Geçtiğimiz günlerde çok tartıştığımız su sorununu bu günlerde unutur gibi olduk. Yuvacık barajının durumunu görmek üzere ve gördüklerimi sizlerle paylaşmak için önceki gün barajı ziyaret ettim.
Yuvacık Barajı'nın sorunsuz halini bilen biri olarak son ziyaretimde gördüğüm manzara karşısında ki şaşkınlığımı siz okurlarımla paylaşmak istiyorum. Benim arşivimde Yuvacık Barajı'nın eski hali ve son hali fotoğraflarla mevcuttur.
Sayın okurlarım şunu unutmayın ki bu yaz bizleri ciddi bir sorun bekliyor. Ben kesinlikle su sorununun çözüldüğüne inanmıyorum, ama neden ? Çünkü bizzat barajın son halini gördüm. Su sorunu hiç gündeme gelmediği günlerde ki barajın konumu ile son halini karşılaştırdığımda (üstelik mevsim kış) sonuç içler acısı. Barajda çok az su var ve baraj suyu önceki masmavi rengini kaybetmiş ve çamur deryasına dönmüş şekilde.Yetkililer eğer bu yaz, Yuvacık Barajı'na güveniyorlarsa, benden söylemesi çok zor günler bu halkı bekliyor. Ama Sapanca Gölü suyu alındıysa sadece sorun ertelenmiş olur, bunu da siz okurlarımla paylaşmak istedim.
Şimdiden çok ciddi tedbirler alınmalıdır. Burada halk olarak bizlere de ciddi görevler düşmektedir. Su israfının önüne geçilmeli, su gereksiz yere kullanılmamalı, kaçaklar önlenmelidir.
Bu konuda herkes üzerine vazife olanı yapmalıdır. Su sorununu hep beraber çözmeliyiz. Aksi takdirde "su" bizi çözecek.
Öğretmenevi mi? Patronlar evi mi? İşadamları evi mi? Nedir?
Bu haftaki yazımda Körfez Öğretmenevi fiyatlarıyla ilgili bir yazı yazmayı düşünürken, birden öğretmenevinde örgütlü mücadele haberleri gelmeye başladı ve bu konuya da değinmeden edemiyeceğim.
Öncelikle öğretmenevlerindeki fiyatlar konusuna değinmek istiyorum. Bu konuda öğretmenevlerinin işleyişi 20/08/1990 tarih ve 2319 sayılı tebliğler dergisinde yayımlanan "Öğretmen Evleri Lokaller ve Eğitim Merkezleri Sosyal Tesisleri Yönetmeliği"ne tabidir. İlgili yönetmeliğin 43. maddesinde "(...) Yemek bedelinin, su, elektrik, temizlik maddesi, yakıt, ısıtma, kullanılan eşyanın amortisman bedelleri, genel giderlere oranlanarak ilave edilip gerçek maliyeti bulunur. Yemek fiyatları, gerçek maliyetine % 10 kar eklenerek tespit edilir" denilmektedir.
Öncelikle bir örnek vermek ve ardından yorumu sizlere bırakmak istiyorum. Çünkü mevzu bahis yer, bir işadamı evi veya patronlar evi değil, zenginlerin uğrak yeri değil, sadece bir öğretmenevi. Müşterilerinin büyük çoğunluğu sabit gelirli eğitimciler.
Körfez ilçemizde içkili restaurant pek de yok. Olanlardan fiyat aldım. Örneğin 70 cc'lik rakı ortalama 36 YTL fiyatla satılıyor. Öğretmenevinde öğretmenlere de aynı fiyat. Markasını yazmaktan hiç çekinmiyorum. Öğretmenevinin sattığı 70 cc'lik Burgaz Rakısı'nın geliş fiyatı araştırmalarım sonucunda öğrendim ki 15 YTL, satış fiyatı ne dersiniz?
Öğretmenevinde satış fiyatı 36 YTL'dir. Basit bir kar hesabı yaparsak, % 140 karla yapılan bir satış işlemi.
Öğretmenevinde Efes Pilsen birası satılıyor. Geliş fiyatı 1,49 YTL, satış fiyatı 2,5 YTL. Kar hesabımızı yapalım, % 68 karla yapılan satış işlemi.
Ayranda kar yüzdesi % 150, suda kar yüzdesi % 108 karla yapılan satış işlemi.
Peki yönetmelik ne diyordu, sadece gerçek maliyet üzerinden % 10 kar, takdir sizlerin.
Öğretmenler fiyatlardan çok şikayetçi, her geçen yıl kar miktarının artırıldığını belirtiyorlar. Üye olarak kalmamız avantaj olmaktan çıkmaktadır diyorlar. Fiyatların yıllar öncesinde olduğu gibi % 30'a tekabül edecek (gerçek maliyet dahil) karla tekrardan ayarlanmasını istiyorlar.
Bir başka konu bir taraftan demokratikleşme paketlerimizle Avrupa'ya şirin gözükmeye çalışırken, öbür taraftan örgütlenme sürecini başlatarak sendikalı olmuş öğretmenevi çalışanlarını hor göreceğiz ve sendikalarını ( hangi konfederasyona bağlı olursa olsun) tanımayacağız, üstüne üstelik bu işin lokomotifi olarak gördüğümüz çalışanları işten atacağız. Bu düpe düz "bastığın dalı kesmek"tir.
Yetkililere seslenmeden önce bir takım duyumlara değinmek istiyorum."Sendikadan istifa edin size 700 YTL maaş ödeyelim" denildiği söyleniyor. Ben yetkililerden açıklama bekliyorum. Özellikle de bu günde böyle bir varsayımı idarecilerin savunacağını zannetmiyorum, böyle bir söylemin doğruluğuna da inanmak istemiyorum.
Lütfen yanlıştan dönün ve eğitimcilerin öğrencilerine öğrettiği gibi "hiçbir zaman hakkınızı yedirmeyin ve hakkınızı arayın, haksızlıklara boyun eğmeyin" lafının turnusolu olun, emin olun ki siz kazanacaksınız.
Tüketicinin Zaferi
Okurum Sertan Coşkun arızalanan Sıemens- CX-70 marka teflonunu arızalandığı için Şen Marmara adındaki yetkili servise getirdiğini ancak 30 iş günü olan tamir süresinde telefonun tamir edilerek kendisine teslim edilmemesi üzerine tarafıma başvurdu.
İl Hakem Heyeti'ne başvurumuzu yaptık ve sonucun da ilgili firma tüketicimize bir üst model yeni bir telefon vererek tüketici memnuniyetine gösterdiği önemi göstermiştir. İlgili firmaya davranışından dolayı teşekkür ediyorum. Bilinçli tüketici olmak ayrıcalıktır.
|