Bilindiği gibi kamu çalışanları maaşlarını aldıkları bankalardan promosyon almaya başladılar. Daha önceden promosyon bedelleri çalışanlarınkurumları tarafından alınıyor ve kurumlarda bir çok söylentiler ortaya çıkıyordu. Bazı kurum müdürleri bu paraları sözüm ona kurumlarındaki dernek/birlik gibi oluşumlara devrediyor ve kurum yararına kullanılmasını sağlıyorlardı. Ama neticede sürekli söylentilere maruz kalıyorlar ve dedikoduların baş aktörleri oluyorlardı.

Bir gün çok ilginç bir olay yaşandı. Eğitim kurumları adına verilen promosyonların kendi üyelerine verilmesini isteyen 3 eğitim sendikası çok nadir olan bir davranışla bir araya gelerek ortak bir mücadele başlattılar.

Güçlerini birleştiren bu 3 sendika başlattıkları promosyon mücadelesinde ortak bir zafere imza attılar. Birbirleri için her türlü olumsuz ifadeleri kullanan bu sendikalar para konusunda bir araya gelince promosyonları da üyelerine kazandırdılar. Umarım daha bir çok konuda birlikte hareket ederler.

Kazandıkları bu zaferin yasallaşmasını da sağlayan sendikaların gösterdikleri mücadele emeklilerin de ilgisini çekti.

Emeklilerde maaşlarını aldıkları bankaların kendilerine promosyon ödemesini istiyorlar. Emekliler, “Bankalarca, yapılan protokoller karşılığında sunacakları hizmet kalitesinin dışında ilgili kurumlara promosyon adı altında ayni veya nakdi ek mali imkanlar sunuluyordu. Bugün bu durum tamamen kurumlara değil, maaşını alan kişilere promosyon adı altında bir miktar para ödenmesi şekline dönüşmüştür. Dolayısıyla biz emeklilerin de maaşlarını aldıkları birer bankaları mevcuttur. Bizlerde çalışanlar da olduğu gibi paramızı ödeyen bankalardan promosyon istiyoruz. Bunun için bir araya gelecek ve bir mücadele başlatacağız” dediler.Emeklilerin mücadelesinin Körfez’den başlayacağı kanısındayım. Körfez ilçemizde ikamet edenbazı emekliler bu yönde bir dilekçe hazırlayarak bankalarına başvuracaklarını belirttiler.

Peki bankalar neden promosyon öderler? Bu konuyu biraz açabilmek adına bu sorudan yola çıkılması gerekiyor.

Bankalar çalışanların paralarını belki birkaç günlüğüne kullanırlar ve bunun yanında ayrıca en önemli etken işlem hacimlerini genişletirler. Bunun gibi etkenlerin sonucunda da daha çok müşteri elde etmek, belki maaşını verdiği müşterilerine bir de kredi kartı kazandırmak için promosyon öderler.

Aslında bankalar memurun acınacak halini bildikleri için şöyle de düşünüyor olabilirler. “Memura kredi kartı verirsem nasılsa ekonomi kötüye gittikçe dünyanın faizini kazanırım” da diyebilirler.

Ancak şu bilinmelidir ki emeklinin de durumu iyi değil, yani emeklilere de promosyon ödense hiç fena olmaz.

Bu konuda, Türk Emekli-Sen Genel Başkanı Osman Özdemir, bankalararası rekabet gereği kamu kurumlarında çalışan personele verilen banka promosyonlarından yararlanma hakkının emeklilere de verilmesini ve söz konusu yasal düzenlemelerin yapılmasını istediğini biliyorum. Türkiye'de kamu ve özel sektörden emekli olan kişi sayısının 8 milyon civarında olduğunu kaydeden Özdemir, tüm emeklilerin söz konusu uygulamadan yararlanmalarının en doğal hakları olduğunu da dile getirdi.

Emeklilere ödenen maaş ve diğer özlük haklarının bankalarca değerlendirildiğini de ifade eden Özdemir: "Emeklilerin bir kurumda yer almamaları nedeniyle bankalarla herhangi bir protokol imzalama imkanı yok. Bu haliyle rekabet halinde olan bankalar, binlerce emeklinin maaşına ilişkin promosyon ödemesi yapmaktan kaçınıyorlardedi.

Emeklilere başlatacakları bu mücadele de başarılar diliyorum. Ve promosyon zaferini kazanacaklarına inanıyorum.