İnsanoğlu hangi işle iştigal ederse etsin, öyle bir an gelir ki dinlenmek ve bir süreliğine bu işinden uzak kalmak ister.

Bu durum, bazen bilgisayar kilitlenir veya çok ağır çalışmaya başlar, işte o zamanlarda yaptığımız gibi reset atma ihtiyacının doğması gibi bir durumdur.

İnsanoğlu da bazen kendisine reset atmalı ve işinden bir süreliğine ayrı kaldıktan sonra yepyeni bir yüzle ve kendini bomba gibi hissederek işinin başına dönmelidir.

Dinlenmek için genelde tatile çıkılır ve yaşam bölgesinden uzak bir yere gitmek, tercih edilir.

Yarın öğrenciler ve öğretmenler 15 günlük bir tatile girecekler.

Eminim ki öğretmenler güzel bir tatil geçirecekler.

Ya öğrenciler?

Özellikle de ilköğretim okullarında okuyan öğrencilerimiz güzel bir tatil geçirebilecekler mi?

Zannedersem geçiremeyecekler, çünkü şimdiden kulağımıza geldiği kadarıyla öğretmenler yavrularına bir dünya ödev vermekle meşgul.

Oysa böylesine bir uygulama olmamalı

Öğrencilerimize ödev vermektense, 15 günlüğüne derslerinden uzak bir psikolojiyle kitap okumaları için teşvik edilmeli, yönlendirilmelidirler.

Kitap okuma alışkanlığımızın olmadığı bir toplumda yaşıyoruz.

Okullarımızda kitap okuma kampanyaları düzenleniyor.

Ancak bu tür kampanyaların çok büyük etkisinin olduğu da söylenemez.

Bu yarı yıl tatilinde çevremizdeki çocuklara kitap hediye edelim

Ders çalışmamalarını, derslerine ikinci yarıyıla kadar ara vermelerini ama bunun karşılığında en az iki kitap okumalarını söyleyelim.

Ayrıca tatil boyunca yaptıklarını ve yaşadıkları olayları kaleme almalarını, kompozisyon yazmalarını sağlayalım.

Öğrencilerimizin yazdıkları her yazı, ufuklarını açacak ve gelişmelerini de sağlayacaktır.

Bunun yanı sıra sinema, tiyatro, sergi gibi kültürel etkinliklerle dolu dolu bir yarı tatili geçirmelerini belirtelim.

Öğrencilere kendi programlarını yapmalarını ve bu program çerçevesinde hareket ederek, planlı ve düzenli bir yaşamı hayata geçirmelerini salık verelim.

Kendileri için yapacakları program için yardımcı olunabilir, rehberlik edilebilir.

Karnesinde zayıfı da olsa çocuklar tatilde kendilerine yönelik program geliştirmek üzere yönlendirilmelidir, kesinlikle “cezalısın, tatil boyunca ders çalışacaksın” yaklaşımında bulunmayalım.

Bu yaklaşım tamamen ters döner ve daha büyük başarısızlıkların ilk adımı olabilir.

Tatilde öğrenciye motivasyon kazandırılmalıdır.

Özellikle sınava girecek öğrencilerimiz tatil havasında bir programla birlikte bol bol test çözerek mevcut bilgilerini pekiştirme imkanı da bulabilirler.

Tatil yapmak düzensiz hareket etmek anlamına gelmemeli, günlük uyku, dinlenme, eğlenme etkinlikleri iyi planlanarak ikinci döneme zinde girmek için çaba sarf edilmelidir.

Unutulmamalıdır ki zinde olan herkes başarılı olma yolunda ilk adımı atmıştır.

O nedenle bırakalım tatil yapsınlar.

Ve zinde bir şekilde ikinci yarıyıla başlasınlar.

2008-2009 Eğitim-Öğretim yılının birinci yarıyılını başarılı bir şekilde tamamlayan öğrencilerimizi tebrik eder, ebeveynlerini kutlarım.

Kendisinin başarılı olduğunu düşünmeyen öğrencilerimize de ikinci yarıyılda başarılar dilerim.

İyi tatiller.