Evime gittiğimde ilk işlerimden biri gün içinde yüzeysel olarak okuduğum günlük gazetelerimi uzanarak detaylı bir şekilde okumak olur. Bu hareket tarzı yıllardır yaptığım davranışlarımdan biridir.
Ancak son günlerde elime gazete alasım gelmiyor. Her okuduğum gazete “yeter artık” dedirten cinsten insanı öfkelendiriyor.
Önceki gün okuduğum bir gazeteden birkaç başlıkla devam edelim.
• Şanlıurfa Ceylanpınar’da geçici köy koruculuğu yapan Tanış ailesiyle, Tektaş ailesi arasında çıkan çatışma ilçeyi adeta yangın yerine çevirdi. 3 kişinin hayatını kaybettiği savaş gibi kavgada 4 kişi gözaltına alındı.
• Mersin’in Tarsus ilçesinde yaşayan 50 yaşındaki Yakup Türkmen, şehir mezarlığına götürdüğü 22 yaşındaki zihinsel engelli kızı Ayşegül’ü boğazını keserek öldürdü. Aynı bıçakla bileklerini kesip intihar etmek üzereyken yakalandı.
• Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Bahçe Köyü’nde 29 Mart 2009 yerel seçimleri öncesi Şahin ve Uçan aile fertleri arasında muhtarlık yüzünden çıkan kavga, dün başka bir nedenle silahlı çatışmaya dönüştü. Yılmaz Ş., Yüksel Ş., ve Hasan Ş., İskender U., Galip U., ve Turan E.’yi vurarak ağır yaraladı.
• Yalova’da ellerine geçirdikleri bıçaklarla 25 yıllık evli 2 çocuk sahibi çift birbirlerine saldırdı. Vücudunda 9 bıçak darbesi bulunan talihsiz kadın Füsun Şençevik yaşamını yitirirken aynı sayıda bıçak darbesi alan koca Mehmet Şençevik yoğun bakıma alındı.
• Hatay’ın İskenderun ilçesinde 2 yıl önce 6 yaşındaki Esra Akyüz’ü kaçırıp tecavüze yeltendikten sonra başını duvara vurup öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Kadir Civelek (18), 39 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
• Eskişehir’in Sulukaraağaç Köyü’nde yaşayan ve 21 Haziran’daki düğünü için hazırlık yaptığı öğrenilen Nuray Soybelli (25), dün evde kimsenin bulunmadığı sırada henüz bilinmeyen bir nedenle çenesine dayadığı av tüfeğiyle intihar etti.
• Düzce’de kimliği henüz belirlenemeyen bir şahıs; Cengiz Söylemez’i tabancayla öldürüp, Yunus Emre Poyraz’ı ise ağır yaraladıktan sonra kayıplara karıştı.
• Samsun’un Bahçelievler Mahallesi’nde liseli kızları taciz eden sapık, vatandaşları canından bezdirdi. Mahalleli, sapığın yakalanması için imza topladı.
Tam gazeteyi okumayı bitirmiştim ki gözüm bir anda karşımda duran televizyona ilişti. Gelen haberler insanın içini sızlatıyordu.
• Adana'da Huzurevler Mahallesi’nde bir apartman dairesinde 8 kişi başlarından vurularak öldürülmüş halde bulundu. Öldürülen 8 kişinin aynı aileden olduğu belirlendi. Vali İlhan Atış, katil zanlısının öldürülen hemşire Nalan Yüksel'in kardeşi Murat Yüksel olduğunu ve cinayeti işlediğini itiraf ettiğini açıkladı.
• Konya'da 33 gün önce ekmek almak için çıktığı evine bir daha dönmeyen 4 yaşındaki Beyza Çökekoğlu'nun, komşu kadın tarafından sobada yakıldığı iddia edildi.Zanlı kadın gözaltına alınırken, içinde kemik parçaları bulunan soba da delil olarak adliyeye getirildi.
Bir anda karamsarlığa kapıldım. İnsanlarımıza bir hal olduğunu düşünmeden edemedim. Böylesine cinayetler işlenmesi normal insanların yapabileceği bir iş değildi. Her cinayetin ayrı bir hikayesi ve ayrı bir iğrenç yanı bulunuyordu.
Normal bir dönemde gazete manşetlerine taşınacak olan bu tür haberleri gazetelerde küçücük köşelerde okumak ve adeta gazetenin boş köşelerini doldurduğunu görmek beni daha da tedirgin etmeye başladı. Çünkü, iğrençliklere alıştığımız veya olağan bir durummuş gibi algıladığımız kaygısını taşıyorum.
Herkesin şapkayı önüne koyması gerektiğini düşünüyor ve “nereye doğru gidiyoruz ?” sorusunun yanıtını aramasını istiyorum.
Birilerinin de bu gidişata dur demesi gerektiğine inanarak, bilimsel çalışmalar yapılmasının yararlı olacağını vurguluyorum.
Kısa bir günün özetini çıkartarak ruhunuzu karartmayı hiç istemezdim ama gerçekler böyle. Haberleri izlemek, gazete okumak insanı ürkütür duruma gelmeye başladı.
Daha kötü günler yaşamadan, uzmanlar olayı her yönüyle incelemeli, kültürel, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla gelişmeler değerlendirilmelidir, tedbir geliştirilmelidir.
Yoksa yarın geç olabilir.
|