Dünyayı derinden sarsan küresel ekonomik krizin Türkiye’den nasıl geçtiği konusunda bir çok fikirler ortaya atıldı.
Kimisi teğet dedi, kimisi de “ne teğeti, deldi geçti” dedi.
Ancak krizin nasıl geçtiğini en iyi bire bir yaşayanlar bildi.
“Kriz acımasızca vurmuyor adeta kemire kemire götürüyor, acı çektiriyor” diyenler de oldu.
Sanırım en doğrusunu da “acı çekenler” demiş oldu.
Krizin en çok etkilediği kesimlerin başında da küçük esnaflar geliyor. Adeta her geçen gün eriyor ve bitme noktasına doğru sürükleniyorlar.
Adı üzerinde “küçük”ler, küçük oldukları için de sadece komşularıyla dertleşiyorlar, söyleniyorlar, hatta bazıları sövüyorlar.
Ancak seslerini birleştirmeden bu işi yaptıkları içinde kimse kendilerini duymuyor.
Oysa işadamları kendi oluşumları üzerinden küçücük bir kükreme dahi yapsalar adeta ülkenin her köşesinde yankısı hissediliyor.
Ama ne yazık ki küçük esnafın da sözde bir oluşumu var ama adeta uykuya yatmış veya uykuda görünmesi gerektiğine inanıyor gibi.
Hiç sesi çıkmıyor, yanlış veya doğruluğuna bakmaksızın hükümetin her türlü kararını alkışlamaktan öte hiçbir iş yapmıyor.
Yazık ama çok yazık…
Esnafın en büyük hatası seçmesini bilmemesi.
Önce seçici olacaksın, kendi haklarını koruyabilesin ki, yaşam mücadelesini sürdürebilesin.
Yoksa dedikodularla, kafa kafaya veren esnaf serzenişleriyle bir yere varılamaz.
Konuya bu kadar girdikten sonra Körfez ilçenin her köşesine büyük marketlerin açılıyor olması konusunu biraz açalım.
Bu günlerde Körfez ilçede açılan büyük marketlerin hattı hesabı yok.
Yarımca Mehmet Akif Ersoy Caddesi’nden tutun, Tütünçiftlik merkez caddeleri, Çamlıtepe Mahallesi, Yavuz Sultan Selim Mahallesi gibi her tarafa büyük marketlerin açılması Körfez için bir kazanım mıdır? Yoksa kayıp mı?
Biraz bu konuyu değerlendirmeye çalışalım.
Zonguldak’ın en gözde ilçelerinden Ereğli’nin bir belediye başkanı var ki “öncelik benim esnafımdır” diyerek yumruğunu masaya vurabiliyor.
Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, iddialara göre ilçesine büyük marketler açmak isteyen girişimcilere müsaade etmiyor. “Öncelikle benim esnafım kazanmalı” diyormuş.
Edindiğim bilgilere göre sadece bir market izin almış ve küçük bir mağazasını açabilmiş ama ilçe merkezine değil. Merkezin biraz dışına açmasına müsaade edilmiş.
Şimdi bu örnekten sonra tekrar Körfez’e gelelim.
Körfez Belediye Başkan Adayları seçim öncesinde ilk iş olarak esnaf ziyaretleri gerçekleştirdiler ve oylarını istediler.
Ancak bugün Körfez’de çok iyi iş yapabilen küçük esnaf kalmadı.
Vergi, SSK ve diğer borçlarını ödeyemeyen bir kesimle karşı karşıyayız.
Her gün işyerleri birer birer kapanıyor.
Kapanan yerler boş kalmıyor, hemen biraz daha genişletilerek büyük marketlere çevriliyor.
Bu gidişat karşısında esnaf dedikodu yapıyor, esnaf odaları başkanları market açılışlarında boy gösteriyor, yetkililer de izne çıkıyor.
Yazık çok yazık…
Küçük esnafa acı çektirildiğini kimse görmüyor.
Benim mertçe bir önerim olacak.
Küçük esnafa acı çektirmekten vaz geçelim..
Atalım kaynar kazana, altına da biraz odun….
Ne dersiniz?
|