir iktidarın cesaret edemediği anlaşma ise AKP'ye “nasip oldu”. İsrail'de bir Dışişleri bürokratının katılımıyla… Yani Başbakanın “Yabancı sermaye getiriyoruz” yaygaraları kopardığı törenlerle değil, kurdelalar keserek değil… Sessiz sedasız... (Kaynak: Türk Solu: Özgür Gündem)
Uluslararası siyaset açısından baktığımız da diplomatik dilden çok uzak olan bu tavırlar belki ülkemizi zora da sokabilecek olabilir. Gerçi yaşanan olay AB ve ABD tarafından zaman zaman çok ağır yaptırımlar uygulanmış olan Türk toplumu açısından coşkuyla karşılanıyor. Ancak kesinlikle kendimizi kandırmamalıyız. Çünkü birkaç yıllık karı karşılığında ülkenin stratejik öneme sahip ve sürekli kar eden bir kuruluşu olan Türk Telekom’u hiç tereddüt etmeden İsraillilere satabiliyor isen ve çok büyük ticari antlaşmalara imza atabiliyor isen daha da önemlisi her gün Gazze’yi bombalayan ve bir çok masum vatandaşı katleden toplumun yaşamı için vaz geçilmez ihtiyacı olan Suyu sen sağlıyorsan başka diyecek bir söz bulamıyorum. Bu halk bu tarz şovlarla kandırılamayacak kadar asil bir halktır. BOP’un Eşbaşkanı olmayı reddedebilirsen ve “ARTIK BOP’UN EŞBAŞKANI DEĞİLİM” diyebilirsen. Şayet önümüzdeki süreçte tüm ticari ilişkiler de askıya alınabilirse, Suyumuzu satmaktan vazgeçebilirsen, emin olun ki işte o zaman bende alkışlayacağım. İşte gerçek tepki diyeceğim. Ve işte o zaman “HELAL OLSUN SANA” diyeceğim. |
||
Etiketler: İşte, O, Zaman,, Helal, Olsun, Sana, Derim., |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.