Serdar KAHRAMAN'dan "Vestel'den bu kadar" isimli bir e-mail aldım. Sayın Kahraman yaşadıklarını şöyle anlatmaktadır. "Vestelden 3 sene önce 6090c çamaşır makinesi aldım. Evlere şenlik. Çok yüksek sesle çalışıyor. Hem de yürüyordu. 7 kere servis geldi, çözemedi. Mahkemeye verdim. Bilirkişi, vestelin mühendisi "normal" dedi. Tam iki sene uğraştım. Geçen kurban bayramında yeni bir makine verdiler. 22.12.2005 tarihinde makine sıkma esnasında tak tak sanki duvara çekiç vurur gibi ses yapmaya başladı. Zor kapattım makineyi. Servisi aradım, geldi. Makine normal, programı değiştirelim, düzelir dedi ve yaptı gitti. Dün gece saat 22 civarı çalıştırdım. Makine tam 24:00 da sıkmaya başladı. Yine aynı şey. Hanımımın kalp rahatsızlığı var. Kalbini tutarak uyandı. Ne yapacağımı şaşırdım. En iyisi hanımı kaybetmektense Vestel'e bu makineyi hediyemi etsem. Biliyorlar makinelerinin huyunu, gelen makinenin garantisini de eskinin üzerine eklemişler. Yani şubat ayında gelen sıfır makinenin garantisi 27 aralık 2005 te doluyor."

Bunun gibi problemler yaşayan okurlarıma, birkaç hatırlatma da bulunmak istiyorum.

14.06.2003 tarih ve 25138 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik'e göre malın arızalanması durumunda, tamirde geçen süre garanti süresine eklenir.

Malın tamir süresi 30 iş günü olup, arızanın servis istasyonuna bildirim tarihinden itibaren bu süre başlar.

Malın arızasının 15 iş günü içinde giderilememesi halinde, imalatçı tamir tamamlanıncaya kadar, benzer özelliklere sahip başka bir malı tüketicinin kullanımına tahsis etmek zorundadır.

Arızalarda kullanım hatasının bulunup bulunmadığı servis istasyonlarınca düzenlenen raporla belirlenir. Tüketiciler, bu tür raporlar karşısında bilirkişi tarafından tespit yapılması talebiyle ilgili tüketici sorunları hakem heyetine başvurabilir.

Tüketici arıza karşısında onarım hakkını kullanmasına rağmen;

Malın, belirlenen garanti süresi içinde, bir yılda aynı arızanın ikiden fazla tekrarı veya farklı dörtten fazla arıza oluşması veya garanti süresi içinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olması nedeniyle maldan yararlanamamayı sürekli kılması durumunda tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesini veya ayıp oranında indirim yapılmasını talep edebilir.
Satıcı, tüketicinin bu talebini reddedemez.

Değiştirilen ürünün garanti süresi, satın alınan malın kalan garanti süresi ile sınırlıdır. Vestel'in bu konudaki uygulaması doğrudur.

Özellikle tamirde geçen süre garanti süresinin dışındadır. Bu tür sorunlarla karşılaşan tüm tüketiciler, tamirde geçen süreyi garanti süresine eklemeyi unutmamalıdırlar.

Sizin gibi duyarlı vatandaşlarımızın toplumda çoğunluk olmasını amaçlıyoruz. Probleminizi bizimle paylaşarak, toplumun aydınlanmasına aracı olduğunuz için teşekkür ederim

T. İş Bankası Tütünçiftlik Şubesi'nden İlginç Uygulama

Cumhuriyet döneminin ilk ulusal bankası, Atatürk'ün direktifleriyle İzmir Birinci İktisat Kongresi'nde alınan kararlar doğrultusunda 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruldu. Bu banka, bu yıl 81 yaşını kutlayan İş Bankası'ydı.
Bu bankamızın günümüzde, gelişen teknolojinin bile önünde gittiğini düşünüyorum. Ancak 31 aralık günü akşam saatlerinde beni arayan arkadaşım, Tütünçiftlik şubesi bankamatikten gece yılbaşı eğlencesine gideceği için para çektiğini, fakat bankanın bol sıfırlı Türk Lirası olarak paraları kendine verdiğini, belki bir-kaç saat sonra alış-verişlerde kullanılmayacak olan paraların kendisine verilmesinin ise kendisine yapılmış bir haksızlık olduğunu düşündüğünü bana iletti.
Bunun üzerine ilgili şubeye gittim ve Tütünçiftlik Şubesi bankamatikten bir miktar para çektim. Makine bana da bol sıfırlı (20 000 000 TL) Türk Lirası ödemeye başladı. Bu durum çok şaşırtıcıydı. Çünkü arkadaşım o gece eğlenmek üzere para çekti ve belki de gecenin ilerleyen saatlerinde yanında ki para ile hesabı ödeyemeyecek ve mağdur olacak idi. 1 ocak günü aldığımız haberlerden de anlaşıldığı gibi bazı kişiler gecenin ilerleyen saatlerinde hesap öderken sıkıntı yaşamışlar. Arkadaşım böyle bir durum yaşamamak için tanıdığı bir esnaftan paraları değiştirip, o şekilde eğlenceye gitmiş.
Bu durumu Türkiye iş Bankası haricinde başka bir bankanın yapmış olduğunu duymak beni pek şaşırtmazdı. Ama Türkiye iş Bankası'nın kesinlikle böyle bir kredisi olamaz. Çünkü Cumhuriyetimizle özdeşleşen bankamız müşterilerini böyle zor durumda bırakamaz, müşterileri adına elindeki bu tür paraları kendisi Ziraat Bankası'na teslim eder ve birkaç saat sonra tedavülden kalkacak parayı müşterisine vermez.
Bu tür uygulamalara imza atan idareciler, kesinlikle bilmelidirler ki yıllardır Türk Milleti'ne hizmet etmiş bankamıza, bu tarz uygulamalarla zarar vermektedirler. Bu tür konularda idarecilerimiz daha dikkatli olmalı ve tüketici lehine düşünmek zorundadırlar.
Bankamızın, Atatürk'ün direktifleriyle kurulan Cumhuriyetimizin ilk ulusal bankası olmanın hassasiyeti ile bundan sonra böyle yanlış uygulamalarda bulunmamasını umuyorum.

İş Sağlığı ve Güvenliği

Bana elektronik posta göndererek, çıkan bir yönetmelik ile mağdur olduğunu yazan okurum Hacı Latif İŞCEN, kendisi gibi bir çok kişinin bulunduğunu ve bu nedenle yetkililerin kendilerini anlayacağını umduğunu belirttiği yazısında şu ifadelere yer vermektedir.


20/01/2004 tarih ve 25352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "İş Güvenliği ile Görevli Mühendis veya Teknik Elemanların Görev, Yetki ve Sorumlulukları ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik" hatalarla dolu.

Çünkü bu yönetmelikte uzmanlık hakkı yalnızca 4 yıllık üniversite mezunlarına verilmektedir. Öncelikle, bazı haksızlıkları vurgulamak istiyorum.


1. Eğer bu meslek mühendisler tarafından yapılacaksa İş Sağlığı ve Güvenliği Mühendisliği diye bir bölüm oluşturulur ki bu da bizim ülkemizde henüz yok. Eğer belirli mühendislik dallarına verilecekse Fizik mezununun bu görevi alması saçma değil mi ? Seçilmiş olan meslek dallarının lisans derslerinin hiçbiri ortak değil, affınıza sığınarak belirtiyorum ki yalnız 4 tanesinde iş güvenliği dersi var. Avrupa ülkelerinde; Örnek Almanya'da meslek liselerinde İş Güvenliği dalı var. Kişi 15 yıl bu görevi yaptıktan sonra iş güvenliği A Sınıfına eşdeğer belge alıyor. Öncelikle şunu kıyaslamak gerektiğini düşünüyorum. Bu mesleğin gerektirdiği unsurları bilmek yada öğrenmek mi önemli yoksa patent mi ? Şayet konunun unsurlarını bilmekse önemli olan, yüksek okul mezunuyum ve her türlü sınavdan geçebilirim. Bu hakkın, geçmişte bu görevi yaptığını belgeleyenlere verilmesi gerektiğine inanıyorum.


2. Öncelikle bu yönetmeliği çok iyi okumak gerektiğine inanıyorum. Yapmış olduğum görüşmelerden anladığım şekliyle İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürlüğü'nün "daha önce bu görevi yapan yoktu" şeklindeki yaklaşımından rahatsızım. Ancak ne komiktir ki daha önce bu görevi 3 yıl yapanlara C , 3 yılla 10 yıl arasına B ve 10 Yıl üstüne A sınıfı sertifika veriliyor. Hatırlatıyorum Yönetmelik. 20.01.2004 de yayınlandı. Sonuç olarak belirli bir kısmın var olan hakkı elinden alınmaktadır. TİSK , TÜRK-İŞ ve PETROL-İŞ bu işi yüksekokul mezunlarının da yapmasını ister şekilde görüş bildirmesine karşın, Türkiye Cumhuriyeti çalışanlarının ve işverenlerin % 70 ini oluşturan kısmın görüşü görmemezlikten gelinmektedir.


3. İş Sağlığı Ve Güvenliği Genel Müdürlüğü bizler yokmuşuz gibi davranmaktadır. Hangi insani yaklaşım vardır ki kaynak ustasını yasa çıkararak diploması olmadığı için kaynak yapamaz duruma getirsin . Ben yıllardır bu görevi yapıyorum. Her çalıştığım yerde takdirle karşılandım. Bu gün nasıl sınav yapılırsa yapılsın, kazanacağımdan da eminim. İş bilgideyse lütfen hakkımızı elimizden almayın. Yıllar sonra size birisi çıkıp artık bu göreve şu okul mezunlarını alacağız siz daha önce bu görevi yapmıyordunuz dese, soruyorum ne yapardınız ?


4. Ben Kocaeli Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Fermantasyon Bölümü mezunuyum. İş Sağlığı ve Güvenliği dersi aldım. Bir çok sertifikaya sahibim ama ders müfredatında bile İş Sağlığı Ve Güvenliği dersi olmayan bir çok 4 yıllık mezunu bu sertifikayı alıyor. Tekrar belirtiyorum istedikleri sınava girerim.

5. Hepimiz bir aile bakıyoruz. Yıllarca yaptığınız görev, bir anda elinizden alınan siz olsanız durumunuz ne olurdu. Yetkililere sesleniyorum, lütfen adaleti sağlayınız.
Saygılarımla.
Hacı Latif İŞCEN