|
||
Ağlanacak Halimize Gülüyoruz | ||
Muzaffer OĞUZ | ||
muzafferoguz@gmail.com | ||
Her kim söylediyse o kadar da güzel ifade etmiş ki gerçekten de bu sözde ifade edilen bir süreçten geçtiğimizi düşünüyorum. Neden böyle dediğime gelince 13 Şubatta vizyona giren Recep İvedik 2 filminin toplum üzerinde bıraktığı derin bir izden bahsetmek istiyorum. Recep İvedik 2 filmini gösterime girdiği ikinci gün izleme fırsatım oldu. Film adeta kapalı gişe oynuyordu. Outlett sinemasının büyük salonunda hiç boş yer kalmamıştı. İzleyicilerin arasında aileleri ile gelen küçük çocuklarda vardı ama genelde izleyici kitlesi lise çağında gençlerdi. Film güldürüyordu, ancak neye güldüğümüzü sorguluyor muyduk, bilemiyorum. İzleyicilerin büyük bir çoğunluğunun küfür içeren esprilere güldüğünü gördüm. Genelde belden aşağı esprilerden oluşan filmin bazı yerlerinde ilginç espirilerde vardı ama o tür espirileri izleyicilerimiz atlıyor ve genelde de tepki vermiyordu. Örneğin, filmin bir yerinde gazete ilanlarından iş arayan Recep İvedik “Evcil hayvan aranıyor” ilanının dikkatini çekmesi üzerine “hayvanım ama evcil değilim” diyordu. Yine başka bir sahnede “biz Uzakdoğuluyuz, Karslıyız biz” diyerek Kars’ı Uzakdoğu yapmıştı. Uçakta hostluk yapan İvedik’in yolculara hatırlatmalarda bulunurken “Uçak düştü mü zaten % 90 gebereceğiz” dediği sahnede fazla ilgi çekmemişti. Bu gibi sahnelerde çok fazla tepki vermeyen seyirci küfürlü sahnelerde adeta kırılıyordu. Özellikle de Recep İvedik’in saygısız bir şekilde babaannesi ile konuştuğu sahneler, argo ifadelerle doluydu ve büyük beğeni alıyordu. Recep İvedik’in babaannesinin sarf ettiği; “Kocaman g…le sandığa oturma” “Ulan cin misin, top musun bilmiyorum” “Pess oynayalım sana bir koyim, aklın başına gelsin” gibi espiriler izleyenleri kahkahaya boğuyordu. Yine Recep İvedik’in internet aracılığıyla tanıştığı bir bayana ilk tanışmada “Senin kaporta şavkı yemiş, yediemine bırakılacak gibisin” sözleri büyük tepki uyandırıyordu. Aklıma gelen daha bir çok espiri vardı ancak onları burada yazamıyorum. Sadece toplum üzerinde oluşturduğunu düşündüğüm etkisine biraz değinmek istiyorum. Öncelikle babaanesiyle arasındaki diyalog bizim kültürümüzle bağdaşmayacak nitelikteydi. Bu tür davranışları hemen yaşam biçimine dönüştüren gençlerimiz ne yazık ki böylesi filmlerden hemen etkileniyor ve gördüğü olumsuz davranışları gerçekleştirmeye başlıyordu. Özellikle de lise öğrencileri filmden edindikleri esprileri her ortamda yapıyor ve Recep İvedik’in ilginç gülüşünü taklit ediyorlardı. İnsan; “bu durum bizleri acaba nereye doğru götürüyor?” diye düşünmeden de edemiyor. Tabiiki gülmeye ihtiyacımız var, özellikle bu günlerde toplum olarak moralimizin çok iyi tutulması gereken bir süreç yaşıyoruz ama bu arada bazı değerlerimizi de yitirmemeliyiz diye düşünüyorum. Bu tür filmler en çok öğretmenlerimizi zora sokuyor. Öğrencilerine insan ilişkilerini, davranış biçimlerini öğretmeye çalışan eğitimcilerimizin yıllar süresince kazandırmaya çalıştıkları bir takım değerler belki de 1 saatlik bir film süresince yok oluyor. Büyükleriyle nasıl konuşması gerektiği bilgisinden uzak, saygısız tavırları kendisine davranış biçimi seçmiş, ağzı argo laflar üreten bir gençlik var iken hala gülebilmemiz konusunda söylenecek tek söz var sanırım, kim söylediyse ağzına sağlık, “Ağlanacak halimize gülüyoruz….” Sevgi ve saygılarımla. |
||
Etiketler: Ağlanacak, Halimize, Gülüyoruz, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.