|
||
![]() |
Barış Gibisi Yok… | |
Muzaffer OĞUZ | ||
muzafferoguz@gmail.com | ||
2009 yılına girdiğimiz ilk günlerde kan gölüne dönen Ortadoğu manzaraları, sanırım içinde biraz olsun insanlık bulunan herkesi derinden yaralamıştır. O günlerde henüz ABD’nin başına geçmemiş olan ancak şu anda ABD yönetiminin başında bulunan 44. Devlet Başkanı Barack Hüssein Obama’yı kirli Ortadoğu görüntüleri derinden sarsmış mıdır ona bakalım. Görevinin başına geçer geçmez tüm Dünya’ya verdiği izlenim derinden sarsıldığı izlenimi olsa gerek. Çünkü Ortadoğu’nun kan gölüne dönmesini sağlayan ABDnin 43. Başkanı George Bush’un aksine Barack Hüssein Obama’nın verdiği talimatlar toplumlar üzerinde bırakılan olumsuz intibahı silmeye dönük gibi geliyor. Özellikle ABD açısından utanç merkezi olarak anılan Guantanamo Kampı’nın kapatılacak olması, karizmasını bu kampla beraber çok kötü çizen ABD’nin bu izlenimlerden kurtulmasını sağlamaya yönelik bir adım olduğunu düşünüyorum. ABD askerlerinin Irak’tan 16 ayda çıkarılacağını belirten Barack Hüssein Obama’nın bu tutumu da, hanesine olumlu bir puan olarak geçiyor. Bir diğer konu ise 2009 yılının ilk günlerinde İsrail’in Filistin halkına uyguladığı insanlık dışı saldırılar üzerine Hüssein Obama’nın İsrail’den önce Filistin yönetimi ile dialog kurması sanki Filistin toplumunun güvenini kazanmaya yönelik bir durum gibi. Ayrıca Hüssein Obama’nın hepimizi şaşırtan bir başka adım daha attığına şahit olduk. Obama ilk röportajını ABD televizyonlarına değil de bir Arap televizyonu olan El Arabya’ya vermiş olması gerçekten de şaşırtıcı bir adım olarak değerlendirildi. Yine Barack Hüssein Obama’nın röportajında “Geçmişte hatalar yaptık, mükemmel değiliz” demesi tüm Dünya’yı şaşırtan bir söylem oldu. Bu tespitlerimizi üst üste koyduğumuzda Barack Hüssein Obama’nın davranışlarıyla Araplara ve Müslüman toplumlara çok anlamlı bir mesaj verdiği de düşünülebilir. Anlaşılan Barack Hüssein Obama, Ortadoğu’yu çok önemsiyor ama Obama’nın verdiği bu önem anlayışı sanki Bush’un verdiği önem anlayışından biraz farklı gibi. Bu güne kadar ki hisleriyle “Barış sevdalısı” izlenimi veren Barack Hüssein Obama sanki Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünya’da Barış” sözünden çok esinlenmişe benziyor. Tabi ne de olsa çok ezilmiş bir ırktan geliyor, belki bu yaklaşımlarında bunun da payı olabilir. Yalnız her ne kadar barış sevdalısı olsa da, ABD için başkanların gelip geçici olduğu ancak ülkenin gelecek uzun yıllara yönelik resmi politikalarının bulunduğu da unutulmamalıdır. ABD’nin resmi politikalarının Ortadoğu beklentileriyle, Barack Hüssein Obama’nın politikalarının nasıl örtüşebildiğine önümüzdeki günlerde şahit olacağız. Halkların barışa özlem duyduğu bu günlerde, Barışın ne kadar kalıcı olacağı da merak konusu oldu. Barış’tan daha iyisinin olmadığını vurgulayarak toplumların, halkların, ulusların kardeşlik duygusu içinde, insan haklarına saygılı bir yaşam sürmeleri dileğimle, Hoşçakalın.
|
||
Etiketler: Barış, Gibisi, Yok…, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.