Bugün için Körfez ilçenin hatta Kocaeli’nin en önemli sivil toplum örgütü hangisi diye kendi kendimize sormuş olsak herhalde en üst sıralarda akla gelecek olan Körfez Ticaret Odası’dır.

KTO, kent üzerinde ağırlığını htiren, özellikle de yerel çapta yaşanan sorunlar karşısında çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaşan saygın bir sivil toplum örgütüdür.

KTO her anlamda Körfez ilçesinde büyük bir değerdir.

Bugün için Körfez ilçenin etkili olan tek sivil toplum örgütüdür.

Özellikle bu günlerde kendi içlerinde bir hareketlilik yaşayan dernekler çok ön plana çıkıyor gibi görünseler de, Körfez ilçesinde ağırlığını ortaya koyabilen ve gelişmelere yön verebilen hiçbir dernek yoktur.

Sadece ve sadece KTO gelişmelere damgasını vurmuş ve başarılı çalışmalar yapmıştır.

KTO’nun göz önünde bulunmasının ve etkinliğinin bu denli yüksek olmasında mevcut başkan Mustafa Efe’nin rolü de büyüktür.

Gerek il gerekse ilçe protokolünde başında olduğu KTO’yu çok iyi temsil etmiş ve bu başarısıyla da bir çok kesim tarafından takdir edilmiştir.

Ancak KTO başkanı Mustafa Efe yönetim kurulu içindeki sorunları göğüsleyememiş ve istifalar yaşanmasına engel olamamıştır.

Hatta beraber yola çıktığı arkadaşlarından bazıları seçime 1 yıl olmasına karşın “BEN ADAYIM” diyerek çok sert açıklamalar yapmıştır.

1 Şubat 2009’da genel kurulunu yapacak olan KTO’nun seçimleri için geri sayım başladığından bu yana çok ilginç gelişmeler yaşanmaya başladı.

Yaklaşık 1 yıl öncesinden aday olacağını açıklayan ve röportajlarında çok sert açıklamalar yaparak mevcut başkan Mustafa Efe’nin keyfini kaçıran Miktad Özpınar bugün için “aday olmayacağım” demeye başladı.

Oysa böylesine etkili, böylesine önemli ve neredeyse sivil toplumun yegane temsilcisi konumunda olan bir sivil toplum örgütünde yaşanan bu süreç normal midir derseniz…

Bana kalırsa pek de normal gözükmüyor...

Çünkü böylesine önem arz eden bir sivil toplum örgütündeki politikalar anlık değişmemeliydi.

Alınacak kararlar uzun bir süreçte tartışılmalı ve süzgeçten geçirildikten sonra en doğrusuna karar verilerek kamuoyu ile paylaşılmalıydı.

Oysa bugün için kamuoyuna yansıyan ne?

Bakıyoruz, bir gün için Miktad Özpınar adı ön plana çıkarken, öbür gün Nuri Tabanlı adının ön plana çıktığını yaşıyoruz.

Böylesine karışık bir atmosferde verilen mesajlar, medyada yer aldıktan sonra üzerinden daha 24 saat geçmeden kamuoyuna yansıyan manzaranın yalanlandığına şahit oluyoruz.

KTO yönetimine 1 yıl öncesinden aday olacağını açıklayan Miktad Özpınar “aday olmayacağım” derken, adaylık için adı geçen Nuri Tabanlı’da “aday değilim” açıklaması yapıyor.

Seçime çok az bir sürenin kaldığı bu günlerde, böyle bir kargaşa yaşanması kimin işine yarayabilir.

Bana kalırsa tek bir kişinin işine yarayabilir.

O kişide KTO’nun Körfez ilçede  bu denli etkin bir sivil toplum örgütü olmasını sağlayan mevcut başkan Mustafa Efe’den başkası değildir.

Mustafa Efe’ye karşı aylar öncesinden ortaya konulan muhalif hareket böylesine karmaşık bir yol haritası çizdiği takdirde çok kötü bir mağlubiyet yaşayacaktır.

Seçimlere 18 gün kala adayını belirleyemeyen bir hareket, geçmiş tecrübelerime dayanarak söylemek istiyorum ki genel kurul salonunda sadece oturur ve yaşananları izler, sandıklar açıldığında da salonu ilk onlar terk eder.

“Seçimlerimizi yeni binamızda yapmak istiyoruz” şeklinde verdiği sözü gerçekleştirerek Genel kurulunu 1 Şubat 2009’da, yeni yerinde yapacak olan KTO’nun mevcut başkanı Mustafa Efe, KTO’nun çok değerli üyelerinin gelişmeleri çok iyi takip ettiğini biliyor ve bu yönde stratejiler belirliyor.

Bu yazı baskıya girdiğinde Miktad Özpınar ve ortak hareket eden 60’a yakın KTO üyesi genel kurulda strateji belirlemek üzere toplanmış olacak.

Bu toplantıdan ön plana çıkacak bir isim ile belirlenecek stratejiler seçimin dengesini değiştirebilir.

Tekrardan hatırlatmak gerekirse üyeler üzerinde güçlü ve programlı bir görüntü sergileyen aday bu seçimi mutlaka kazanacaktır.

Çünkü ticaret yapan iş adamlarımıza özellikle böyle bir süreçte güçlü ve etkili bir oda gereklidir.

İşte bu gibi gerekçelerle üyelerin radikal değişiklikler yapması da pek olası gözükmemektedir.

Her ne kadar, polar (iki kutuplu) bir seçim yaşanacak demiş olsak ta üyeler üzerinde etkisi olmayan kutup çekim alanı dışında kalacaktır.