Yazı Detayı
26 Nisan 2007 - Perşembe 00:00
 
Okullarımızda Neler Oluyor? ( 10.10.2006)
Muzaffer OĞUZ
muzafferoguz@gmail.com
 
 

Sayın okurlar bu hafta kendisi emekli olan bir okurumun serzenişine yer vermek istiyorum.

Okurum Gürcan RAVALI Körfez Hedise Evyap İlköğretim Okulu'nda okuyan çocuğu ile ilgili olarak gönderdiği e-mailde bu tür davranışların olmaması gerektiğini belirtiyor ve ""Toplumumuzun bilinçlenmesi adına bu olayın gündeme gelmesini istiyorum. Korkum, bu konu üzerinde çocuğumun geleceği. Amacım tekrar söylüyorum "cezalandırmak değil" Okul Aile Birliği kurumunu, toplum için geleceği düşünen ve bu konuda çalışan, demokratik bir kurum olarak düşünüyorum. Çünkü olan olmuş herkes önlüklerini almış. Geriye dönüş olmaz. Bende yarın formaları alacağım"" dediği e-mailde olayı ne kadar güzel anlatmış. Sayın RAVALI'nın koyduğu başlıkla aynen yayımlıyorum.
"Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır;

Bir düşünün;
Dar gelirlisiniz veya emeklisiniz. Çocuklarınız var. Okul dönemi geldi.
Bakanlık açıklama yaptı:
İlk ve orta öğretim kitaplarını halkımızın ekonomik durumuna katkıda bulunması için ücretsiz dağıtıyoruz.
Kitap giderlerinden kurtulup, bunların yerine çocuklarınızın diğer gereksinimlerini karşılayacağım diye seviniyorsunuz.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü genelge yayınlıyor(SayıB.08.4MEM 41.00.09.510 Konu:öğrenci kılık kıyafetleri 08-09-2006)
İlköğretim 1-5. sınıfta okuyan öğrenciler önlük giyecekler, aksi halde uymayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.
Veli olarak seviniyorsunuz. Geçen seneden kalan önlük bu senede idare eder. Önlük, forma masrafını da ortadan kaldırdınız. Sevinciniz artıyor.
Okul açıldığı gün çocuğunuzun sevincini paylaşmak için okuluna gittiğinde bir görüyorsunuz ki;
Bir curcuna.
1-5. sınıfların yarısı forma giymiş, yarısı önlük. Veliler kıyafet değişikliğinden habersiz. Temin edilecek adres önemli değil. Yetiştirememiş zaten.
Veliler şaşkın.
Bütçe açık verecek.
Her kafadan bir ses. İtirazlar.
Eve geliyorsunuz. Çocuğunuz "bende forma istiyorum. Onlar almış bende de olsun"
Birkaç gün geçiyor. Okula gidip durumu görüyorsunuz. 30kişilik sınıfta dört önlüklü öğrenci.
Birisi sizin çocuğunuz.
Müdür Beyle görüşüyorsunuz. Müdür Bey "Kıyafet değişikliğinin başarıya katkısı olacağına inanıyorum. Kıyafet değişikliği kararı benimdir. Ama değişiklik mecbur değildir. Önlükle öğrencimiz okula devam edebilir. Çocuğunuza nasıl olsa kıyafet alacaksınız forma olarak alın. Alamayacak durumdaysanız okul size yardımcı olur."
Bu konuşma sizi çok üzmüştür. Sizin düşünceniz inayet beklemek değildir. Çevrenizdeki yaşayan ve okulunuza gelen öğrenciler dar gelirli çalışan ve emekli çocuklarıdır. dördüncü sınıfta 90, beşinci sınıfta 120 öğrenci okumaktadır. Bu öğrenci velilerinin kıyafet gider toplamı ürkütücüdür. (210 x 50 = 10,500YTL )
Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.
Bu olayda;
1- Müdür Bey "ben karar verdim" demiştir.
2- Veliler durum değerlendirmesini dedikodu şeklinde yapmışlardır.
3- Veliler itiraz edersem "çocuğum mimlenir" düşüncesiyle itiraz etmemiştir. (Bende şikâyetimi yaparken aynı korkuyu yaşıyorum.)
4- Benim çocuğum diğer arkadaşlarından kusur kalmasın.
5- Okul Aile Birliği adı geçmemiştir.
6- Okul Aile Birliği seçim ve kararları hakkında velilerin bilgisi ve ilgisi yoktur.
7- Öğrenciler, bilgide rekabet yapacaklarına kıyafette rekabet yapmışlardır. İntihar eden koyun sürüsünden farkı kalmamıştır.
Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini "Ben yaptım oldu. Kıyafette rekabet" zihniyetiyle değil, katılımcı, fikirlere açık, ekonomik ve toplumun bulunduğu şartları bilerek ne yapabiliriz zihniyetiyle yeni nesiller yetişecektir inancındayım.
Saygılarımla
Gürcan Ravalı
22-09-2006"

Gürcan Bey ikinci olarak gönderdiği e-mailde ise müdür beyinde olduğu veli toplantısı yapıldığını ve bu toplantıda öneri olarak "Forma yerine, grip aşısı veya (önlük fiyatı X öğrenci adedi) 50*30=1500YTL ile sınıflara ses ve görüntü sistemleri alınabileceğini ve kalıcı olacağını söyledim" diyor. Ama sonuç olarak formaların alındığını belirtiyor.
Zaruriyet yok isteyenler forma alsın demek hangi pedagojik birikime dayanmaktadır.

Yine Körfez ilçemizin köklü okullarından birinde 3 çeşit kıyafet olduğu söyleniyor. Bu nasıl olabilir? Hangi akla mantığa göre bu tür uygulamalar yapılmaktadır. Şaşırmamak elde değil...

Bir sınıfta farklı iki tip kıyafet olması hangi psikolojiyle bağdaşmaktadır. Bunun adı velileri "çocuğunuz farklı kalmasın" mantığı ile zorlamaktan başka bir şey değildir. Neden bu kadar tüketmeyi seviyoruz? Hayret...

Lütfen bu tarz olaylar artık yaşanmasın. Gürcan bey sizce haksız mı sayın okurlar?

Değerli okurlar okullarımızda bu tür olaylar yaşanmamalıdır. İdareciler bu tür uygulamaları yönetmeliğe göre yapmakta ve onların bir eksikliği bulunmamaktadır. Bu durumu kökten çözecek olan Milli Eğitim Bakanlığıdır.

Okullarımız da farklı kıyafet olacaksa "herkes serbest giyinsin" denilsin, o kadar. Asıl o zaman çağdaş oluruz. 3 farklı üniforma ile değil.

İitica

Son günlerde sıkça konuşulan irtica kelime anlamıyla "gericilik" demektir. Bu kelime devlet zirvesinde çok konuşulmaya başladı.

Birisi irtica var diyor, diğeri varsa adres gösterin gereğini yapalım diyor.

Bu arada Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt irtica olduğunu sorularla ortaya koymaya çalışıyor. Sayın okurlar ilgili soruları tekrar hatırlarsak..

"Türkiye'de her fırsatta "laikliği yeniden tanımlayalım" diyenler yok mudur? Bu kişiler devletin en üst düzeylerinde yer almıyorlar mıdır?

Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk'ün yalnız şahsı değil, düşünce sistemi cumhuriyet rejimimizin temel nitelikleri ağır bir saldırı altında değil midir?

Her fırsatı Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yıpratmak için kullananlar kimlerdir?

Toplumsal yapımızı bozarak insanımızı çağ dışı bir görünüme sokmak isteyenler yok mudur?

Bu sorulara "Hayır, Türkiye'de bunlar yoktur" diyebiliyor musunuz? Eğer diyemiyorsanız Türkiye'de irtica tehdidi vardır ve bu tehdide karşı her türlü önlem alınmalıdır."

İlginçtir Büyükanıt'ın bu sorularına hiç de beklenmeyen veya bu konular da hiç konuşmaması gereken bir yerden yanıt geldi.

ABD Büyükelçisi Ross Wilson konuşulan bu konular kakafoni diyerek yanıt verdi. Kakafoni kurugürültü anlamına gelen ahenksizlik, ses uyumsuzluğu demektir. Acaba bu açıklamayı yaparak ülkemizin iç işlerine karıştığını hiç mi düşünmüyor, yoksa birilerinin sözcülüğünü mü yapıyor doğrusu kamuoyu tarafından merak edilmektedir.

Büyükelçinin yapmış olduğu Türk toplumuna yapılmış bir saygısızlıktır. Talihsiz açıklamadır.

Her ne olursa olsun "kol kırılır yen içinde kalır" tarzı iç işlerimize kimseyi karıştırmamalıyız bu ABD bile olsa...



Körfez Öğretmenevi internet sitesinin Körfez Öğretmenevi'ni yansıtmadığına dair yazdığım yazı sonrası site yayımdan kaldırıldı. Müdür Murat Türküm'ün kısa sürede çok daha iyi ve tamamen Körfez Öğretmenevi'ni yansıtan bir site ile karşımıza çıkacağından eminim. Kolay gelsin...

 
Etiketler: Okullarımızda, Neler, Oluyor?, (, 10.10.2006),
Yorumlar
Diğer Yazılar
Bir yangın ve sonrası…
Sokağa Çıkma Yasağı Uzatılır Mı?
Körfez’de koronavirüs bilinci yok gibi…
Paniğe gerek yok, akıllı olalım yeter...
Hala konuşulan 10 Kasım Programı
Öğretmenler Gününde ben bir öğrenciyim…
Böyle Olmamalıydı…Kabahat sadece çocuklarında mı?
Yüreği kocaman insanlarda var
“Askıda ekmek” skandalı
Bastığımız Dalı Kesmeyelim
Ah Şu “Merak” Denen Duygu Yok Mu?
Kuyuya Düşen Eşek Misali
Bakmak ve Görmek Arasındaki İnce Fark
Eğitim-İşte Neler Oluyor ?
Sevgi Emek İster
Öğrencilerin Seni Unutmayacak
Körfez Belediyesi
Yeter Artık
Siz de, Kendi Tablonuzu Yapabilirsiniz.
Ağaç Yaşken Eğilir, Tabii Eğilmesini İsterseniz
Bir Neferin Ardından
Sağlık Ciddiyet İster
Üzüntümüz Çok Büyük
Örnek Davranışlar Alkışlanır
Bugün Bayram, Şen Olun Çocuklar
Yarasalar
Kriz Kime Var ?
Aç Tavuk Kendini Buğday Ambarında Görürmüş
Müdür Türküm “İstifa” Etmemeli, Aksine Alkışlanmalıdır
Lafla Peynir Gemisi Yürümez
Umuda Kurşun İşlemez
Varımız Yoğumuz Hemşericilik
Kimsesizlerin Uğrak Yeri Muhtarlar
Ağlanacak Halimize Gülüyoruz
Tek Yol Kahvehane
Yitirilen Duygular
Barış Gibisi Yok…
Bırakalım Tatil Yapsınlar
KTO’da Polar Seçime Doğru
Kan Gölü İle Gelen 2009
Belirtiyorum.com Yeni Yıla, Yeni Bir Yüzle Girecek
En büyük hediye
Öğretmenime
Geldikleri Gibi Giderler
Eğitim-Bir Sende fırtına öncesi sessizlik mi var?
Cumhuriyetimizin muhtarları.
Hepimiz Birer Engelli Adayı Değil miyiz?
Kör, Sağır ve Dilsiz
Esnafın bayramlık hali...
YÖK'e karşı açılan davada son dönemeç
Şöhretli'nin Görev Aşkı
Yazmayacaktım ama dayanamadım...17 Ağustos 2008, Saat:05:10
Bütün pislikler beni mi buluyor?
Mesajlarımızla terörü lanetleyelim...
Biz
Deprem yaşıyorum
Fark göremiyorum. Ya Siz?
Sevinmesini bilmeyenler için umarım Almanyaya yeniliriz.
YÖK'ün yaptığına ne demeli. Ortada ciddi bir haksızlık durumu mu var acaba?
Esnaf çok öfkeli...
Dershane seçiminde dikkatli olun
Gel de yazma, işte Körfezin yükselen değeri
Körfez Manşet Gazetesi'ne Veda
KTO Meclisi'nde röportaj tartışması
Ya silah taşıyalım, ya da dolmuşa binmeyelim.
Bilmeyenlere duyurulur; Körfez Belediyesporun kutlaması İstanbulda yapıldı.
Bir Günde Üç Mutluluk
Atalar Mahallesi sakinleri, içiniz rahat olsun
Sonuç : BUMERANG
Umutsuz olmayın, bazen güzel işlerde oluyor...
Antidemokratik-Senlilerin saldırısı
Bahçeci neden kaybetti?
Atın üzerinizdeki ölü toprağını...
Kendi düşen ağlamaz...
Zorunlu Hayırseverlik
Teknolojinin Hızı Baş Döndürüyor
Değil MAHÇUP, REZİL olursun REZİL...
2007yi uğurlarken...
Bayramınız Kutlu Olsun
Belirtiyorum.com farkı yaşanıyor ve yaşanacak
Pehlivan'la Körfez Turu
Öğretmenime
Atamızı Özlemle Anarken, Çağdaş Türkiyeden Portreler.
Körfez, Tek Yumruk Oldu
Haydi Türkiyem, Göster Dünyaya Gücünü...
Eğitim Şart...
Yazarların Mutluluk Tablosu
Karadeniz Yolları Çok Tehlikeli
Emeklilerde Bankalardan Promosyon İstiyorlar
Fındık İşçisi Deyip Geçmeyin.
Ey Gidi Karadeniz, Karadeniz (2)
Ey Gidi Karadeniz, Karadeniz (1)
Her Zaman Sadece Eleştiririz
Alo 153, Orası Neresi? Çözüm(!) Masası mı?
Türkün Türkten Başka Dostu Yoktur
Her Zaman ki Gibi Yine BARIŞ Kaybetti.
Halkın Sorunlarını Dinleyerek Çözüm Üreten Her Zaman Kazanır.
Eğitime Verilen Önem, Ülkemizin Geleceğidir.
Halk; Sayın Pehlivandan Yanıt Bekliyor.
Okullar Çok Erken Tatile Girdi
Kocaeli EML'nin 6. Pilav Gecesi Muhteşemdi.
Yozgat İzlenimleri ve Yozgatın Nabzı
Yapay Derenin Anlamı.
Ey Vatandaş !!! 22 Temmuzda Görevini Yerine Getir..(19.05.2007)
Mevzu-u Bahis Vatansa, Gerisi Teferruattır. (23.04.2007)
Bir Açılış ve Geride Bıraktıkları.(30.03.2007)
Bilmece, Bildirmece (13.03.2007)
Tasarruflu Olun, Su Sorunumuz Bitmedi (23.02.2007)
Bu Mahalleye Sakın Olaki Oy İstemeye Gitmeyin. (10.02.2007)
Hrant Dink Katledildi. (25.01.2007)
Düşüncelerin Şeffaflaştığı Gün (02.12.2006)
Bana Bir Harf Öğretenin Kırk Yıl Kölesi Olurum (24.11.2006)
Nerde Eski Muhtarlar.(18.10.2006)
Kulandan İtiraf ve Serzeniş
Sende mi İgsaş ? (15.11.2006)
Diler Demir Çelikden İlginç Uygulama (02.10.2006)
Lütfen; Yaşananlardan Ders Alalım...
Körfez Öğretmenevi...(28.08.2006)
Teknosa Hakkındaki Tüketici Şikayeti...
Tüketici Dernekleri Ne Yaparlar
5464 Sayılı, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun Geçici 4. Maddesinden Faydalanacaklar İçin
Vestel'den Bu Kadar
Karadeniz Halkının Fındığına Dokunma!
İsraf ve Tasarruf
Derincede Örgütlü Mücadele.
Bölgemiz Varil Çöplüğüne Döndü
Ulusal Gazeteler
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
87
73
1
3
28
32
2
Fenerbahçe
85
85
1
4
27
32
3
Trabzonspor
52
54
12
4
16
32
4
Rizespor
48
43
12
6
14
32
5
Beşiktaş
48
42
12
6
14
32
6
Kasımpasa
46
55
12
7
13
32
7
Başakşehir
46
42
12
7
13
32
8
Sivasspor
44
38
10
11
11
32
9
Alanyaspor
42
41
10
12
10
32
10
Antalyaspor
42
36
10
12
10
32
11
A.Demirspor
40
48
10
13
9
32
12
Samsunspor
38
36
14
8
10
32
13
Ankaragücü
37
40
11
13
8
32
14
Kayserispor
37
36
12
10
10
32
15
Konyaspor
36
34
12
12
8
32
16
Hatayspor
33
36
13
12
7
32
17
Gaziantep FK
31
35
17
7
8
32
18
Pendikspor
30
36
16
9
7
32
19
Karagümrük
30
35
16
9
7
32
20
İstanbulspor
16
25
21
7
4
32
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı