Yerel yönetimler, Devlet sınırları içinde yerleşmiş irili ufaklı insan topluluklarının ortak ve yerel nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla belli bir hukuk düzeni içinde oluşturulmuş anayasal kuruluşlardır. Örneğin Körfez Belediyesi gibi.
Yerel yönetimlerin bir takım özellikleri vardır: Bunlar;
1- Tüzel Kişilikleri vardır.
2- Ayrı bir bütçe ve malvarlığına sahiptir
3- Seçimle işbaşına gelen karar organları vardır.
4- Sınırlıda olsa özerkliğe sahiptir.
Özellikle de, yukarıda üçüncü madde ile ifade edilen “seçimle işbaşına gelmek” yerel yönetimlerin can alıcı noktasıdır. Çünkü yerel de hizmet vermeyi taahhüt etmişsinizdir. Yaptığınız hizmet kadar takdir edilir ve sayılırsınız.
Ancak halktan kopuk şekilde yerelde bir takım çalışmalar içine giren belediye başkanlarının takdir görmediği, dolayısıyla önüne konulan ilk sandıkta da hesap sorulduğu görülmüştür.
Körfez halkı bunun örneklerini çok kez yaşamıştır. En yakın örneği şu an işbaşında olan yöneticilerin nasıl iş başına geldiğine bakılmalıdır. Bir önceki dönemin başkanı aday olmuş ancak sonuç hüsranla sonuçlanmıştır.
Peki neden bu hatırlatmaları yaptım. Benim tahminim gelecek yerel seçimlerde tekrardan aday olmamayı düşündüğünü sandığım bir başkana sahip olduğumuzdur.
Bu fikre nerden sahip olduğuma gelince de öncelikle bir takım söylentilerin, halkın beyninde yer ettiğini fark etmemdir. Nedir bu? Milletvekilimiz Sayın Muzaffer Baştopçu’nun önümüzdeki yerel seçimlerde Körfez Belediye Başkanlığı’na aday olacağı söylentileridir.
Bu tür soruları sorduğumuz seçmenler de soğuk bakmadıklarını ve belediye başkanı olarak çok daha iyi hizmetler edebileceğini belirtmektedirler.
Anketlere çok önem veren bir partinin seçimle işbaşına gelmiş yöneticisi olmak çok güçtür. Çünkü sizi aday gösterenler sürekli arkanızdan anketler yaparlar, halkın nabzını dinlerler.
Şayet halktan kopuk bir izlenim ortaya koyarsanız üzerinize çizgi çizildiğine şahit olursunuz. Son adaylık sürecinde bir çok kişinin tasfiyesinde olduğu gibi.
Bazı başkanlar görev sorumluluğu taşıdıkları sınırlar içerisinde cep telefonlarına varıncaya kadar yayınlayıp, halkın her zaman kendilerine ulaşmasını sağlarken, bazı başkanlara da ulaşmanız bir o kadar zor olur. Hatta ulaşamazsınız.
Ben bir başkanı acil durumlar dışında cep telefonundan aramayı hiçbir zaman tercih etmem. Kurumun bir makamı vardır ve şayet aramam gerekirse de makamından aramayı yeğlerim. Makam sahibine duyduğum saygı gereğidir bu.
Zaman zaman Körfez Belediyesi çalışmalarına yönelik okurlarımızın bizlere başvuruları oluyor. Ancak her başvuru sahibi okurumu hemen bilgilendiririm. “Sayın başkan basın yoluyla yapılan eleştirilere kesinlikle cevap vermediği gibi herhangi bir açıklama dayapmamaktadır” derim.
Bu halk bunun örneklerine de çok şahit oldu. Kendi eleştirilerim konusunda hiçbir açıklama almadığım gibi, körfez ilçemiz de, belediye ile ilgili çok yayın yapan bir gazetede de eleştirilere karşı verilen bir yanıt göremedim.
Oysa ne başkanlar gördük ki basında hakkında iki kelime yazı çıksa hemen soruşturur, sorgular, açıklama yapar, hatalıysa özür, haklıysa düzeltme talebini yollar. Halkına önem veren bir başkan izleniminin örneğidir bu durum.
Halkının eleştiri, şikayet ve ihbarlarını ciddiye alan başkan, öncelikle kendi kadrosunu uyarır ve ekibini ciddi çalışmaya zorlar. Şayet şikayetler sadece telefonda dinleniyor ve telefon kapatıldığında unutuluyorsa, unutmak sadece yönetenlere tabi değildir. Gün gelir sizi de unutanlar çıkabilir.
Geçtiğimiz günlerde Eray Sitesi’nde ikamet eden bir okurum geldi ve dedi ki; “Körfez Belediyesi sitemizde çevre düzenlemesi çalışmaları yapmaktadır. Bu nedenle çok teşekkür ediyoruz. Ancak bu çalışmalar arasında bahçemizde duran gecekondu tarzında ki garaj siteye hiç yakışmadığı gibi sanırım yapılışı itibarıyla da yasak olduğunu biliyorum. Belediyeden bir talepte bulunsak ve garajı kaldırtsak çok iyi olacak. Yardımcı olabilir misiniz?” dedi.
Bende aynı yerde ikamet ettiğimden haklısın söylediklerine katılıyorum hemen şimdi talebimizi ilk olarak garaj sahibine iletelim dedim. Garaj sahibine sitenin büyük çoğunluğunun katıldığı bu talebi ilettik. Garaj sahibi çok ilginçtir ama “Belediyeye şikayet edin” dedi.
Bu arkadaş böyle dediğinde işin içinde bir başka iş olabileceğini düşündüm ama bana başvuran arkadaşla beraber Alo 153’ü arayarak yetkili kişiye durumu izah ettim. Ancak kimse ilgilenmeyince, aynı gün akşam saatlerinde tekrar aradığımda Zabıta Başkomiserine durumu bildirdim. İlgileneceğini söylemesine karşın üzerinden geçen 4 günde herhangi bir gelişme olmayınca Belediye Başkanına ulaşmaya çalıştım. Fakat Özel Kalem Müdürü gerekli notu almasına karşın başkan geri dönüş yapmadı.
Ben telefonla kendilerine soramadığım soruları, buradan sormak istiyorum, tabi yanıt gelmeyeceğini tahmin etmeme rağmen.
1)Kendisini sizin partinizle ifade ettiği iddia edilen garaj sahibi neye güvenerek “belediyeye şikayet edin” demiştir.
2)Belediyeye durum bildirilmesine karşın emriniz altında çalışan kişiler bu olayla neden ilgilenmemişlerdir?
3)Yasadışı uygulamalara müsaade edilmemesi gerekmez mi?
4)Milletvekilimiz Sayın Baştopçu’nun evinin hemen karşısında inşa edilen binanın tabelasında 3 kata kadar ruhsatı olmasına karşın deprem bölgesi olan ve çok acılar yaşamış halk olarak, "4. kata göz yumulmasına" karşı ortaya atılan eleştirilere bir yanıtınız var mıdır?
Halk çalışmalarınızı takdir edecek ama halkı dinlerseniz.
|