Hani insan bazen çok şey düşünür ama bunları dile getiremez. Fakat birden fırsatını bulur ve işte haykırmanın zamanı geldi der. İşte o gün, içinde ne beslediyse hepsini haykırmanın zamanı gelmiştir.
Bu bazen kendiliğinden gelişir, bazen ise bir bakarsınız kişiler bunu dört gözle bekliyorlardır. İşte beklediğim gün geldi ve içimdekileri haykırma zamanı der. Bakın okurlarım kimler nasıl haykırmaya başladılar, dikkat ediniz.Yaşadığım olayı siz saygıdeğer okurlarımın takdirine bırakıyorum.
Körfez'den Umuttepe'ye tek araçla ulaşım konusunda Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Körfez Şubesi önderliğinde ilçemizde oluşturulan ve Körfez Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği, Körfez Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği (MAG-DER), Azerbaycan Kültür Derneği, Ağadere Güzelleştirme Derneği, Trabzonlular Kültür ve Dayanışma Derneği, Artvinliler Vakfı, Eğitim-Sen Körfez Baştemsilciliği, Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Körfez Şubesi, Körfez Genç İşadamları Derneği gibi sivil toplum örgütlerinin yer aldığı bu oluşum içinde ilk toplantıda yer alan ancak ileriki günlerde yapılan çalışmalarda kesinlikle yer almayan Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Körfez Şubesi'ni önceki yazımda üyelerinin eleştirdiğini ve derneklerini bu oluşumda görmek istediklerini dile getirdim.
Eleştirimi siz okurlarımla tekrar paylaşıyorum; "...Her geçen gün yeni dernek temsilcilerinin katıldığı oluşuma atıfta bulunanlar da yok değil. Özellikle de ilk toplantıda bulunan ve alınan kararlara katıldığını beyan eden Körfez Atatürkçü Düşünce Derneği'nin daha sonraki çalışmalarda yer almamasını üyeleri bile eleştirmektedir.
Ülkemizin çok önde gelen bir derneğinin ilçemizde böylesine sosyal bir olaya katılmakta tereddüt etmesi anlaşılır bir durum değildir. Birlikte hareket etmemenin gerekçesi çok daha komik olmaktadır. Gerekçe "yanlış yöntem takip edilmesi" denilmektedir. Kesinlikle ilgili arkadaşlar neyin yanlış olduğunu kendilerini eleştiren üyelerine veya yapacakları basın açıklamasıyla basına açıklarlarsa kamuoyunu da aydınlatmış olurlar..."
Ve bu yazımdan sonra bir kez daha anladım ki Türk Milleti atalarının giderken bıraktıkları sözlerden bir yaşam felsefesi oluşturmakta ve bunu yaşamaktadır. Örneğin demişler ki; "Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz." Bende bu laftan yola çıkarak, değerli dernek yöneticisi arkadaşlarımızın çok yoğun olduklarını düşünerek Körfez ilçemiz için çok önemli olan bu olayda yer alacak kadar bir zaman bulamadıklarını düşündüm.
Yazım üzerine Atatürkçü Düşünce Derneği Körfez Şubesi Yönetim Kurulu olarak alınan karar elektronik posta yolu ile bana ulaştırıldı. Yazdığım yazıda belirttiğim şekliyle, ulusal anlamda ülke sorunlarına duyarsız kalmayan ve çözüm önerilerini her zaman kamuoyu ile paylaşan bir derneğin bıraktığı izlenim Körfez ilçede tartışılmaya başlanmıştır. Böyle bir durumda kesinlikle ilgili dernek yönetimini ve üyelerini ne aşağılayıcı ne de moral bozucu bir şekilde eleştirmedim. Sadece Muzaffer Oğuz olarak yazdığım yazı ile kendi üyelerinin eleştirilerine yanıt verme fırsatı tanıdım.
Ancak bu fırsat ilgili kişiler tarafından aşağıdaki açıklamalarında olduğu gibi tarafıma ulaştırılınca çok şaşırdım. Çünkü yazılan yazıda ağır ithamlarda bulunulmaktaydı. Böyle bir açıklamayla karşılaşınca derhal ADD Körfez Yönetim Kurulu'ndan iki arkadaşımı aradım ve bu ithamların Körfez Sivil İnisiyatifi adında oluşturduğumuz ve Körfez İlçemizin sorunlarına çözüm yolları üretecek olan bu oluşumdan hangi sivil toplum örgütüne yönelik olduğunu sordum. Aldığım yanıt ilginçti; "Orada hiçbir sivil toplum örgütünün adı geçmemektedir, dolayısıyla yaptığımız açıklama da yer alan ifadeler, bizim internet sitemizde de yer alan ADD'nin görüşleridir" denildi. Böyle bir açıklama açıkçası yüreğime biraz su serpmiş oldu. Bunun sebebi ise, açıklamada yer alan ifadelere uygun Körfez İlçemizde herhangi bir sivil toplum örgütünün aklıma gelmeyişi oldu. Siz saygıdeğer okurlarıma geçen haftaki yazıma ilişkin ADD Körfez Şube Yönetim Kurulu Kararı ile gönderilen açıklamayı aynen yayımlıyorum.
"Gazetenizin 24-30 Kasım 2006 tarihli baskısında yer alan Muzaffer OĞUZ'un yazısı üzerine:
Şube olarak bir süre önce Körfez İlçe'de bulunan bir kısım sivil toplum örgütleriyle, ulaşım sorunlarını görüşmek üzere bir araya gelmiş ve konu ile ilgili düşüncelerimizi açıklamıştık. İlgili toplantıda Umuttepe'ye tek araçla toplu ulaşım gündeme gelmiş, yapılacaklar tartışılmıştı.
Bu toplantıda, Önderimizin ve Cumhuriyetimizin temel felsefesi olan "akıl ve bilim" ışığında ortaya koyduğumuz gerçekçi açıklama ne yazık ki değersiz sayılmış, çözüm yolunda kulağı tersinden kaşıyan girişimler yapılmıştır.
Toplantıya katılanların ortaklaşa hazırlayacakları bir gerekçeli dilekçenin, hazırda bulunan tüzel kişiliklerce onaylanarak, KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'nin ulaşımla ilgili birimine verilmesi gerekliliği ve buradan alınabilecek olumsuz sonuç ile de gerekli diğer girişimlerin yapılmasının "yöntem" olarak en akılcı yol olduğu açık iken, bu yöntem uygulamaya konmamıştır. En sondan başlanarak TV kanalları, "atlar geçersek ayıp olur" gerekçesiyle Körfez Belediye Başkanlığı, Kaymakamlık Makamı ziyaret edilmiştir.
Amaç, sorunu çözmek miydi?
Sorunun çözülmesi hatır gönül işi midir?
Kolay ve olması gereken akılcı yöntem varken işi karmaşık duruma getirmek de neyin nesi?
İlgili yerlere katılmama gerekçesi soruların yanıtlarındadır.
Hiçbir dış kaynaktan parasal yardım almaksızın yalnızca üyelerinin aylık 1 (Bir) YTL üyelik ödentileriyle ayakta duran ve bundan onur duyan derneğimizi eleştirenleri "çok daha komik" bulduğumuzu belirtmek isteriz.
ADD, saygınlığını ve "onurunu"-SAYGUN Paşamız gibi- korumaya devam edecektir.
ADD 'nin, ilkelerimizden yalnızca laikliği ele alan, diğerlerini dışlayan kurumlarla, kişilerle herhangi bir bağı olamaz. Atatürkçülük altı ilkemizin bütünüdür.
ADD'nin, kaynak aktararak ülkemizin parçalanma sürecini hedefleyen ve içersinde bir yığın işsiz ve evsizi varken, kahvehanelerimizdeki yurttaşlarımızın durumlarını iyileştirmek amacıyla AB tarafından verilen fonlardan para alan kurumlarla ilişkisi olamaz.
ADD, kimseden emir alarak bir oluşum içersinde olamaz. Özgür istenci ile karar verir ve ayrılır. Akılcı olmayan dayatmaları kabul edemez.
ADD'nin 10 Kasım 2006'da, saat 09.05'te "Atatürk'ün Huzuru"na çelenk koyma cesaretini gösteremeyenlerle işi olamaz.
"Saygın" üyelerimiz bu bilinçtedir.
Yönetim Kurulu Adına
Bülent GÖKÇE
Şube Başkanı"
Üyesi bulunduğum Atatürkçü Düşünce Derneği Körfez Şubesi'nin Saygıdeğer Yönetim Kurulu Üyeleri yukarıdaki açıklamanızda kesinlikle bir adres belirtmediğinizi söylüyorsunuz, ancak ben yazımda Muzaffer Oğuz olarak gayet açık şekilde isimde belirterek eleştirisini yapmış olan biri olarak, şayet açıklamanızda bir adres göstermek istiyorsanız en az benim kadar açık yüreklilikle bunu açıklamanızı bekliyorum. Atatürkçü Düşünce Derneği üyesi olmaktan gurur duyuyorum ve her türlü çalışmamın da bu yönde olduğunu ve olacağını, beni takip edenlerin görmesi inancıyla tüm okurlarıma saygılar sunuyorum.
Anlayamayanlara tekrar tekrar bir daha sesleniyorum, eleştirilerim Muzaffer Oğuz olarak yapılmıştır ama ille de bir dernek kimliğine büründürecekseniz ADD Körfez Şubesi üyesi kimliğimle özdeşleştirin yeter.
|