Gelişmiş toplumlarda sağlığa verilen önem ve ciddiyet ile geri kalmış toplumlarda verilen önem arasında büyük uçurumlar vardır. Çünkü sağlıklı bir yaşam biçimi, gelişmişliğin de bir ölçüsüdür. Geri kalmış toplumlarda sağlık skandallarına çok rastlarsınız ve en acısı da skandalların artık normal bir olgu gibi karşılanıp münferit olaylar gibi değerlendirilmesidir.
Sağlıklı bir toplumda yaşamak için teknolojik anlamda ne kadar donanımlı olursanız olun bunun yanı sıra birde toplumun bilinç sahibi olması gerekmektedir. Sağlıksız bir çevreye alışmak ve bunu normal olarak kabul etmek tehlikenin de en büyüğüdür.
Sağlık sorunlarının, yaşam şartları üzerindeki olumsuz etkisi hemen gün yüzüne çıkıyor ve gündeme oturuyorsa bundan korkmamak gerekir. Aksine bu tür gelişmeler sağlık alanındaki yeniliklerin ve gelişmelerin de itici bir gücüdür. Zamanla atılacak olumlu adımların da bir yerde enerjisidir.
Sağlıklı bir çevrede yaşamak ve en iyi hizmeti almak istiyor isek tüm vatandaşların da üzerlerine düşen görevi yerine getirmesi gerekir. Çünkü sağlık alanında, görmezden gelinecek bir eksiklik bir çok kişinin yaşamına mal olabilir.
Sağlık alanındaki hatalar, bir aşçının yemek pişirirken veya bir çiftçinin mahsul yetiştirirken yaptığı hatalara benzemez.
Sağlık alanındaki hatalar direk toplumsal yaşamı tehdit eder ve sonucu hüsran olur. Geçtiğimiz günlerde 15 yaşındaki Kocaeli Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Sezgin Ay’ın hatalı bir iğne kurbanı olduğu iddiaları buna bir örnek olarak gösterilebilir.
Herhangi bir sağlık kurumuna gittiğinizde aldığınız hizmet, gördüğünüz ilgi ve alaka sağlık alanında geldiğimiz noktanın da bir göstergesidir. Mutlaka sağlık çalışanlarının bir çok sorunu vardır ve bu sorunlar çok acil bir şekilde çözülmelidir ki Mustafa Kemal’in dediği gibi “Beni Türk Hekimlerine Emanet Ediniz” sözünde olduğu şekliyle bizlerde kendimizi güvenle emanet edebilelim.
Sağlık çalışanlarının özveriyle ve ciddiyet ile çalışanlarının hepsine teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum. Ancak sağlık alanında hataya yer olmadığını düşünürsek bireysel hataların en aza indirilmesi ve hatta yok edilmesi için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Ciddiyetten uzak olmadan çalışmaların sürdürülmesi gerekmektedir.
Lise öğrencisi Sezgin Ay’ın durumu hepimizi derinden sarsmıştı ki yeni bir sağlık haberi üzüntümüzü daha da artırdı. Körfez ilçesi Sağlık Gurup Başkanlığı’nca, Sağlık Bakanlığı kampanyaları çerçevesinde Hepatit B aşısı okullarda ve sağlık ocaklarında ücretsiz olarak yapılıyor. Bu alkışlanacak bir durum. Bu tür çalışmalar sağlıklı bir toplum olabilmemizin de ön koşuludur.
Ancak bir okula aşı yapmak üzere giden 4 kişilik bir hemşire ekibinin tutumu kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. 3 dozdan oluşan aşının birincisinin 1 ay önce yapıldığı okul personeline 2. dozu yapmayarak çantalarındaki aşıları başka bir okulda yapacaklarını söyleyen sağlık personeline özveriyle çalışıyorlar denilebilir mi? Hiçbir yorum yapmak istemiyorum.
Şayet sağlıklı bir ortamda yaşamak istiyor isek herkes üzerine düşeni yapmalı ama en önemlisi sağlık çalışanları yapmalı, öyle değil mi?
|