Yazı Detayı
25 Kasım 2008 - Salı 00:00
 
En büyük hediye
Muzaffer OĞUZ
muzafferoguz@gmail.com
 
 

Yıl 1994,

Yer Şanlıurfa,

Gazi Ortaokulu,

Mesleğimin ilk günleri,

 

Bölgeyi ve yaşam koşullarını hiç bilmeyen biri olarak, hem insanlarını tanımaya başlamalıydım, hem de mesleğimi yapmalıydım.

 

Şanlıurfa’nın merkezinde genelde dar gelirli hatta hiç geliri olmayan insanların yaşadığı bir semtte öğretmenliğimin ilk mesaisine başladım.

İlk günler sıralar bomboştu, okullar açıldıktan 1 ay sonra örgencilerin sınıflarına gelişi düzenli olmaya başladı.

Nerede olduklarını merak ettiğimde, büyük bir çoğunluğunun Adana’da pamuk ırgatlığı yaptığını örgendim.

İlkokul düzeyinden lise öğrencilerine kadar nerdeyse tümü pamuk toplayarak kazandıkları günlüklerle 1 yıllık yaşamlarını sürdürüyordu.


Böyle bir çevrede görev yapınca da insanın yaşamı ilginç anılarla dolu oluyor.

Ama bazen öylesine bir anı yaşıyorsunuz ki, acısını yüreğinizde ve derinden hissediyorsunuz.

O gerçekleri yaşadıkça acıları htikçe öğrencilerime, bildiklerimi kazandırmak için daha yoğun çaba sarf ediyordum.

Bazen iletişim kurmakta zorlansam da onların duygularını okuyabiliyor, sıkıntılarını anlayabiliyordum.

Nerdeyse hiç birinin evinde sağlıklı bir ders çalışma ortamı yoktu.

Çünkü tek oda evlerde yaşam sürmek ve bir çok kardeşle aynı odayı paylaşmak zorundaydılar.

Şartların ağırlığı bazı gelişmelerinde istediğiniz gibi olmasını engelliyordu.

Değişimi bir süre sonra ruhen ve bedenen kendimde de yaşamaya başladım.

Hiçbir öğrencime “defterin, kitabın, kalemin silgin neden yok?” sorusunu yöneltemiyordum.

Tek çözüm yolu vardı ve onu uygulamam gerektiğini anladım.

Eksiklerini belirlediğim öğrencilerime kendi katkılarımla yardımcı olabilmekten başka şansımın olmadığını kısa zamanda anlamıştım.

Bunu yaparken de arkadaşları hmesin diye gizliden gizliye öğrencimin kulağına fısıldar ve teneffüs saatinde yanıma gelmesini söylerdim.

Bu şekilde eksikliklerimizi yok eder, onlara kesinlikle okumaları gerektiğini söylerdim.

Göreve başladıktan sonra günler su gibi geçmeye başlamış, öğrenciler bana ben de öğrencilere alışmıştım.

Mesleğimde yaşayacağım ilk öğretmenler gününe gelmiştik.

Heyecanım vardı ama içinde bulunduğum şartları düşündükçe, sorumluluklarımın ağırlığını htikçe çokta önemsenmemesi gerektiğini düşünmeye başladım.

Çünkü beni mutlu eden en büyük olgu öğrencilerimin mutluluğu oluyordu.

Ve 24 Kasım günü ders zili çaldı, teneffüse çıktığımızda öğretmenler odasına doğru yöneldim.


Az sonra heyecan içinde bana doğru koşan bir öğrencimi fark ettim.

Bekledim ve yanıma geldi.

Heyecanla ve sadece “Muhammet verdi” diyerek elindeki gazete kağıdına sarılı paketi uzattı ve yanımdan uzaklaşmaya başladı.

Hemen çağırdım ve tekrardan yanıma geldi.

“Bu nedir Ahmet?” dedim.

“Muhammet gönderdi” dedi.

“Kendisi nerde? Neden gelmedi?” dedim.

“İşte orada” diyerek parmağıyla arkadaşı Muhammet’i gösteriyordu.

Muhammet ise uzaktan bizi izliyordu.

Anlaşılan elindeki paketi kendisi getirip vermeye çekiniyor diye düşünmüştüm.

“Hadi git ve Muhammet’i çağır, yanıma gelsin” dedim.

Muhammet gelene kadar içimdeki merakı yenmek için paketi kenarından biraz aralayarak içine baktım.

Muhammet bana öğretmenler günü hediyesi almış ve bunu gazete kağıdıyla sararak hediye paketi yapmıştı.

Paketin içinde bir çift beyaz çorap vardı.

O anda duyduğum heyecanı anlatamam.

Yüreğim hızla çarpar olmuş, karşı karşıya kaldığım bu durum beni çok duygulandırmıştı.

Kendimi zor tutar olmuştum ki, Muhammet arkadaşı Ahmet ile karşıdan geliyordu.

Gelmesine geliyor ama sanki ayakları onu geri götürüyor gibiydi.

Nedenini önce çekinmesine bağladım.

Ancak yanıma iyice yaklaştığında gördüğüm manzara karşısında kendimi artık çok daha zor tutar duruma gelmiştim.

Muhammet yanıma geldi, Ahmet’le ikisini yanaklarından öptüm.

“Ne gereği vardı yavrum” dediğimde bana hiçbir yanıt veremedi.

Çok mutlu olduğumu beni sevindirdiğini söyledim.

Tam o esnada bir daha çekinmemesi gerektiğini kendisinin gelmesini, bu iş için arkadaşını göndermemesini söyleyecektim ki, kelimeler boğazıma düğümlendi.

Çünkü bir an için empati yaptığımda ben de Muhammet gibi yapardım diye düşündüm.

Muhammet karşıma çıkamamıştı.

Ve kendisi için çok büyük bir ihtiyaç olan, belki de çok önemli gördüğü bir hediyeyi öğretmeni olarak bana almıştı.

Muhammet bana 1 çift beyaz çorap almıştı ama kendi ayağında çorabı yoktu.

O gün hayatımda yaşadığım acı mı desem, duygu yüklü bir an mı desem ama tarifi çok güç bir gün olarak mesleğimin ilk yılında beynime kazındı.

Muhammet ve Ahmet yanımdan uzaklaştıktan sonra koşarak gittiğim tuvalette kimsenin yokluğundan emin olduktan sonra hıçkıra hıçkıra ağladım.

İşte bu bir çift çorap,

Hayatımda aldığım en büyük hediye…


Tüm örgenciler bembeyazdır, doğru yerlerde doğru zamanlarda bulunmalarını sağlarsak asla kirlenmezler..

O bir çift beyaz çorap tüm örgencilerimi beyaz yetiştirmemi öğretti bana.

 
Etiketler: En, büyük, hediye,
Yorumlar
Diğer Yazılar
Bir yangın ve sonrası…
Sokağa Çıkma Yasağı Uzatılır Mı?
Körfez’de koronavirüs bilinci yok gibi…
Paniğe gerek yok, akıllı olalım yeter...
Hala konuşulan 10 Kasım Programı
Öğretmenler Gününde ben bir öğrenciyim…
Böyle Olmamalıydı…Kabahat sadece çocuklarında mı?
Yüreği kocaman insanlarda var
“Askıda ekmek” skandalı
Bastığımız Dalı Kesmeyelim
Ah Şu “Merak” Denen Duygu Yok Mu?
Kuyuya Düşen Eşek Misali
Bakmak ve Görmek Arasındaki İnce Fark
Eğitim-İşte Neler Oluyor ?
Sevgi Emek İster
Öğrencilerin Seni Unutmayacak
Körfez Belediyesi
Yeter Artık
Siz de, Kendi Tablonuzu Yapabilirsiniz.
Ağaç Yaşken Eğilir, Tabii Eğilmesini İsterseniz
Bir Neferin Ardından
Sağlık Ciddiyet İster
Üzüntümüz Çok Büyük
Örnek Davranışlar Alkışlanır
Bugün Bayram, Şen Olun Çocuklar
Yarasalar
Kriz Kime Var ?
Aç Tavuk Kendini Buğday Ambarında Görürmüş
Müdür Türküm “İstifa” Etmemeli, Aksine Alkışlanmalıdır
Lafla Peynir Gemisi Yürümez
Umuda Kurşun İşlemez
Varımız Yoğumuz Hemşericilik
Kimsesizlerin Uğrak Yeri Muhtarlar
Ağlanacak Halimize Gülüyoruz
Tek Yol Kahvehane
Yitirilen Duygular
Barış Gibisi Yok…
Bırakalım Tatil Yapsınlar
KTO’da Polar Seçime Doğru
Kan Gölü İle Gelen 2009
Belirtiyorum.com Yeni Yıla, Yeni Bir Yüzle Girecek
Öğretmenime
Geldikleri Gibi Giderler
Eğitim-Bir Sende fırtına öncesi sessizlik mi var?
Cumhuriyetimizin muhtarları.
Hepimiz Birer Engelli Adayı Değil miyiz?
Kör, Sağır ve Dilsiz
Esnafın bayramlık hali...
YÖK'e karşı açılan davada son dönemeç
Şöhretli'nin Görev Aşkı
Yazmayacaktım ama dayanamadım...17 Ağustos 2008, Saat:05:10
Bütün pislikler beni mi buluyor?
Mesajlarımızla terörü lanetleyelim...
Biz
Deprem yaşıyorum
Fark göremiyorum. Ya Siz?
Sevinmesini bilmeyenler için umarım Almanyaya yeniliriz.
YÖK'ün yaptığına ne demeli. Ortada ciddi bir haksızlık durumu mu var acaba?
Esnaf çok öfkeli...
Dershane seçiminde dikkatli olun
Gel de yazma, işte Körfezin yükselen değeri
Körfez Manşet Gazetesi'ne Veda
KTO Meclisi'nde röportaj tartışması
Ya silah taşıyalım, ya da dolmuşa binmeyelim.
Bilmeyenlere duyurulur; Körfez Belediyesporun kutlaması İstanbulda yapıldı.
Bir Günde Üç Mutluluk
Atalar Mahallesi sakinleri, içiniz rahat olsun
Sonuç : BUMERANG
Umutsuz olmayın, bazen güzel işlerde oluyor...
Antidemokratik-Senlilerin saldırısı
Bahçeci neden kaybetti?
Atın üzerinizdeki ölü toprağını...
Kendi düşen ağlamaz...
Zorunlu Hayırseverlik
Teknolojinin Hızı Baş Döndürüyor
Değil MAHÇUP, REZİL olursun REZİL...
2007yi uğurlarken...
Bayramınız Kutlu Olsun
Belirtiyorum.com farkı yaşanıyor ve yaşanacak
Pehlivan'la Körfez Turu
Öğretmenime
Atamızı Özlemle Anarken, Çağdaş Türkiyeden Portreler.
Körfez, Tek Yumruk Oldu
Haydi Türkiyem, Göster Dünyaya Gücünü...
Eğitim Şart...
Yazarların Mutluluk Tablosu
Karadeniz Yolları Çok Tehlikeli
Emeklilerde Bankalardan Promosyon İstiyorlar
Fındık İşçisi Deyip Geçmeyin.
Ey Gidi Karadeniz, Karadeniz (2)
Ey Gidi Karadeniz, Karadeniz (1)
Her Zaman Sadece Eleştiririz
Alo 153, Orası Neresi? Çözüm(!) Masası mı?
Türkün Türkten Başka Dostu Yoktur
Her Zaman ki Gibi Yine BARIŞ Kaybetti.
Halkın Sorunlarını Dinleyerek Çözüm Üreten Her Zaman Kazanır.
Eğitime Verilen Önem, Ülkemizin Geleceğidir.
Halk; Sayın Pehlivandan Yanıt Bekliyor.
Okullar Çok Erken Tatile Girdi
Kocaeli EML'nin 6. Pilav Gecesi Muhteşemdi.
Yozgat İzlenimleri ve Yozgatın Nabzı
Yapay Derenin Anlamı.
Ey Vatandaş !!! 22 Temmuzda Görevini Yerine Getir..(19.05.2007)
Mevzu-u Bahis Vatansa, Gerisi Teferruattır. (23.04.2007)
Bir Açılış ve Geride Bıraktıkları.(30.03.2007)
Bilmece, Bildirmece (13.03.2007)
Tasarruflu Olun, Su Sorunumuz Bitmedi (23.02.2007)
Bu Mahalleye Sakın Olaki Oy İstemeye Gitmeyin. (10.02.2007)
Hrant Dink Katledildi. (25.01.2007)
Düşüncelerin Şeffaflaştığı Gün (02.12.2006)
Bana Bir Harf Öğretenin Kırk Yıl Kölesi Olurum (24.11.2006)
Nerde Eski Muhtarlar.(18.10.2006)
Kulandan İtiraf ve Serzeniş
Sende mi İgsaş ? (15.11.2006)
Okullarımızda Neler Oluyor? ( 10.10.2006)
Diler Demir Çelikden İlginç Uygulama (02.10.2006)
Lütfen; Yaşananlardan Ders Alalım...
Körfez Öğretmenevi...(28.08.2006)
Teknosa Hakkındaki Tüketici Şikayeti...
Tüketici Dernekleri Ne Yaparlar
5464 Sayılı, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun Geçici 4. Maddesinden Faydalanacaklar İçin
Vestel'den Bu Kadar
Karadeniz Halkının Fındığına Dokunma!
İsraf ve Tasarruf
Derincede Örgütlü Mücadele.
Bölgemiz Varil Çöplüğüne Döndü
Ulusal Gazeteler
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
31
32
0
1
10
11
2
Fenerbahçe
26
27
1
2
8
11
3
Samsunspor
25
24
3
1
8
12
4
Eyüpspor
22
18
2
4
6
12
5
Beşiktaş
21
19
2
3
6
11
6
Göztepe
18
19
3
3
5
11
7
Sivasspor
17
17
5
2
5
12
8
Başakşehir
16
17
3
4
4
11
9
Kasımpasa
14
16
4
5
3
12
10
Antalyaspor
14
15
6
2
4
12
11
Konyaspor
14
14
6
2
4
12
12
Rizespor
13
10
6
1
4
11
13
Gaziantep FK
12
15
5
3
3
11
14
Trabzonspor
12
12
3
6
2
11
15
Kayserispor
12
11
3
6
2
11
16
Bodrumspor
11
10
7
2
3
12
17
Alanyaspor
10
9
5
4
2
11
18
Hatayspor
6
10
7
3
1
11
19
A.Demirspor
2
9
9
2
0
11
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı