Ülkemiz ekonomik durumu, ekonomist vatandaşlarımızdan, en sade vatandaşlarımıza kadar bilinmekte ve çeşitli yorumlarla ifade edilmektedir. En ücra köşedeki bir köye de gitseniz kahvehanelerden tutun en az iki veya üç kişinin bir araya geldiği her noktada ekonomik gelişmeler konuşulmaktadır.
Genelde ifade edilen ise israfın her yönüyle toplumumuz önünde büyük engel oluşturması ve ülkemizin gelişmesinin önünü tıkamasıdır.
İlçemizde her nedense çok yüklü paralarla yapılan ama atıl şekilde kesinlikle kullanılmayan yatırımlar bulunmaktadır. Anlaşılması mümkün olmayan bu tür yatırımlar sadece ilçemiz özeliyle kalmamakta ve ne yazık ki yurdumuzun her yerini de kapsamaktadır.
İlçemiz D100 karayolu üzerinde bulunan Tüpraş köprüsünün doğu ve batı yönünde yıllar önce yapılmış ve hangi projeye hizmet yapıldıysa da bir türlü kullanılmayan iki adet köprü bulunmaktadır. Bu köprüler çevre kirliliğinden ve vatandaşın cebinden boşu boşuna çıkan paradan başka bir şey değildir.
Nasıl oluyor da bu toplumun içinden çıkan birileri halka yatırım olarak dönmesi gereken paraları çok rahat toprağa gömebiliyor. Anlamak mümkün değil...
Yine güvenlik amacıyla ilçemizden de geçen demiryolu çevresine düşük gerilim yüklü olan tel örgü yapıldı. Ancak kısa bir süre sonra bu teller koparıldı ve sadece harcanan paraların boşa gitmesiyle kaldı.
Belki güvenlik açısından çok önemli olabilirdi ama alt yapısını tam olarak oluşturmadan yapılan bu çalışma bir israf olarak tarihe geçti. Bunlar küçük rakamlarla ifade edilebilecek çalışmalar kesinlikle değildir.
Bu tür israfları vatandaşlar olarak biliyoruz. Yapılmış havaalanlarında hayvanların otladığını veya temeli atılmış bir çok yatırımın toprağa gömüldüğünü biliyoruz.
Artık paralarımızı toprağa gömmenin vakti çoktan geçti. Akılcı yatırımlara ihtiyacımız olan bir süreçten geçiyoruz. Tasarruflu olmanın tam zamanıdır.
Ancak insan sağlığı hiçbir engel tanımaz. Bir toplum için en önemlisi insanların sağlıklı bir ortamda yaşamalarının sağlanmasıdır.
1 temmuzda uygulamaya sokulan "Tedavi yardımına ilişkin uygulama tebliği"ne 33 tıp fakültesi dekanından oluşan Tıp Sağlık Bilimleri Eğitim Konseyi tepki göstererek yaptığı açıklamasında "Bu uygulamayla ülkemizin geleceğini kuran tıp fakültelerinde eğitim kalitesi ve verilen sağlık hizmetlerinin kalitesi düşecektir. Bu uygulama kaynak israfına ve hastaların mağduriyetine neden olacağı gibi, hastaların sağlığından tasarruf edilmesiyle sonuçlanacaktır. Sonuçta tasarruf amacıyla ortaya çıkarılan bu genelge ile hastanın sağlığından tasarruf edilecektir." denilmektedir.
Yine Tüketici Hakları Derneği'de 119 kalem ilaçta tasarrufa gidilmesine tepki göstermekte "Küçük bebeklerimizin 1,5 YTL'lik öksürük şuruplarından tasarruf yapmak öngörülmektedir." şeklinde açıklama yaparak bunun yanlışlığını duyurmaktadır.
Yukarıda ortaya koyduğum örneklerden sonra herkesin düşünmesini istiyorum, acaba ne tür tasarruflar yapmalıyız?
Sağlıklı bir yaşamın ölçüsü olabilir mi? Her zaman vedalaşmalarımızda niçin "kal sağlıcakla" deriz acaba?
İsraf ve tasarruf örneklerini her zaman yaşıyoruz sayın okurlarım. Takdir sizlerin...
|