|
||
Ortalık Karışıyor mu? Karışacak mı? Karışmalı mı? | ||
Umut ÇETİNER | ||
info@belirtiyorum.com | ||
Ergenekon Soruşturması çerçevesinde göz altına alınan son 21 kişi ile birlikte bir fırtına kopmaya başladı. Gelişmeler öyle noktalara doğru yelken açmış durumdaki şaşırmamak elde değil. Bir taraf göz altıları olanca kuvvetiyle alkışlarken diğer bir taraf sokaklara dökülmeye başladı. Korkulan şudur ki her iki tarafta ülkeye zarar vermektedir. Her ne olursa olsun yargıya güvenmek zorundayız. Bu ülkede hukukun üstünlüğünün olduğunu sessizliğimizi koruyarak göstermeliyiz. Hiçbir Cumhuriyet Savcısı’nın bir siyasiden emir alarak hareket etmeyeceğini bilmeliyiz. Aklımızın bir yerlerine şüphelerle dolu gereksiz kavramları doldurduğumuz sürece ve bu birikimler ile sokaklara döküldüğümüz veya her yerde ortalığı gerici açıklamalar yaptığımız sürece unutmayınız ki kendi elimizle fitili ateşe veriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, muz cumhuriyeti değildir. Temelleri çok sağlam atılmış, sistemiyle AB’den tutun, ABD’ye kadar her ülkenin şaşkınlıkla takip ederek “Nasıl zarar veririz” diye her gün planlar yaptığı bir ülkeyiz. Mustafa Kemal’in ülkesiyiz. O nedenle herkesi soğukkanlı olmaya çağırıyorum. Özellikle sivil toplum örgütlerine çok büyük işler düşüyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde her vatandaş, kim olursa olsun CUMHURİYET SAVCILARINA yeri geldiğinde hesap verecektir İşte onun içindir ki bu yüce görevi yapan meslek gurubumuzun adlarında sadece CUMHURİYET ifadesi yer almaktadır. Hukukun üstünlüğüne ve CUMHURİYET SAVCILARIMIZA güvenelim. Sonuçlarını hep beraber yaşayacağız. Ancak gereksiz tavırlar halkımız nazarında hukuk sistemimize olan güveni zedeleyecektir Bundan herkes zarar görür. İsterseniz neden Savcılarımızın “CUMHURİYET” kavramı ile tanımlandığına bir bakalım. Eminim ki hepimize ışık tutacaktır. Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, savcılar için ilk defa 'Cumhuriyet Savcısı' unvanını kullanmıştır. Ata'nın huzurunda 'Hukuk Reformu' için fikir fırtınası yapılırken, birden Bozkurt'un tepesinde şimşekler çaktırılır: “Cumhuriyet Savcısı” ifadesini görenler 'Neden sadece savcılara Cumhuriyet Savcısı denilir?’ diye söylenirler. Cumhuriyet Başbakanı, Cumhuriyet Bakanı, Cumhuriyet Müsteşarı, Cumhuriyet Valisi, Cumhuriyet Büyükelçisi olmuyor da, neden Cumhuriyet Savcısı? ”Savcılara neden bu imtiyaz ?” denilmeye başlanır. Bunun üzerine Atatürk, Bozkurt'a, 'Ne diyorsun?' diye sorar. Bozkurt'un cevabı çok net olur: Çünkü, öyle zaman olur ki, cumhuriyeti korumak için başbakandan, bakandan, müsteşardan, validen, büyükelçiden bile hesap sormak gerekebilir. İşte o Cumhuriyet Savcısı'dır.' Atatürk, gülümseyerek hoşnut kaldığını belli eder. 'Devam et Bozkurt' der. İşte “Cumhuriyet Savcısı”nın sırrı buradadır. Görevlerinin Cumhuriyeti korumak ve kollamak olduğu yorumu, hukuk reformuna ve Atatürk'ün yorumuna kadar uzanır. Bu günlerde yaşananlar sonrası Cumhuriyet Savcısı üzerinde büyük tartışmalar yaratılmışken bunun gereksiz olduğunu düşünmek zorundayız. İşte onun için bir kez de ben hatırlatayım dedim, Atatürk’ün yaşadığı bu hoş anıyı... |
||
Etiketler: Ortalık, Karışıyor, mu?, Karışacak, mı?, Karışmalı, mı?, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.